Translate.vc / portugués → turco / Eros
Eros traducir turco
380 traducción paralela
Seria amigo dos pardais E do rapaz da fisga
Serçelerle konuşurdum Eros'la dost olurdum
"Fui atingido pela flecha de Cúpido" "Partilhará a gaiola comigo?"
Eros'un aşk okuyla vuruldum kafesimi benimle paylaşır mısınız? "
Hoje é a noite de estreia de "Cupid and Psyche". Uma nova ópera do jovem compositor inglês Julian Craster... cujo único trabalho conhecido até agora... é a partitura de ballet de "Os Sapatos Vermelhos".
Bu gece, tek bilinen çalışması Kırmızı Ayakkabılar'ın partisyonu olan İngiliz besteci Julian Craster'ın yeni operası Eros ve Psyche'nin ilk gecesi.
Este é Eros, soldado espacial de um planeta de sua galáxia.
Ben Eros, Sizinle aynı galakside yer alan bir gezegende askerim.
E o que ganhamos neste tempo extra, Eros?
Peki aradan geçen zamanda neler yaptınız, Eros?
Eu tomei duas naves de seu comando.
İki geminin komutasını senden alıyorum Eros.
Embora você ressuscitasse três mortos da Terra, | o plano está longe de próspero, e você Eros, tem que provar que isto é um sucesso operacional em pouco tempo, energia, e naves, podem ser gastos nisto.
3 kişiyi diriltmenize rağmen planımız başarılı olmaktan uzak, Ve sen Eros, eğer daha çok zaman, enerji ve gemi istiyorsan Önce operasyonun başarılı olacağını göstermelisin.
Eros, as pessoas da Terra não estão nos temendo.
Eros, dünyalılar bizi tehdit eden şeyi gerçekleştirmeye giderek yaklaşıyor.
Eros, nós temos que matá-los? - Sim. |
- Eros, onları öldürmek zorunda mıyız?
- Você sempre tem razão, Eros. |
- Her zaman haklısın, Eros.
Aguarde Eros, eu terei a nave no ar em um minuto!
Dayan Eros, gemiyi harekete geçirmek üzereyim!
Se apresse, se desperte Eros!
Haydi, uyan Eros!
Eros, Eros, acorde, acorde!
Eros, Eros, kendine gel, kalk!
Eros acorde, Eros!
Eros uyan, Eros!
Fogo! Eros!
Yangın!
Aaaaaaaaah!
Eros!
- Abaixo Eros e viva Marte!
- Aşağıda Eros, yukarıda Mars!
César, com sua grande alma... e Eros, com seus mil encantos, desceram à Terra.
Sezar, onun yüce ruhu ile ve Eros, binlerce çekici yönü ile, dünyaya geldiler.
Eros volta para casa.
Eros eve dönüyor.
O TEMPLO DE EROS BUFFET E ORGIA ANUAL
EROS'UN TAPINAĞI SENELİK ALEM VE AÇIK BÜFE
Deixa lá vir a Caladonia fazer a sua dança erótica a Eros.
Caladonia, Eros'un şerefine, erotik tapınak dansını yapsın.
Nas palavras da revista Eros :
Magazin dergisi Eros'un ifadesiyle.
Sim, claro, e também poderia ter sido o Cérebro do Planeta Eros.
Tabi, ya da Eros gezegeninden bir beyin.
Poderei, sendo como eles Feito de Eros e pó Atormentado pela mesma Negação e desespero
Ben de onlar gibi aynı inkâr ve çaresizlikle kuşatılmış aşk ve tozdan ibaret miyim bir tasdik alevi göster.
Aqui é o templo de Eros.
İşte Eros tapınağı.
Vai Donner, e Blitzen!
- Kuyrukluyıldız, Eros, Bilmiş, Tipi!
Após dias vagando no mar... encontrei-me na ilha de Eros.
Günlerce denizde sürüklendikten sonra kendimi Eros'un adasında buldum.
Assim, não era tão loucura... que nos achássemos em um avião... voando em direção à ilha de Eros.
Ve bu yüzden kendimizi Eros adasına uçan bir uçakta bulmamız o kadar da delice değildi.
O quê, como Zeus, Cupido e essas coisas?
Ne, Zeus ve Eros gibi şeyleri mi?
Cupido, por exemplo, era um deus que se apaixonou por uma bonita mortal, Psiquê.
Eros, mesela, ölümlü bir tanrı olan güzel Psyche'ye aşıktı.
Então Cupido a levou a um palácio secreto onde fizeram amor fabulosamente!
Böylece Eros, onu gizli bir yere kaçırır... Harika aşklarını yaşadığı yere.
Mas Cupido não deixou Psiquê o ver.
Fakat Eros Psyche'nin onu görmesine izin vermez.
É a mais intensa e psicologicamente perigosa forma de Eros.
Erosun en tehlikeli, ve ateşli fiziksel formudur.
Quem pensaria que o Cupido tivesse uma estacão na 14th Street Nails?
Eros'un 14. Caddedeki manikürcüye uğrayacağını kim düşünürdü?
"Minhas senhoras", começo eu, "sou Eros, o deus do amor". Elas gostam.
Bayanlar, diyorum ben aşk tanrısı Eros'um.
Venere e Amore. Vénus e Eros.
"Venere e Amore." "Venüs ve Eros."
Por isso o alado Cupido é pintado como cego.
Kanatlı Eros da, bu yüzden, kör değil midir?
Nesse mesmo instante pude ver o que vós não fostes capaz, a voar entre a Luz fria e a Terra, Cupido, completamente armado.
Ama ben senin göremediğin bir şey daha görmüştüm. Soğuk ay ve dünya arasında Eros uçuyordu silahı ile.
Mas eu vi bem o sítio onde caiu a flecha de Cupido.
Ve ben Eros'un okunun düştüğü yeri gördüm.
Veloz como a seta de um guerreiro.
Eros'un okundan daha hızlı gidiyorum.
Flor de cor vermelha, ferida pela flecha de Cupido, afundai-vos nos seus olhos.
Eros'un okunun saplandığı bu mor renkli çiçek onun gözlerine gömülsün.
Os Clash se plantaram ante rock eros velhos milionários, cuja música e estilo de vida tinha dominado durante tanto tempo.
BRİTANYA TV'SİNE İLK ÇIKIŞ The Clash, müziği ve yaşam tarzıyla uzun süredir dominant durumdaki vadesi dolan rock milyonerlerine tekmeyi basıyor.
Só me ocorre Eros. Eros.
Eros gibi geldi bana.
Então sinto-me o Cupido.
Ee, kendimi Eros gibi hissediyorum.
Estás tensa...
Eros Deft.
"Philia," "agapi," "eros." Nos só temos uma.
"Philia," "agapi," "eros." Bizde sadece bir tane.
Cortesia do Cupido.
Eros'un ikramı.
Eros!
Eros!
Eros tudo em fogo!
Eros her şey yanıyor!
Eros me protege e sempre me dá provas de sua amizade.
Eros beni korur ve daima bana arkadaşlığının dayanıklılığını verir.
Eu andava com Pan, com Eros com Brama, com Vichnu, com Isis e outros.
Pan ve Eros ile yürüdüm.