Translate.vc / portugués → turco / Dostum
Dostum traducir turco
79,322 traducción paralela
E um energético para ti.
Seni zinde tutar dostum.
- Obrigado.
- Sağ ol dostum.
Julian, lamento muito.
Julian, çok üzgünüm dostum.
Aguenta.
Dayan dostum, dayan.
Vai correr tudo bem. Vais ficar bem.
Geçecek dostum, geçecek.
- Não sei o que é.
- Dostum, bunun ne olduğunu bilmiyorum.
Só vai causar a tua morte. E isso, minha amiga, não vai acontecer.
Sadece canından olduğunla kalırsın ve bu olmayacak dostum.
Não, desculpa.
- Dışarı çıkalım. - Hayır dostum, kusura bakma.
Sei que estás a passar por um momento difícil desde que a Iris terminou o noivado.
Bak dostum, zor bir zamandan geçtiğini biliyorum Iris'in nişanı bozması ya da şey yüzünden...
Quero ajudar-te.
Ne bileyim dostum. Yardım etmek istiyorum.
Olá, meu amigo.
Merhaba dostum.
Acho que isso não é teu.
Onun sana ait olduğunu sanmıyorum dostum.
Está tudo bem.
Sorun yok dostum, düzelecek.
Boa sorte.
İyi şanslar dostum.
Meu amigo, tu fechaste tudo. STAR Labs, Equipa Flash.
Dostum, sen her şeyi kapattın.
Trouxeste-o ao lugar errado, meu amigo.
- Onu yanlış yere getirmişsin dostum.
Olá, parceiro.
Selam dostum.
Está destruído.
Bana yardım etmeyecek dostum. Tükenmiş resmen.
- Agora não, Julian.
Lütfen dinle dostum.
Não há hipótese, não foi uma visão do futuro.
İmkansız dostum. Öyle sadece gelecekle ilgili tahminde bulunmuyordu.
- Bom trabalho, camarada.
İyi iş çıkardın dostum.
- Não, o que é que aconteceu?
- Hayır dostum, ne oldu?
Tenho amigos no fórum.
Adliyede birkaç dostum var.
Olha, meu, as boas noticias... é que nenhuma delas tem motivo para ser a assassina.
Bak dostum, iyi tarafından bakacak olursak hiçbirinin cinayet işlemek için bir nedeni yok.
Meu...
Sakin ol dostum.
Mas passaremos isto, amigo.
Ama bunu da çözeceğiz dostum.
Há algo de errado contigo, amigo.
Sende bozuk bir şey var dostum.
Meu, olha para a estrada.
Dostum yola bak.
- Meu, tu estás bem?
- Dostum iyi misin?
É tão bom ver-te, velho amigo.
Seni görmek çok güzeldi eski dostum.
Não digas isso, meu.
Böyle söyleme dostum.
Não tenho certeza se entendeste, amigo.
Beni tam anlamadığını düşünüyorum dostum.
Olá, amigo. Há quanto tempo.
Selam dostum uzun zaman oldu.
Olá, amigo.
Selam dostum.
Olha, não sou... Não sou um vagabundo, certo?
Bak ben serseri değilim dostum tamam mı?
- Meu, onde raios tens estado?
Dostum sen nerelerdesin?
- Meu...
- Dostum.
Meu, estavas certo sobre o épico.
Dostum efsanevi olduğu konusunda ciddiymişsin.
Escuta, meu, sei que não tivemos facilidades ultimamente.
Dinle dostum son zamanların zor geçtiğini biliyorum.
Esta coisa com a criança do Diabo e sermos atirados para dentro de Guantanamo Ocidental faz-me querer também agarrar às vezes numa garrafa, mas... Meu, tu estás um destroço.
Şeytanın çocuğu olayı, Batı Guantanamo'da tutulmamız beni de içmeye yönlendiriyor ama dostum sen berbat haldesin.
Meu...
Dostum.
- Então, meu.
- Hadi ama dostum.
Meu, o que estás a fazer? Fui buscar gelo.
Dostum ne yapıyorsun?
E tenho que ser honesto, meu, eu... eu consigo senti-la a escorregar para fora da minha cabeça.
Dürüst olmalıyım dostum bunu hissediyorum. Kafamdan silinip gidiyor.
Meu, ela gosta de ti.
Dostum sana asılıyor.
No que estava ela a pensar, meu?
Ne düşünüyordu dostum?
Boa sorte.
Teşekkürler dostum.
O mesmo de vocês, meu.
Evet sizler içinde öyle dostum.
Amigo...
Dostum.
Estamos mesmo aqui, amigo.
Yanındayız dostum.
Olá, amigo.
Merhaba dostum.