English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Estela

Estela traducir turco

52 traducción paralela
O salva-vidas "Estela del Norte"... chegou milagrosamente a Ancona.
Cankurtaran sandalının ismi "kuzey yıldızı" ... ve mucizevi bir şekilde çıkıverdi.
Reconhecê-lo pelo símbolo da estela e da lua
Bu adamı, Ay ve Yıldız sembollerini gördüğün zaman, fark edeceksin.
Mas a Diretriz foi elaborada muitos anos atrás, e a Frota Estela não tinha exatamente nossa situação em mente, perdidos no Quadrante Delta, sem suporte.
Yıldız filosu, başımızı belaya sokmayacağını bilseydi bunu yapmazdı değil mi? Delta çeyreğindeyiz ve desteğimiz yok.
- Estela!
- Estelle!
Calma Estela.
Estelle, sus.
Sabe o que foi o único que você deixou por opção?
Şimdiye dek terk ettiğin tek şey, Estela.
A Estela, que...
Gördüm onu.
O outro dia a vi e vou lhe contar que Estela está linda.
Harika görünüyor.
De qualquer jeito eu não deixei a Estela, eu a perdi, que é diferente.
Bana anlatma. Hem ben onu terk etmedim, kaybettim. Bu, farklı.
Teria que ser muito imbecil para deixar a Estela.
Sadece bir gerzek, onun gibi bir fıstığı terk ederdi.
O que lhe garante uma carreira hoje em dia? Não garante nada, mas uma garota como Estela lhe garante tudo.
Okumak bana hiçbir şey vermedi ama onun gibi bir kız, her şey demekti.
Que adiantada Estela, muito bem!
Ne çağdaş, Estela! Ne hoş!
Você me diga, por que é que eu largo a Estela?
Ben, Estela'yı neden terk ettim?
Por que a largo?
Estela'yı neden terk ettim?
Conheci Estela quando tínhamos dez, doze anos.
10-12 yaşlarında rastlamıştım ona.
Estela era como um tubo que inevitavelmente acabava na morte.
Sonu kaçınılmazcasına ölüm olan bir azgınlık dönemi sandım bunu.
Agora, que imbecil que eu sou, porque, agora sei que um dia vou morrer de qualquerjeito, mas sem a Estela coçando minha cabeça.
Salağım ben. Şimdi biliyorum, yine öleceğim, ama o saçımı okşuyor olmayacak.
Obrigado, Estela.
Teşekkürler Stella.
Não, Estela!
Stella, sakın!
Estela!
Stella?
Estela!
Stella!
Estela, vim salvar-vos!
Dur Stella, sizi kurtarmaya geldim!
Já que a morte nos espera, vou contar-vos a história do meu bisavô, que foi a maior estela do cinema mudo dos anos 20.
Eh, ölüm bizi heycanlandırırken, size müthiş büyükbabamı anlatabilirim, 20lerin en iyi sessiz film yıldızıydı.
A Estela de Bethlehem.
Bethlehem Yıldızı.
Lin, o que há na estela de Yamballi?
Hey, Lin, Bu Yamballi çeliğinin dibinde ne var?
Até logo, Estela.
- Sonra görüşürüz, Estela. - Görüşürüz.
- Jerome, já nos disseste o que achaste quando decidimos construir a estela.
- Onu inşa etmeyi, kararlaştırdığımız zaman zaten fikrini söylemiştin.
É uma estela de bronze mesopotâmica, de 1250 AC, e não, não temos outra.
M.ö. 1250 yılına ait bronz Mezopotamya taşı ve hayır, elimizde başka yok.
Então o Paracelsus tem a estela do bronzeador e quer trocá-la por alguma coisa que o teu filho tem.
Yani Paracelsus bronzlaştırma taşını elinde tutuyor ve Sutton'dan istediğini alana kadar vermeyecek.
Não, o bronzeador foi construído para estabilizar a estela artefacto e criar um estado de bronze para os prisioneiros...
Hayır, bronzlaştırıcı, objeyi ve bronzlaştırılan mahkumları kararlı tutsun diye yapıldı.
O Paracelsus deve-a ter colocado fora da máquina recorrendo apenas à estela.
Paracelsus onu, sadece objeyi kullanarak bronzlaştırmış olmalı.
Eu levo a estela.
Objeyi alıyorum.
Esperemos que chegue para a Myka e o Pete ensacarem a estela.
Pete ve Myka'nın, taşı geri getirmesine yetecek kadar.
Eu preciso ter a estela.
Benim bronzlaştırıcı taşı almam gerekiyor.
Tenho a estela.
Bronzlaştırıcıyı aldım.
Estás a ficar muito boa com a estela.
Stelini kullanmada gittikçe iyileşiyorsun.
Provocou um incêndio com a estela durante o estudo de runas.
Mühür dersinde steliyle yangın çıkardı.
Alec, achas que consegues recuperar a minha estela?
Alec, sence stelimi geri verirler mi?
Se o fizeres, prometo que recupero a tua estela.
Eğer durursan söz veriyorum stelini geri vereceğim.
Precisas da estela do Alec para abrir o cofre e queres que eu a roube?
Kasayı açmak için Alec'in steline ihtiyacın var ve ondan çalmamı mı istiyorsun?
A estela dele. Onde está?
- Steli nerede?
Vais precisar de mais do que uma estela para isso.
Bunun için stelden fazlası gerekecek.
Tens de parar de pensar com a tua estela, Alec.
Stelinle düşünmeyi bırakmalısın Alec.
Dá-me o teu telemóvel e a Estela.
Telefonunu ve stelini ver.
Primeira regra dos Shadowhunters, não dês o teu telemóvel ou a Estela.
Gölge Avcılığı'nda ilk kural, telefonunu ve stelini kimseye verme.
A minha estela.
Stelim.
Ativaste uma runa sem a tua estela.
Stelini kullanarak bir mührü aktive ettin.
A tua estela...
Stelin...
Mas por dentro, Estela, és uma brasa.
Ama senin içine bakıyorum, Stella ve bir tilki görüyorum.
É uma estela.
- İsmi "stel".
Onde está a minha estela?
- Stelim nerede?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]