Translate.vc / portugués → turco / Energia
Energia traducir turco
15,877 traducción paralela
- com sauna particular... - Tonto do... e uma mesa de bilhar, rodeado de tapeçaria fina, ornamentos, damascos e obras de arte caras, mas que também dedica tempo... e energia, às noites, para tomar conta de um rapaz incapaz.
Altın işlemeler, Şam işleri ve pahalı sanat eserleri ile... donatılmış 600 metrekarelik bir dairede yaşayan... ama engelli bir çocuğa bakıcılık yapmaya da... vakit ve enerji bulan bir adam hakkında ne denilebilir?
É preciso energia super-luminar para enviar alguém pelo tempo.
Birisini zamanda yolculuk ettirmek için ışıktan daha hızlı bir enerji gerekir.
Programe o alarme para umas horas antes da sua partida e pratique as séries de poses de energia incluídas neste vídeo.
Alarmınızı otobüsünüzün hareket vaktinden birkaç saat öncesine ayarlayın. Ve videoda daha önceden gösterilen güç duruşlarını uygulayın.
Eu também. Sim, sinto que és o motor da energia masculina, que ainda não tinha sentido este fim de semana.
Bu hafta hiçbir yerde hissetmediğim herkesi içine çeken erkek enerjisi hissediyorum.
- Só precisa de uma fonte de energia.
Sadece yeterince güçlü bir güç kaynağına ihtiyacı var.
Quanto mais velho for o vampiro, melhor é a energia.
Vampir ne kadar yaşlı olursa, pilimiz o kadar dayanır.
Nunca tive problemas com a minha energia.
Aşkım, benim dayanıklılığım hiç sorun olmadı.
Perdeste uma enorme quantidade de energia mística, o suficiente para criar um Nexus Vorti.
Nexus Vorti yaratacak kadar mistik güçte kan kaybettin.
Para onde foi a energia?
Enerji nereye gitti?
Enquanto isso, se te mantiveres quieto, talvez possam devotar mais energia a descobrir quem deitou a mão à bala de Carvalho Branco desaparecida.
Bu sürede bir şeye karışmazsan belki de kayıp akmeşe mermisinde kimin parmağı olduğunu bulmakta daha istekli olurlar.
E há lugares, lugares sagrados, que os ajudam a focar a sua energia de forma a poderem aceder a este mundo.
Ve bazı yerler, kutsal yerler var.. .. bu dünyaya ulaşabilmeleri için.. .. enerjilerini yönlendirdikleri bir yer.
Vou até ao mundo deles com isto, usar a energia até à última gota e destruí-lo pela base.
Bununla dünyalarına gideceğim.. .. ve damlasına kadar gücü çekip.. .. bunu kıracağım.
Isso vai requerer muita energia.
Ve bunlar çok fazla enerji gerektirecek.
Energia virgem de Shadowhunter.
- Bâkir Gölge Avcısı enerjisi var.
Ele precisa da tua energia poderosa de Shadowhunter ou algo assim.
Gölge Avcısı enerjin lazımmış.
Nada que uma barra de energia não resolva.
Enerji çikolatasının düzeltemeyeceği bir şey değil.
Então, o plano é propor uma parceria entre companhias de energia americanas e chinesas.
Planımız Amerikan ve Çinli enerji şirketleri arasında bir ortalık teklif etmek.
E um consórcio de empresas de energia americanas e chinesas garante os restantes 20 por cento.
Kalan % 20'yi ise Amerikan ve Çin enerji şirketlerinden oluşan bir konsorsiyum üstlenecek.
Energia, equipamento de limpeza, macarrão com queijo.
Enerji, temizlik malzemeleri, makarna peynir.
Falhou a energia ou carregaram no interruptor?
Elektrikler mi gitti yoksa şalteri mi indirdiniz?
Desliguem a energia.
Gücü kapatın.
Não é assim tão maluca se considerares a possibilidade teórica que sifonizar energia de uma drive temporal deverá fornecer energia suficiente para revertar a polaridade da matriz da estrela anã.
Yedek zaman sürücüsünden alınan gücün cüce yıldız matrisinin kutuplarını ters çevirebilmesinin teorik olarak olasılık dahilinde olduğunu düşündüğünde o kadar da deli bir fikir değil bence.
Quando o Dr. Palmer sifonou a energia da Drive Temporal auxiliar, ele reduziu a nave a...
Doktor Palmer yedek Zaman sürücüsünden gücü çektiği zaman geminin ana gücünü de -
Preciso que reconduzas a energia do colector secundário.
Gücü yedek dağıtıcıdan yönlendirmeni istiyorum senden.
