Translate.vc / portugués → turco / Espéro
Espéro traducir turco
49,052 traducción paralela
Todo aquele dinheiro que lhe pagaram? Espero que valha a pena.
Umarım sana ödedikleri onca paraya değersin.
Espero que aquilo a que chama barco nos consiga levar rio acima em 36 horas.
Umarım tekne dediğin o şey bizi 36 saatte nehrin yukarısına götürür.
Sinceramente, não espero que estejam à espera.
Doğrusu beklemelerini ummuyorum.
Espero não ter estragado o teu filme.
- Umarım film keyfini bölmemişizdir.
Lamento, Dr. Watson, qualquer movimento detona a granada, espero que compreendas.
Üzgünüm Dr. Watson, hareket bombayı etkinleştirir. Umarım anlıyorsunuzdur.
Espero que o teu pai não seja tão idiota como tu, órfão.
Umarım baban da senin gibi bir kancık değildir öksüz çocuk.
- Espero que não.
- Umarım söylemem.
Espero por vocês aqui.
Ben sizi burada beklerim.
Eu espero pelo serralheiro.
Çilingiri bekleyeceğim.
E espero bem que possa confiar nessa informação.
O bilgi doğru çıkarsa iyi olur.
Credo, espero que esteja bem.
Umarım iyidir ya.
Bom, espero que possamos resolver isto quando voltar ao gabinete, mas neste momento, está muito confortável aqui dentro.
Umarım karakola döndüğünüzde bu sorunu bir şekilde hallederiz. Ama şu an çok rahat burası.
Vim dar os pêsames ao meu padrinho e oferecer os meus votos para a sua convalescência que espero ser rápida e sem dor.
Buraya da vaftiz babama saygılarımı sunmaya ve oldukça hızlı ve acısız olacağını umduğum tedavisi için iyi dileklerimi iletmeye geldim.
Director Murphy, sugiro que lhe conceda a sua chamada privada, e espero saber tudo sobre ela.
Müdür Murphy, özel telefon konuşmasını kendisine derhal verin ve tüm ayrıntılarını da bana söyleyin.
Sim, eu espero.
Tamam, bekliyorum.
Espero que esteja tudo bem.
Her şey yolundadır umarım.
Espero que não me guardes rancor por ter fugido.
Umarım kaçtığım için bana kızmamışsındır.
Espero que traga mesmo boa sorte.
Umarım gerçekten şans getirir.
Espero bem que sim.
Öyle olsa iyi olur.
Qualquer que seja o assunto, bom, espero que corra tudo bem para si.
Mesele her ne ise umarım istediğin gibi sonuçlanır.
Espero que não lhe aconteça nada de mal.
Umarım başına kötü bir iş gelmez.
Espero que tenhas voltado porque decidiste trabalhar em conjunto no caso do Joker.
Umarım Joker davasında beraber çalışmaya karar verdiğin için aramıza dönmüşsündür.
Espero que ninguém estivesse a filmar.
Umarım kimse bunu kaydetmemiştir.
Espero mais de ti.
Senden daha fazlasını bekliyorum.
Espero que não tenham perdido dinheiro neste.
Umarım paranızı bu adama yatırıp kaybetmediniz.
Espero bem que sim!
Olsanız iyi olur!
Espero que não queiras reaver o cartão.
Umarım kartını geri istemezsin.
Acabarão por ser encontrados pela Polícia ou pela Mão, mas espero que já tenhamos terminado isto.
Sonunda El ya da polis onları bulacaktır ama o zamana kadar işimizi halletmiş olacağız.
Espero que esta viagem ponha fim à presença da Mão nas nossas vidas.
Umarım bu yolculuk El'i hayatımızdan tamamen çıkarır.
Espero que um dia percebas isso.
Umarım bir gün bunu anlayabilirsin.
Espero que ela seja mais clemente.
Umarım o daha affedici olur.
Raios, espero que saibas o que fazes.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
Espero que ninguém licite outra vez.
Umarım kimse teklifi yükseltmez.
Espero que sim.
Umarım.
Espero que o encontrem.
Umarım onu bulursunuz.
Espero que tenha valido a pena.
Umarım buna değmişimdir.
Espero que eles gostem do que lhes disser.
Umarım anlattıklarını beğenirler.
Espero que recorram a nós para as questões legais.
Umarım yasal ihtiyaçlarınızda bizi seçersiniz.
Espero que não esteja a interromper nada, mas sabia que era a vossa primeira noite.
Annem. Umarım sizi rahatsız etmiyorumdur ama bunun senin ilk gecen olduğunu biliyorum.
Espero que tenhas uma óptima viagem.
Umarım harika bir yolculuk geçirirsiniz.
Bem, espero nunca mais vê-la por aí daquela maneira.
Seni bir daha o şekilde görmem umarım.
Espero que os teus pais não tenham ficado muito preocupados. Eles estão bem.
- Umarım ailen çok endişelenmemiştir.
Espero que os engenheiros estejam a ver, porque isto não devia ter acontecido, e, sem dúvida que não voltará a acontecer.
- Um! Hasiktir. Umarım mühendisler izliyordur, çünkü bunun olmaması gerekiyordu ve kesinlikle bir daha olmayacak.
Espero que esta seja a última vez que falamos.
Umarım, bu son konuşmamız olur.
Só espero conseguir inspirar-vos a serem generosos.
Sadece size, fedakârlıkta bulunmanız için ilham verebilmeyi umuyorum.
Espero vê-lo lá.
Sizi orada görmek isteriz.
Espero que me trates por "Ana".
Bana Ana demeni bekliyorum.
E não espero que me tragas café, a menos que também vás buscar um para ti.
Ayrıca kendine kahve almadığın müddetçe bana kahve getirmeni beklemiyorum.
Não espero que digas já se aceitas.
Hemen evet demeni beklemiyorum.
Espero que não.
Umarım atılmaz.
Escuta, não espero que compreendas o preço a pagar pela grandeza.
Daha yüce bir amaç için ödenecek bedeli anlamanı beklemiyordum senden.