Egan traducir turco

Cass, tu e o Egan tirem o ouro da carroça, depressa.

Cass, Egan'la arabadan altını alın, çabuk.

Obrigado, Egan.

Sağ ol Egan.

Egan, o que achas?

Egan, sen ne düşünüyorsun?

Não, Egan.

Yapma Egan.

Tem de ficar alguém lá dentro com o Egan.

Biri Egan'ın yanında olmalı.

Cass, ajuda-me com o Egan.

Cass, Egan'a yardım et.

Não, Egan. Não quero festas.

Hayır, parti istemem.

Egan Powell!

Egan Powell!

- Posso convidá-la para dançar?

- Tanıştır beni. - Gaby, bu Egan. - Nasılsınız?

Onde te meteste nestes últimos 10 dias, Egan?

- Hey! - Egan! Son on gündür nerede saklanıyordun?

Capitão Powell. Egan, fala o Rock.

- Benim, Yarbay Powell.

Podes não dormir cá esta noite?

- Egan? - Bu gece başka yerde kalabilir misin?

Egan Powell, serviços secretos.

Yardımcım, Bay Armstrong.

Egan, traz o mapa em que temos estado a trabalhar.

Egan, üzerinde çalıştığımız deniz haritasını çıkar.

Seja como for, gostei de vê-lo novamente. Não percebes os casos de amor entre navios e marinheiros, Egan.

Gemiler ve denizciler arasındaki aşk ilişkisini anlamıyorsun.

Nem que se desfaçam em lágrimas.

Elinden geleni yap, işe yarayacaksa yalvar, Egan.

Egan, arranja-me um jipe com motorista.

Egan, bana şoförlü bir jip ayarla.

- Por favor, Egan, vai procurá-Io.

- Bul onu. - Bir şey mi oldu?

Está bem, Egan, vou já para aí.

Hemen geliyorum.

É isso mesmo, Egan.

Bu doğru, Egan.

O Egan?

Egan?

O Egan morreu.

Egan öldü.

O Secretário-geral entra novamente na nave com Geri Taylor e Sam Egan.

Genel sekreter aracın için giriyor. Yanında Geri Taylor ve Sam Egan var.

Ted Egan, Mayor de Beverly Hills.

Ted Egan, Beverly Hills belediye başkanı.

Se não fosse o Egan, não sei que teria acontecido.

Egan orada olmasaydı ne olurdu, bilmiyorum.

Mal o Egan os viu, pôs o pé no acelerador.

Egan, onları görür görmez gaza bastı.

Foi de encontro a eles com o carro e alguns até tiveram de saltar, palavra de honra.

Direk üstlerine doğru sürdü. Neredeyse yoldan çekilmeyeceklerdi. - Aferin, Egan.

- Muito bem, Egan. - Muito obrigado.

- Teşekkür ederim, efendim.

Monsieur, quanto ao motorista, o Egan... - Sim?

Mösyö, şoför Egan...

Monsieur Egan também é seu compatriota, Mrs. Dennison?

Mösyö Egan, arkadaşınız mı olur, Madam Dennison?

Monsieur Egan guarda a agenda num sítio muito conveniente.

Mösyö Egan, adres defterini çok pratik bir yerde saklıyormuş.

Primeiro, o cadastro de Egan, o motorista. Segundo, o nome de solteira da esposa de Mr. Daniels.

Şoför Egan'ın kayıtları ve eski Bayan Daniels'ın kızlık soyadı.

Nós já averiguámos o Egan.

Egan'ı araştırdık.

O Egan já passou à história.

Artık yeni bir haber sayılmaz.

John Patrick Egan. Nascido em Milltown, County Clare, em 1901.

John Patrick Egan. 1901 yılında Milltown, County Clare'de doğmuş.

Até que ponto conhece John Egan?

John Egan'ı ne kadar tanıyordunuz?

John Egan?

John Egan mı?

Ah, o Egan!

Egan!

Na agenda de Monsieur Egan, que encontrei debaixo da almofada, só havia um número na letra "X".

Mösyö Egan'ın yastığının altında bulduğum adres defterinde,... "X" harfinin altında tek bir numara vardı.

Joe Egan e Gerry Rafferty eram o duo "Steeler" s Wheel "

Joe Egan ve Gerry Rafferty "Tekerlek hırsızları" adlı bir düet yaptılar.

Naquele ataque, morreu o médico, o Releno e o Gerspach, e aqui o Egan perdeu a perna.

Bu tank mermisi ; doktoru, Relleno'yu ve Gerspach'öldürdü. Ve Egan burada bacağını kaybetti.

- Chamava-se David Egan.

- Adı David Egan'dı.

David Egan.

David Egan.

- David Egan.

- David Egan.

Egan...

Egan...

- "O condutor, Egan, saiu ileso."

- "Şoför, Egan, yaralanmamış."

O meu nome é Missy Egan.

Adam Missy Egan.

- Olá, Egan.

- Selam, Egan.

- Obrigado.

Teşekkürler, Egan.

- Coronel. - Muito prazer.

Egan Powell, İstihbarat.

Monsieur Egan desaparece.

Aynı şekilde Mösyö Egan da.