Translate.vc / portugués → turco / Démos
Démos traducir turco
3,169 traducción paralela
Não demos cabo deles!
Hani onları haşlayacaktık?
Importa-se que demos uma vista d ´ olhos?
Aklında mı?
Demos-lhes o voto, mas ficamos com o dinheiro.
Oyumuzu sana verdik ama para bizde kaldı.
Queres que demos cabo desse cão?
O orospuyu öldürmemi ister misin, dostum?
Demos um ao outro uma nova assinatura de TV por cabo.
Birbirimize yeni kablo aboneliği aldık.
Demos ordens para prender e interrogar todos os residentes Gauleses.
Bütün Galyalıları tutuklayacağız.
E a gata do Oz estava acabada, e demos-lhe boleia.
Ayrıca Oz'un çaktığı şu fıstık zom oldu onu bırakmamız gerekti. Onu mu getirdiniz?
Hoje, demos um grande passo para melhor protegermos os nossos filhos e as nossas liberdades...
Bugün, çocuklarımızı ve özgürlüğümüzü korumak adına büyük adımlar attık.
Não me surpreende nada, Demos-te 1.200 volts na cabeça.
Hiç şaşırmadım. Kafana 1200 volt verdik.
Por isso demos uma olhada no teu amigo Isaac, aquele pequeno verme.
Biz de doğal olarak kankan Isaac'e bir bakalım dedik.
- Demos-lhe uma coça, mamã.
- Onu dövdük, anne.
- Mas não demos nas vistas
- Ama sesleri çok az
Ficava sentado a observar-me para assim poder ouvir as suas demos.
Oturur ve beni izlerdi bu yüzden o.... Demolarını dinle.
Tenho de estar por perto como ele está porque eu e tu, sempre nos demos bem. "
Ben de onun gibi ortalıkta olmalıyım çünkü sen ve ben her zaman iyi anlaşıyoruz. "
Disseste que não podias fazê-lo, por isso demos-te o que pediste.
Sen yapamayacağını söyledin biz de sana istediğini getirdik.
Agora, ao aceitarmos o nosso novo membro... na nossa paróquia, demos as boas vindas com grande alegria.
Yeni üyemizi aramıza kabul ederken ona büyük bir sevgiyle hoş geldin diyoruz.
Demos um número razoável de sugestões mas aqui ninguém...
Evet, yiyormuş gibi davranıyoruz ama başka kimse olmadığı için...
Demos-te tudo o que pediste!
İstediğin her şeyi verdik sana!
Demos-lhes um enxerto.
Sopamı onların götüne sokardım!
Demos-lhe Narcan, depois acordou, começou a vomitar tudo, e depois voltou a desmaiar.
Ona Nalakson verdik, ondan sonra ayıldı ve her şeyi çekmeye başladı. - Ondan sonra tekrar bayıldı. - Anladım.
Este, não é o pequeno Romeu a quem demos porrada na outra noite na discoteca?
Bu geçen gece kulübün orada yere yapıştırdığım küçük Romeo, değil mi ya?
Então, nós cinco, demos cabo da equipa inteira do Colégio Redding, que veio para o parque praticar.
Beşimiz Redding lisesi takımıyla, çalıştıkları parkta kapıştık.
Eu e a Rosie sempre nos demos bem.
Hayır, hayır. Rosie'yle aramız hep iyi olmuştur.
Ei, nós demos para essa coisa uma história com um final feliz.
Hey, hikayeye mutlu bir son verdik.
Já te demos a nossa bênção muitas vezes.
Seni birçok kere kutsadım zaten.
Demos ao rei o que desejava, Nápoles.
Kralın dileğini yerine getirdik. Napoli.
- Não te demos a missão de matar.
Hatırladığımız üzere, görevin cinayet değildi!
Demos tudo por si!
Senin için her şeyi verdik!
Sabes que eu e o Charles nunca nos demos bem.
Charles ile hiç geçinemediğimizi bilirsin.
Ela e eu também demos uma de Hemingway uma vez.
Onunla bir seferinde ben de Hemingway tarzı yaşamıştık.
E não entramos porque acidentalmente demos pontapés às rockettes até à morte?
Dansçılardan ikisini ölümüne tekmeleyince bizi seçmelerden atmışlardı.
Demos cabo do néctar!
Nektarı yendik!
Demos-Ihes tudo.
Her şeyimizi verdik.
- Como foi? Demos 3 milhões. Eles deram-nos o pacote.
3 milyon verdik, onlar da bize paketi verdi.
Importa-se que demos uma olhadela lá dentro? Não há problema?
İçeri biraz baksak, sizin için bir sakıncası olur mu?
Demos-lhes nós o que dermos, querem sempre o oposto.
Ne verirsen ver, tersini isteyecektir.
- Já demos entrada.
- Merhaba, hepimiz giriş yaptık.
Confesso que, ao início, estranhei a diferença de idades, mas ela disse que nos íamos dar bem e demos.
Ben de yaş farkının sorun olabileceğini düşündüm. Ama iyi anlaşacağımızı söyledi ve öyle de oldu.
Eu sei que demos muitas gargalhadas aqui na "Casa de Diversão do Petey", mas uma coisa que não é engraçada é um rufia.
Petey'nin Eğlence Evi'nde çok eğlendiğimizi biliyorum. Ama komik olmayan bir şey varsa o da zorbalardır.
Demos imunidade ao Mozzie.
Mozzie'ye dokunulmazlık sağladık.
Para que possas cantar, gravar as tuas demos.
Yani... şarkı söyleyebilirsin, demo yapabilirsin.
Bem, são cassetes com demos e estou a enviá-las para donos de clubes.
Ha, şey, demo kasetleri bunlar, kulüp sahiplerine gönderiyorum.
Depois disso, nunca mais nos demos bem.
Kardeşinle ondan sonra hiç anlaşamadık.
Ao menos até que demos conta que ele era apenas humano e inventava coisas assim, só para assustar-nos.
En azından onun da alt tarafı insan olduğunu ve bizi korkutmak için öyle şeyleri uydurduğunu anlayana dek.
Todos demos.
Hepimiz destekledik.
Demos graças ao Senhor
"Adına ah etti ve bunun bir daha yapmayacağını söyledi." 'Ve bunda ciddiydi.
Nós demos a volta a esta quinta duas vezes.
Çiftliğin etrafını iki kez dolaştık.
Até lhe demos um nome, Sylvia, que era como se chamava a tua última empregada doméstica.
suçu bir önceki temizlikçiniz Sylvia'ın üstüne atardık
Ainda não demos graças!
Duamızı etmedik daha.
Demos-lhe a alcunha de O Caminhante.
Ona "Aylak" adını koyduk.
Finalmente, deitámos isso fora e demos-te um balde com damas.
Sonunda o oyuncağı evden uzaklaştırdık ve sana 1 kova dama pulu verdik.