Translate.vc / portugués → turco / Envelope
Envelope traducir turco
1,608 traducción paralela
Pegue no envelope da rapariga.
Kızdan zarfı al.
Preciso daquilo... do envelope.
Jean! Şu zarfı getirir misin?
Fechadas e seladas, dentro deste envelope... o senhor Houdini, escreveu as últimas palavras... que Ihe foram ditas, por a sua querida e finada mãe.
Mühürlü bu zarfın içinde, Bay Houdini'nin rahmetli annesi tarafından söylenen en son sözler yazılıdır.
O envelope! O envelope!
Zarf!
À primeira oportunidade, abrirei o envelope azul.
İlk fırsatta, mavi zarfı açacağım.
Tinha guardado um envelope com estricnina suficiente para pôr fim à minha vida vazia.
Anlamsız hayatımı sonlandırmak için, bir zarfın içine bir miktar striknin saklamıştım.
Abby, não entregues esse envelope.
Abby, o zarfı sakın verme.
Um envelope do escritório.
Ofisten bir zarf gönderdin mi?
Enviaste um envelope por estafeta para minha casa?
- Evime bir zarf gönderdin mi?
- Entreguei-lhe o envelope pessoalmente.
Elden teslim ettim.
Esperou até descobrir onde eu estava, uma manhã apareceu um tipo da FedEx com um envelope para mim.
Nereye gittiğimi öğreninceye kadar bekledi. Bir sabah FedEx'ten biri bana bir zarf getirdi.
Sunday, quer levar o homem que lhe deu o envelope para a sala de conferências? Vou lá ter com ele.
Sunday, zarfı veren beyefendiyi toplantı odasına götürüp onunla orada görüşeceğimi söyler misin?
Não tinha envelope?
Bir zarfı yok muydu?
Estava nesse envelope.
- Hayır, zarftaydı.
Encontrámos essa quantia num envelope com as impressões do Vic.
Tam o miktarda parayı bir zarf içinde bulduk, Vic'in parmak izleri vardı.
Jurados, o envelope, por favor!
Sayın jüri. Zarf, lütfen.
Estão 75 mil nesse envelope.
Bu zarfın içinde 75,000 var.
Por que não escreveu um remetente no envelope?
Zarfa niye iade adresi yazmadın?
Entregue este envelope a professora.
Al şu mektubu, öğretmen hanıma ver.
Este envelope tem um cheque considerável. Se resolverem descontá-lo, avisem.
Bu zarfta bol sıfırlı bir çek var nakde çevirmek isterseniz haber verin!
- No envelope que te dei.
- Bu sabah size verdiğim zarfta.
- O envelope não está aberto.
- Zarf hiç açılmamış.
Seja o que for que quer ao Forbes, ponha-o num envelope - e entregue-o ao motorista.
Forbes'la her ne işin varsa, yazıp bir zarfa koy ve taksiciye ver.
Não encontrou um envelope com o meu nome?
Üzerinde benim adım yazan bir zarf buldunuz mu?
Aonde puseste a porra do envelope!
Kahrolası zarf nerede?
Aonde meteste a porra do envelope?
Kahrolası zarfı nereye koydun?
Se quiseres que a assine, aqui está um envelope com selo e auto-endereçado.
Eğer imzalamamı istersen burada pullu, adresi yazılmış bir zarf var.
Posso lamber o envelope quando acabares?
İşin bittiğinde zarfları ben yalayabilir miyim?
Mal posso esperar que entregues ao Willy, o carteiro, o teu envelope.
Mektubu, postacı Willy'e vereceğin an için sabırsızlanıyorum.
Agarrei um envelope que estava na mesa do aprumado.
Yetkilinin masasındaki bir zarfı aldım.
Bolas, enganei-me no envelope.
Lanet! Bu yanlış zarf.
Há duas pessoas no envelope são uma ameaça.
Bu zarftaki iki kişi, ulusal güvenliği tehdit ediyor.
Este envelope é muito fininho.
Bu zarf çok ince.
Não tens um envelope?
Zarfa koyamadın mı?
Ele não tinha nenhum envelope...
Zarfı yokmuş.
Mas deu ao pai um envelope e não pensei mais sobre isso, mas lembro-me que o pai perguntou como estava o Ryan.
Sonra bunu hiç önemsemedim. Fakat babam Ryan diye birinin bunu nasıl karşıladığını soruyordu.
Havia um envelope em cima da mesa, quando acordámos.
Uyandığımız zaman, masanın üzerinde bir zarf duruyordu.
Continuas a enviar só o envelope?
Sadece postayla mı haberleşiyorsunuz?
- Vim entregar, este envelope.
- Bir mektup getirmem istendi.
Não, não falo ucraniano, mas falo "envelope com dinheiro."
- Hayır. Ben Ukraynaca bilmem. Ama para dolu zarfla iyi konuşurum.
Onde raio está o meu envelope?
Benim zarfım nerede?
E assim, recebi o meu envelope!
Sonunda, ben de zarfımı aldım.
Passa-se um cheque para a electricidade e pomo-lo no envelope da água. Depois, colocamos o cheque da água no envelope da electricidade.
Elektrik faturasının zarfına su için yazdığımız çeki koyarız....... su faturasının zarfına da elektrik için yazdığımız çeki koyarız..
- O envelope estava fechado, lembras-te?
Zarf mühürlüydü, hatırladın mı?
- Você deu á minha amiga, Ruthie, um envelope para me entregar.
Arkadaşım Ruthie'ye bana vermesi için bir not vermişsiniz.
Definitivamente. Acho que vai reconsiderar a sua posiçăo depois de ver os documentos desse envelope.
Sanırım bu kararınızı zarfın içindeki belgeleri gördükten sonra bir kez daha gözden geçireceksiniz.
Quero que apanhem um envelope com o Willian.
Williams'ın barına gidip, benim için bir zarf almanızı istiyorum.
- Azul... envelope...
Mavi zarf. - Mavi zarf.
- Envelope azul.
- Zarf...
O endereço está no envelope.
Boşanma alacaığını söleyin okadar çabuk ki... aldatılmış gibi. Zarfta adresi yazılı.
Se tivesse sido o meu pai, estaria num envelope de depósito.
Şimdi, herkes için, bu basit bir ikilemdir :