Translate.vc / portugués → turco / Ey
Ey traducir turco
1,265 traducción paralela
Povo da minha nação.
Ey halkım!
"Sim, tal como a pulga está para o boi, está a sebe de alfena para o botânico, preta aos teus olhos, Senhor."
Pire öküz için ne ise kurtbağrı da botanikçi için odur, senin indinde Ey Rabbim.
Viva o Chefe!
Selam sana ey Başkan!
Ave Maria, cheia de graça.
Ey Meryem, merhamet dolusun.
Oh, Deus dos judeus... porque fizeste do teu povo uma raça de ratos?
Ey Yahudilerin Tanrısı! Neden bizi fare türü olarak yaratmadın? Samimice soruyorum :
Espírito se os russos chegaram a Pry bate duas vezes.
Ey ruh Ruslar Pry'a ulaştıysa, iki kere vur.
"Povo de Israel, libertá-lo-ei do cativeiro."
"Ey, İsrail halkı, sizi esaretten kurtaracağım."
Afastem-se de mim, malvados, porque o Senhor ouve a minha prece.
Ey kötülük yapanlar, uzak durun benden. Çünkü Rab ağlayışımı işitti.
Linda donzela, eis o seu humilde servo, Sir Lancelot de Camelot.
Ey, adil olan, sıradan hizmetçiniz Camelot'lu Sir Lancelot.
Cavaleiros de Ni, trazemos-lhes o vosso arbusto. Já podemos partir?
Ey Ni Şövalyeleri, "Bahçe Çiti" nizi getirdik, şimdi geçebilir miyiz?
Conheceis muito do que está oculto, Tim.
Saklı olan şeyleri biliyorsun, Ey Tim.
" Senhor bendito...
" Ey kutsal Efendimiz...
New Orleans... O Speed volta para casa.
Ey New Orleans, Speed eve dönüyor.
Grande Raisuli, perdemos tudo.
Ey Resuli, her şeyi yitirdik.
Ó Sibila, disse-lhe eu,
"Ey Kahin!" dedim.
Ó, Aurora, das deusas a ais bela
# Ey Şafak tanrıçası, en adil tanrıça...
Ó, Deus dos deuses, nunca antes houvera eu presenciado uma dança que tão profundo prazer espiritual me proporcionasse.
Ey, tanrıların tanrısı! Bana böylesine muazzam bir manevi zevk veren bir dansa hiç tanık olmamıştım!
Ó Divino Augusto, imploro-vos aceitai estas oferendas, apesar de serem pobres, e ajudai-me, a mim, vosso indigno sucessor, a governar sensatamente no vosso lugar.
Ey yüce Augustus, bu aciz adağımı kabul et ve şu değersiz halefine senin makamında ülkeyi akıllıca yönetmesi için yardımcı ol.
Residentes de Fort Calais... a República necessita de vocês.
Ey Fort Coulais sakinleri. Ülkemizin size ihtiyacı var.
Ey chefe, não é a Liza Minnelli?
Hey Patron, bu Liza Minelli değil mi? "
Ey, olha, tem um carro destuindo ai
"Dom, bak. Aşağıda hurdaya dönmüş bir yarış arabası var."
Ey chefe!
" Patron!
Ey, voçes são aqueles que estão a fazer a pelicula muda?
"Siz şu sessiz filmi çeken tipler değil misiniz?"
Ouve-me, ó Africano.
Duy beni, ey Afrikalı.
Escuta-me, velho Africano... a carne... da tua carne... libertou-se.
Duy beni, ey Afrikalı etinin eti özgürlüğe ulaştı.
"Ave, ave, passou por aqui."
"Ey, ey, buradan geçti."
Ave, ave, o quê?
Ey, ey, ne?
- Porque é que tenho de dizer ave?
- Neden ey demem gerek?
Ó bravo e poderoso touro, cujo forte coração meu filho modelou com puro ouro, viva!
Ey cesur ve gururlu boğa... Güçlü kalbini oğlum saf altından yaptı.
Ó poderoso Abu-Salem, vós que ordenais mil feras, por todo o fogo do inferno e da escuridão, dê força e vida a esta sua criatura.
Ey binlerce iblise hükmeden yüce Ebu Salim... cehennem ve karanlığın bütün alevleriyle... kulun olan bu yaratığa güç ve hayat ver.
Ó grande Apolo!
Ey yüce Apollon!
Ó grande Mistério! Venha a nós, mortais!
Ey büyük sır, bu fanilerin yardımına koş!
Ficam muito pequenos frente à realidade Oh Smaug, a mais importante, a maior das calamidades!
Anlatılanlar, gerçeği ifade etmekte yetersiz kalmış Ey Smaug, afetlerin en büyüğü ve başı!
He-e-ey!
He-e-ey!
"a magnífica atracção dum dia de sol!"
Ey güneşin muhteşem çağrısı...
- " Colha um maço por dia
- "Ey Tanrım! -" Her gün bir balya
- "Oh, senhor -" Colha um maço de algodão
- "Ey Tanrım! -" Pamuk toplayalım.
- "Oh, senhor -" Colha um maço por dia
- "Ey Tanrım! -" Her gün bir balya.
- "Oh, senhor -" Colha um maço de algodão "
- "Ey Tanrım! -" Pamuk toplayalım.
- "Senhor -" Colha um maço de algodão
- "Ey Tanrım -" Pamuk toplayalım
- "Senhor -" Colha um maço por dia
- "Ey Tanrım -" Her gün bir balya
Tu ser caçador grande!
Ey koca avcı!
Tu ser caçadorjusta!
Ey usta avcı!
César implora-te, deusa todo-poderosa.
Sezar yalvarıyor sana, ey güçlü tanrıça!
e pedimos-Te que Tomes conta destes jovens cowboys e que Lhes Mostres o caminho para uma boa vida, sem álcool ou cigarros.
Ey Tanrım, bu küçük oğlanlarla kızları gözet ve onlara doğru yolu göster ki içki ve tütünün batağına düşmesinler.
'Se minha indigna mão profana com seu contato este divino relicário, eis aqui a grande expiação :
" Elim senin kutsallığını bozarsa eğer, ey aziz tasviri, severek cezasını çekerim :
'Oh, então, Santa querida, permite que os lábios façam o que as mãos fazem.
Nasip olsun şimdi, ey aziz, dudaklara da ellerin yaptığını.
És nosso guia, Senhor.
Bize yol göster, Ey Evliya.
Qual é o teste, Cavaleiros que...
Ey-
- " Oh, senhor!
- " Ey Tanrım!
Liberdade! "
Ey Özgürlük! " ~ Paul Eluard ~