Erickson traducir turco

Dr. Hewitt, apresento Cos Erickson.

Dr. Hewitt, Cos Erickson'la tanışın.

Ainda mais agora que me viu sendo modelada por Cos Erickson, está ansioso para saber sobre ele também.

Beni Cos Erickson'a modellik yaparken gördüğünüze göre, onun neyin nesi olduğunu öğrenmek için de ölüyorsunuzdur.

Erickson, David A Tenente, Marinha dos E. U.A 0639552.

Erickson, David A asteğmen, A.B.D Donanması 0639552.

"É Wow". Esta foi o Eric que disse.

"Hayrete düşürücü." Bunu da Erickson buldu.

Sim, oi, deram-me este número de Roger Erickson, que fazia parte das Tropas do Exército dos EE.UU.

Evet, merhaba, bu numarayı bana... eskiden Amerikan Deniz Piyade Teşkilatında olan Roger Erickson verdi.

Mas, quando viram o estilo do Max, puseram fim à sexta-feira desportiva.

Ama Stern, Hawkins ve Erickson, Max'in zevkli tarzını görünce serbest giyimli Cumalar iptal edildi.

Sr. Erickson, boa tarde, chamo em nome de...

Bay Erickson, iyi günler. Archibald Laken'ın yeniden...

Emory Erickson :

Emory Erickson ;

Na preparação para a experiência do Dr. Erickson, reduzimos a energia em toda a nave, exceto nas zonas essenciais.

Doktor Erickson'un deneyine hazırlanmak için... geminin önemli kısımları dışındaki tüm enerjiyi düşürdük.

É o colar Erickson Beamon.

Erickson Beamon kolyesi.

A McCann Erickson é uma empresa internacional.

McCann-Erickson ortakligiysa uluslararasi bir sirket.

- A Pan Am não faz a McCann Erickson.

Pan America mi? Pan-Am. McCann-Erickson ajansinin degil ki.

A McCann Erickson é a primeira divisão.

Mccann-Erickson ajansi buyukler liginde.

Jim Hobart da McCann Erickson.

McCann-Erickson'dan Jim Hobart'i bagla.

"É piramidal." Esta é do Erickson.

"Hayrete düşürücü." Bunu da Erickson buldu.

- Estou bem, Erickson.

Ben iyiyim Erickson.

Não está, mas posso passá-lo ao Agente Especial Erickson.

Müsait değil ama sizi Özel Ajan Erickson'a bağlayabilirim.

Chegou à caixa de correio do Agente Especial Erickson.

Özel Ajan Erickson'un sesli mesaj kutusuna ulaştınız.

Detective Hoffman, fala o Agente Especial Erickson.

Dedektif Hoffman, ben Özel Ajan Erickson.

Sou o Agente Especial Erickson.

Ben Özel Ajan Erickson.

Cowan, é o Erickson.

Cowan, ben Erickson.

No cruzamento da 30 com a Leif Erikson.

30. sokak ile Leaf... 30. Sokak ile Leaf Erickson'ın kesiştiği yerde.

Chama-se Tim Erickson.

Adı Tim Erickson.

Sim, o Erickson disse que era o terceiro mês de aniversário, e que iam sair para celebrar.

Erickson üçüncü ayları olduğunu, kutlamak için dışarı çıkacaklarını söyledi.

Já a seguir vindo de Ontario, Marshall Erickson.

Sıradaki kişi, Ontario'dan Marshall Ericksen.

Erickson é a nossa filial.

Erickson bizim kardeş şirketimiz.

A Erickson bateu a bota?

Erickson da mı geberdi?

Erickson...

Erickson!

As vítimas nas armadilhas que o Erickson encontrou.

Erickson'ın bulduğu tuzaktaki kurbanlar.

Se estiverem interessados nesse trabalho, eis uma lista de agências que o fazem bem :

B.B.D.O., Leo Burnett, McCann-Erickson,...

BBDO, Leo Burnett, McCann Erickson,

Cutler, Gleason and Chaough ve Benton and Bowles.

O casamento dos Erickson era uma das coisas.

- Genel olarak Erickson düğünü yüzünden. Warren Erickson'un Erickson'u.

Falou com aquele riquinho idiota do Erickson?

Şu zengin piç Erickson'la konuştunuz mu?

- Erickson?

Erickson mu?

Vou precisar de uma amostra do seu ADN, Sr. Erickson.

Bana DNA örneğiniz lazım Bay Erickson.

O tribunal recusa-se a exigir uma amostra de ADN do Erickson baseada no que temos até agora.

Mahkeme DNA'sını almak için....... Erickson'u zorlamayı reddediyor elimizdeki kanıtlar yeterli bulunmamış.

Erickson tem um filho preso por "insider trading".

Erickson'un içeriden bilgilendirme nedeniyle hapiste olan bir oğlu varmış.

Erickson é um homem auto-suficiente, nunca terminou o colégio, fez cursos de soldador, construiu o negócio do zero.

Erickson kendi kendini yetiştirmiş bir adam. Liseyi bitirmemiş, lehimleme dersi almış işini en başından kendi kurmuş.

Sweets, matou-a? O casamento da filha, muita tensão... é, um homem como Erickson pode perder o controle sob pressão.

Kızı evleniyor, bir sürü gerginlik evet, evet Erickson gibi biri bu kadar baskı altında patlayabilir.

Estes são os resultados de ADN da pele encontrada sob as unhas da vítima. E aquele é o ADN de Erickson Jr.

Bunlar kurbanın tırnaklarında bulunan DNA örnekleri bu da küçük Erickson'un CODIS'ten alınan DNA profili.

Não é o Warren Erickson.

Warren Erickson olamaz.

O álibi de Raina confere.

Raina Erickson'ın mazareti kabul edilmiş.

Sr. Erickson, o que diria a quem o chama de mercenário?

Bay Erickson, size paragöz diyenlere ne söylemek isterdiniz?

Tenho mais duas horas do depoimento de Erickson.

Erickson ifadesinin iki saati daha kaldı.

Sr. Erickson, diz aqui que esteve na Marinha durante praticamente os últimos 30 anos.

Bay Erickson, burada onbeş yılı aşkın bir süre Deniz Kuvvetlerinde görevli olduğunuz yazıyor.

Estou aqui porque estou investigando a High Star e o Howard Erickson.

Buradayım çünkü High Star ve Howard Erickson hakkında araştırma yapıyorum.

Aconteceu-te alguma coisa quando trabalhavas para o Erickson?

Orada Erickson için çalışırken, sana bir şey oldu mu?

O Sr. Erickson andava com o limpa-neve, apanhou uma moeda de 25 cêntimos, lançou-a para o outro lado da rua, acertou na cabeça do Bud.

Evet, Al En azından hala birbirimize sahibiz.

- É o Erickson.

Ben Erickson.

Com licença, Sr. Erickson?

Afedersiniz, Bay Erickson?

ERICKSON NO CONGRESSO

"Erickson Kongreden Önce Ortaya Çıktı"