Translate.vc / portugués → turco / Fad
Fad traducir turco
103 traducción paralela
{ \ fad ( 0,500 ) } TINTIM NA AMÉRICA
TINTIN AMERİKA'DA Çeviri : shield1963
{ \ fad ( 0,600 ) } Isto parece uma cilada, é melhor eu ter cautela.
Muhtemelen, bu bir tuzak. Çok dikkatli olmalıyım.
Sou Kitty Potter, de "Em Cima do Acontecimento" da FAD.
Ben FAD TV'den Kitty Potter.
Fala-lhes Kitty Potter, em Paris para a FAD.
Ben Kitty Potter. Paris'te defilelerin kulisindeyim.
Kitty Potter, FAD.
Ben FAD'den Kitty Potter.
Sou Kitty Potter, da FAD e tenho aqui a Cher.
Evet. Ben FAD'den Kitty Potter ve bu da Cher.
Posso pedir-te uma entrevista para a FAD?
Beğenmenize sevindim. FAD için bizimle küçük bir röportaj yapar mısın?
Convosco Sophie Choiset, para a FAD-TV.
Ben FAD TV'den Sophie Choiset.
Convosco esteve Sophie Choiset em Paris, para a FAD-TV.
Ben FAD TV adına, Paris'ten Sophie Choiset.
Ligue já para Johnny Dean, Liz Butzky e o Rei da Moda.
Bana Johnny Dean, Liz Butsky ve Fad King'i bulsan iyi edersin.
Não se esqueça do Rei da Moda.
Fad King'i unutma.
É o Rei da Moda.
Tamam mı? - Fad King ikinci hatta.
Onde está o Rei da Moda?
Harika. Şu Fad King nerede bu arada?
Rei é o meu herói.
Fad King kahramanımdır.
Porque é que a FAD está a investigar suicídios?
DEA neden intiharları soruşturuyor?
Diana, aquele tipo da FAD, ele disse que a Blink causa alucinações, não é?
Şu DEA görevlisi Blink'in hayal görmeye sebep olduğunu söylemişti değil mi?
O seu irmão, Fadil, foi preso várias vezes.
Abisi, Fadıl, birçok kez tutuklanmış.
Fadil, trata disto.
Eee Fadıl, ilgilen şunla.
Sons of Anarchy S02E03 "Fix"
{ \ fad ( 500,500 ) } Sons of Anarchy - 203 - Çözüm Hoydudu
Sons of Anarchy S02E04 "Eureka"
{ \ fad ( 500,500 ) } Sons of Anarchy - 204 - Keşif Hoydudu
Sons of Anarchy S02E05 "Smite"
{ \ fad ( 500,500 ) } Sons Of Anarchy - 205 - Darbe Hoydudu
{ \ fad ( 1000,1000 ) } Um coração verdadeiro nunca deve ser posto em dúvida.
Senato Casusu. Gerçek bir kalpten asla şüphe duyulmaz.
{ \ fad ( 1000,1000 ) } Acredita em ti mesmo ou ninguém o fará.
Yağmur noktasına iniş. Ya Kendine inan ya da başka kimseye ihtiyaç duyma.
{ \ fad ( 1000,1000 ) } Não há maior dádiva do que a confiança.
Hiçbir hediye güvenden daha kıymetli değildir.
{ \ fad ( 1000,1000 ) } Afecto não é compaixão.
Bağlılık şefkat değildir.
{ \ fad ( 1000,1000 ) } Fácil nem sempre é simples.
Kolaylık her zaman basit değildir.
{ \ fad ( 1000,1000 ) } Não temas o futuro, nem lamentes o passado.
Gelecek için korku, geçmiş için gözyaşı olmaz.
{ \ fad ( 1000,1000 ) } Procurar a verdade é fácil. Aceitar a verdade é complicado.
Gerçeği aramak kolay, kabullenmek zordur.
{ \ fad ( 1000,1000 ) } Por cada coisa que ganhas, perdes outra.
Kazandığın herşeye karşılık başka birşeyi kaybedersin.
{ \ fad ( 1000,1000 ) } A coragem faz heróis, mas a confiança cria amizade.
Cesaret kahramanlar yaratırken, güven dostluk inşa eder.
{ \ fad ( 1000,1000 ) } Quem o meu pai foi importa menos do que como eu me lembro dele.
Ölümcül Tuzak Babamın kim olduğu, onunla ilgili anılarımdan önemli değil.
{ \ fad ( 1000,1000 ) } Vingança é uma confição de dor.
İntikam, acının itirafıdır.
{ \ fad ( 1000,1000 ) } A adversidade é o verdadeiro teste de uma amizade.
R2 Eve Gel Dostluk zor günde belli olur.
{ \ fad ( 1000,1000 ) } Escolhe o que está certo, não o que é fácil.
Doğru olanı seç, kolay olanı değil
{ \ fad ( 1000,1000 ) } A besta mais perigosa é a que está por dentro.
Zillo Canavarı'nın Karşı Saldırısı En tehlikeli canavar, içindeki canavardır.
{ fad ( 500,1000 ) } O medo é um grande motivador.
Her İki Taraftaki Kahramanlar. Korku, en iyi motivasyondur.
{ \ fad ( 1000,1000 ) } A verdade pode derrotar o espectro do medo.
Gerçek, korkunun hayalini yenebilir.
{ \ fad ( 1000,1000 ) } Uma criança roubada é uma esperança perdida.
Çalınmış bir çocuk, kaybolan bir umuttur.
{ \ fad ( 1000,500 ) } Aqueles que aplicam a lei devem obedecer à lei.
Yasa uygulayanlar, yasaya uymalılar.
{ fad ( 1000,500 ) } O futuro tem muitos caminhos, escolhe com sabedoria.
Geleceğe giden pek çok yol vardır. Akıllıca seçin.
{ \ fad ( 500,1000 ) } Um falhanço a planear é um plano de falhanço.
Planlamadaki bir başarısızlık, başarısızlığı planlamaktır.
{ \ fad ( 500,1000 ) } O caminho mais rápido para a destruição é através da vingança.
Karanlık Cadılar Yok oluşa giden en hızlı yol intikamdan geçer.
{ \ fad ( 500,1000 ) } O caminho para o mal pode trazer grande poder, mas não lealdade.
Sisin Cadıları Kötülüğe giden yol, olağanüstü bir güç getirirken, sadakat getirmeyebilir.
{ \ fad ( 500,1000 ) } O balanço está naquele que enfrente a sua culpa.
Güc'ün Efendileri Denge, suçluluk duyan kişinin içindedir.
{ \ fad ( 500,1000 ) } Aquele que desiste da esperança, desiste da vida.
Umuda teslim olan, hayata teslim olur.
{ \ fad ( 500,1000 ) } Aquele que procura controlar o destino, nunca encontrará paz.
Kadere hükmetmek arayışında olan asla huzur bulamayacaktır.
{ \ fad ( 500,1000 ) } A adaptação é a chave para a sobrevivência.
Uyum, hayatta kalmanın anahtarıdır.
{ \ fad ( 500,1000 ) } Tudo o que pode correr mal, correrá.
Bir iş ters gidecekse, öyle gider.
Matt Ruddy. Sou da FAD.
Ben DEA'denim.
{ \ fad ( 1000,1000 ) } Se ignorares o passado pões em perigo o futuro.
Geçmişi görmezden gelirsen, geleceği tehlikeye atarsın.
{ \ fad ( 4000,1000 ) } Na guerra, a verdade é a primeira vítima.
Savaşta, hakikat ilk zaiyattır.