English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Erin

Erin traducir turco

1,535 traducción paralela
Erin, querida.
Erin, tatlım.
Erin Shanley, 34 anos, traumatismo craniano grave quando um tijolo atravessou o pára-brisas.
Erin Shanley, 34 yaşında. Ön camından bir tuğla gelmesi sonucu beyin travması.
De acordo com a carta de condução da Erin. Ela era dadora de órgãos.
Erin'in ehliyetine göre organlarını bağışlıyormuş.
Erin... a pessoa que o senhor conheceu... já não está aí.
Erin... Tanıdığınız o kızınız artık orada değil.
Aqui é a chefe do departamento Erin Strauss.
Ben, bölüm müdürü Erin Strauss.
O que há para perceber, Erin?
Neyi anlamayadın Erin?
Também senti a tua falta, Erin.
Bende seni özledim Erin.
Tive de trazer a Erin de volta.
Fakat Erin'i geri getirmek zorunda kaldım.
A Erin está bem?
Erin iyi mi?
Erin.
Erin.
Mamã, o que se passa com a Erin?
Anne, Erin'in nesi var?
Se contassem, ajudaria bastante a Erin.
Eğer söylerseniz gerçekten Erin'e yardımınız olurdu.
O hospital enviou estes resultados sobre a Erin Merring.
Hastane Erin Merring için test sonuçlarını yolladı.
E a Erin continua deitada, piorando.
Ve Erin orada hasta yatıyor ve durumu kötüye gidiyor.
Erin Hill.
Erin Hill.
Erin, Acho que você é uma mulher muito amável e inteligente.
Erin bana kalırsa harika ve zeki bir kadınsın.
O meu nome é Erin Gruwell.
Adım Erin Gruwell.
Erin?
Erin?
Erin, este é o Brian Gelford.
Erin, bu Brian Gelford.
Erin Gruwell.
Erin Gruwell.
Olhe, Steve, se a Erin acha que consegue ensinar estes miúdos, ela consegue.
Bak, Steve Eğer Erin o çocuklara öğretmenlik yapabileceğini düşünüyorsa, yapabilir.
Portanto, por favor, pára com esse encorajamento, Erin.
Lütfen amigoluk yapmayı bırak, Erin.
Não percebo, Erin.
Anlamıyorum, Erin.
A Erin não pode fazer isso!
Erin bunu yapamaz!
Não interessa se quero, Erin.
İstiyor olmam önemli değil, Erin.
Erin, é apenas... É muito difícil.
Erin, bu çok zor.
Erin, olha para mim.
Erin, bana bak.
"O Diário dos Escritores da Liberdade", foi publicado em 1999. Erin Gruwell e os Escritores da Liberdade inauguraram a Fundação Escritores da Liberdade dedicada a recriar o sucesso da sala 203 nas salas de aula de todo o país. Erin Gruwell e os Escritores da Liberdade
Doctor _ Jivago
A assinatura é de Erin Yates.
Fotoğraf sanatçısının adı Erin Yates. Şunu dinleyin :
Talvez a Erin tenha tirado fotografias a alguma coisa que não devia.
Belki de Erin, çekmemesi gereken bir şeyin fotoğrafını çekti.
Mas seja quem for este tipo, parece que a Erin Yates o andava a observar.
Ama bu adam her kimse, Erin Yates onu takip ediyormuş.
Você quer dizer, quem se está a passar pela Erin Yates.
Erin Yates kıIığına bürünen kişi demek istiyorsun.
Verifiquei o número de segurança social. Acontece que a verdadeira Erin morreu a dormir, há 15 anos atrás.
Sigorta kayıtlarına göre Erin, 15 yıI önce uykusunda ölmüş.
Quer dizer, Erin Yates, ou seja lá quem for, tirou-lhe essa fotografia.
Yani Erin Yates ya da her kimse, senin fotoğrafını çekmiş.
Não conheço a Erin e não faço ideia da razão dessas fotografias.
Erin diye birini tanımıyorum, ve bu fotoğrafları neden çektiğini de bilmiyorum.
Então achamos que a Mindy é a Erin.
Mindy'nin Erin olduğunu düşünüyoruz.
Erin Yates, mais conhecida por Mindy Sanchez.
Erin Yates, nam-ı diğer Mindy Sanchez.
Erin Yates naquela época.
Sonra Erin Yates geldi.
Talvez não como Mindy ou Erin, mas como Victoria Page.
Belki Mindy veya Erin olarak değil ama Victoria Page olarak oradaydın.
Vou ser uma mãe solteira do camandro, como Erin Brockovich ou Sarah Connor.
O yüzden yalnız annelerin kralı olacağım. Erin Brockovich veya Sarah Connor gibi.
"deste ano da Erin Brockovich realiza algo bastante surpreendente."
"bu yıl ki Erin Brockovich fevkalade bir iş başardı."
Viste o Erin Brockovich?
Erin Brokovich'i izledin mi
Bem, podes chamar-me Erin, mas não vou responder.
Peki, bana Erin de diyebilirsin ama cevap vermem.
Bem, contaste à Erin Connors que ela tinha feito uma plástica ao nariz.
Erin Connors'a onun burnunu söylemiştin.
Erin, ela não está aqui de momento..
Erin şu anda burada değil.
A tua irmã vai sair, Erin. Sim, vou.
- Zaten kızkardeşin de gidiyordu Erin.
Erin, adivinha só.
Arren, tahmin et ne oldu? ..
Tenho que trabalhar à noite. Eu pensei que tu e a Erin iriam à ilha com a gente? Ela vai com vocês hoje à noite.
gecede çalışmam gerekiyor seninde bizimle adaya geleceğini sanıyordum evet ama bu akşam olmaz.
Não sei. Nem o vi. E nem Erin.
bilmiyorum ne onu gördüm nede Arron'u.
Ok. Vou imediatamente. Vou esperar pelo Erin.
tamam, tamam kaptan bende Arron'a bakacağım.
Vamos lá, Erin.
- hadi gidelim

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]