Preciso que ajustes a nossa saida de energia para evitar o excesso de desgaste da Waverider.
Dalgagüdücü'ye aşırı yüklenme yapmadan enerjimizi ayarlamaya çalış lütfen.
Precisamos de mais energia para a Drive Temporal, Martin.
Zaman Sürücüsünün daha fazla enerjiye ihtiyacı var Martin.
Se nos vamos infiltrar na "Lord Technologies", temos que cortar a energia nas traseiras do laboratório e entrar pela cave.
Eğer Lord Teknolojileri'ne sızacaksak arkadaki laboratuvarın gücünü kesip bodrumdan sızacağız.
Só precisas de mais energia.
Sadece daha çok güce ihtiyacın var.
Há certas energia, certos feitiços que são demasiado poderosos para um só mágico.
Tek bir sihirbaz için çok güçlü olan bazı belirli enerjiler, büyüler var.
Canalizar toda essa energia faz algo às células.
Bütün sonucu hücrelerine yönlendirecek bir şey yapıyor.
Ele trabalhava para uma empresa de energia.
Bir enerji şirketinde çalışıyormuş.
Acho que não tens a energia.
Açıkçası, buna dayanabileceğini sanmıyorum.
Sem energia, sem... água canalizada, sem...
Elektrik yok, musluk suyu yok...
Sabes, há uma diferença entre boas e más energias e... o teu equilíbrio tem a ver com... sabes, a energia interna dos corpos e todas as energias que nos circundam.
İyi ve kötü enerjiler arasında fark var ve onların dengesi ile vücudun iç enerjisi ilişkili olmak zorunda ve etrafımızı saran bütün enerjiler bildiğiniz gibi...
Na verdade, se me estão a ouvir a partir de um rádio eléctrico em todos os estados ou a verem-me pela primeira vez na TV, já sabem que a Central Hidroeléctrica Johnson está novamente a funcionar, a fornecer energia permanente à maior parte do Sudoeste.
Şu an beni ülkenin dört bir yanında radyodan dinliyorsanız ya da ilk kez televizyondan seyrediyorsanız Johnson hidroelektrik santralinin yeniden çalışmaya başladığının ve Güneybatı eyaletlerin büyük bölümüne enerji sağladığının farkındasınızdır.
Com as outras fendas fechadas, a energia concentrada nesta última fenda deve ter desestabilizado.
Diğer gediklerin kapanması ile birlikte sonuncuda biriken enerji onu dengesiz hale getirmiş olmalı.
Com o ar condicionado em curto-circuito, pode queimar um fusível, e perderemos toda a energia.
Klima kısa devre yaparsa, sigorta kutunuz yanar ve elektrik tamamen gider.
Eles cortaram a energia.
Elektriği kestiler.
Cortar a energia permite desbloquear o mecanismo eléctrico que tranca as portas do elevador.
Elektriği kestikleri için asansörün kapılarını kilitli tutan mekanizma da devre dışı kaldı.
A energia voltou, a energia voltou.
Elektrik geldi, elektrik geldi.
Deve estar sem energia.
Enerjim bitmiş olmalı.
Transfere toda energia possível para a Drive Temporal.
Kalan bütün enerjiyi zaman sürücüsüne transfer et.
Prepara-te para ejectar o meteorito, e reza para termos energia suficiente para um... Último salto.
Meteoru fırlatmaya hazır ol ve dua et ki son bir zaman atlamasına yetecek kadar enerjimiz olsun.
Somos uma espécie de guardiões da boa energia daqui.
Kendi hallerinde takılıyorlar işte.
- Falaste-lhe da boa energia.
- Buradaki ortamdan bahsettin.
De alguma forma, o Reverb conseguia manipular a energia multidimensional.
Bence, Reverb bir şekilde çoklu boyut enerjisini yönlendirebiliyor.
- Quero dizer que, se os poderes dele estão ligados à energia que conecta o multiverso, se ele pode manipulá-la... Ele pode abrir fendas onde quiser.
- Diyorum ki güçleri, çoklu evreni bir arada tutan enerjiye bağlıysa onu kontrol edebiliyorsa...
Esta área tem os níveis mais altos de resíduos de energia transdimensional.
Bu bölgedeki boyut ötesi enerji kalıntısı en yüksek seviyede.
Deve-te ajudar a aceder a energia transdimensional o suficiente para manipulá-la.
Kontrol edebileceğin kadar boyut ötesi enerjiye erişmeni sağlayacaktır.
Estes braços têm muita energia.
O sıska görünür, ama dirençlidir!
Nós vamos transformar sua dor em energia.
Senin acını gücüne dönüştüreceğiz.