English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Doggett

Doggett traducir turco

516 traducción paralela
O Capitão Doggett mandou chamá-lo.
Yzb. Doggett seni almamızı istedi.
Eu sou a agente Scully, este é o agente Doggett.
Evet. Ben Ajan Scully, bu da Ajan Doggett.
Já trabalhou mesmo com raptos de crianças no passado?
Bundan önce çocuk davaları üzerine çalıştın mı Ajan Doggett? Çocuk kaçırmalar üzerinde.
Não digo que o posso explicar, agente Doggett, mas isto não é mesmo nada normal.
Açıklayabildiğimi söylemiyorum Ajan Doggett. Ama bu normal değil.
Estão selados pelo tribunal.
Bunlar mahkeme tarafından mühürlenir Ajan Doggett.
Esta criança não é normal, agente Doggett, e este acto não foi normal.
Bu çocuk normal değil Ajan Doggett. - Bu da normal bir davranış değil.
Sim, ele é um miúdo, agente Doggett.
Evet, o daha çocuk Ajan Doggett, haklısın.
Decerto que está confundido.
Aklınızın karışık olduğu belli Ajan Doggett.
- Conte até dez, agente Doggett.
- Sakinleş Ajan Doggett.
É impossível, tal como tudo o resto.
İmkansız, Ajan Doggett. Bu davadaki her şey gibi.
Agente Doggett, agente Scully, tenho notícias muito más.
Ajan Doggett, Ajan Scully. Kötü bir haberim var.
Agente Doggett?
Ajan Doggett.
Não era isso que queria, agente Doggett?
İstediğinde bu değil miydi Ajan Doggett?
Não estou aqui para ser uma curiosidade.
Sirk maymunluğu yapmıyorum Ajan Doggett.
Isto é o gabinete do meu parceiro, Agente Doggett.
Burası ortağımın ofisi Ajan Doggett.
Este é o Agente Doggett.
Bu da Ajan Doggett.
O agente Doggett acabou de ser destacado para os Ficheiros Secretos.
Ajan Doggett Gizli Dosyalar'a yeni atandı.
Está de acordo, Agente Doggett?
Katılıyor musun, Ajan Doggett?
- Agente Doggett? - Uma história estranha de 1956.
1956'dan çok ilginç bir haber.
Podíamos ter procurado esta coisa.
Dışarıda o şeyi avlıyor olabilirdik Ajan Doggett.
- Não me parece, Agente Doggett.
Hiç sanmıyorum Ajan Doggett.
Eu estabeleci as ligações, mas foi o agente Doggett que nos trouxe até aqui.
Bağlantıları buldum ama bizi buraya getiren Ajan Doggett'tı.
Mas você não está, Agente Doggett.
Ama sen değilsin, Ajan Doggett.
Acredita nisso, Agente Doggett?
Sen buna inanıyor musun Ajan Doggett?
Eu nunca tive uma secretária aqui, Agente Doggett, mas vou arranjar-lhe uma.
Benim burada hiç masam olmadı Ajan Doggett. Ama senin almanı sağlayacağım.
- John Doggett.
- John Doggett.
Fala o agente John Doggett do FBI.
Ben FBI'dan Ajan Doggett.
Qual é o vosso no de fax? Quando é que a sua parceira chega?
Ajan Doggett, bu arada ortağınız buraya ne zaman gelecek?
Danny, fala o John Doggett.
Danny, merhaba. Ben John Doggett.
- Doggett.
- Doggett.
- Xerife? Agente John Doggett.
Şerif?
- Chegou depressa.
- Ajan John Doggett.
Agente Brian Mayfield, Gabinete de Salt Lake.
- Çok çabuk geldiniz. Ajan Doggett, Ben Brian Mayfield, Salt Lake bürosundan.
- Xerife, daqui fala o Doggett.
Şerif, ben Doggett.
- Escuto, Agente Doggett.
Seni duyuyorum, Ajan Doggett.
Tire-me daqui.
Ajan Doggett. Götür beni buradan.
Faça o que lhe digo, Doggett!
Hemen yap, Doggett!
Desculpe, agente Doggett.
Üzgünüm Ajan Doggett.
Angus Stedman, é o John Doggett.
Angus Stedman, ben John Doggett.
Eu tenho de lhes dar respostas.
Bu adamlara bir cevap vermek zorundayım Ajan Doggett.
Não há nada que o ligue ao homicídio.
- Cinayetle doğrudan bağlantılı olduğunu gösteren bir şey yok, Ajan Doggett.
Sou o agente Doggett.
Ajan Doggett.
- Agradeço toda a ajuda que puder ter.
Her türlü yardımı memnuniyetle kabul ederim. Doggett, sen iyi bir ajansın.
- Doggett?
Onunla konuşmak istiyorum.
Agente Doggett, o que se passa?
Ajan Doggett, ne oldu?
Deve ser o agente Doggett.
Sen Ajan Doggett olmalısın.
Entre, agente Doggett.
İçeri gir, Ajan Doggett.
Está concluído.
- Bitti, Ajan Doggett.
- Eu disse que está concluído.
Bitti dedim, Ajan Doggett.
Acabei de o acordar.
Sadece uyandırdım Ajan Doggett.
Esteve aqui alguém.
Doggett, buraya biri girmiş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]