English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Fay

Fay traducir turco

438 traducción paralela
- TENOR VIVIEN FAY E O SEU BALLET
- TENOR VlVlEN FAY VE BALESI
Deve haver ali uma falha bastante profunda por baixo, ou não teríamos o desmoronamento.
- Pek iyi değil. Oldukça derin bir fay oluşmuş olmalı yoksa göçük oluşmazdı.
Fay, Hospital de Bellevue.
Hey, Fay. Bellevue Hastanesi.
- Fay, chama uma ambulância.
- Fay, ambulans çağır.
Rapazes, quero apresentar-lhes Fay Dutcher, o novo capataz do Skull.
Beyler, sizden Skull'in yeni kahyasi Fay Dutcher'in elini sikmanizi istiyorum.
És o Fay Dutcher?
Demek Fay Dutcher sensin?
Como vai ser, Fay?
Ne yapacagiz Fay?
O Fay Dutcher matou o Juke Vird na noite da debandada.
O kargaºa sirasinda Juke'u Fay Dutcher öldürdü.
- Devia faze-lo, como o Fay Dutcher matou os Vird... e ele matou o Hugh Clagg, sem hipoteses.
- Yapmaliyim. Fay Dutcher'in Vird kardeºleri vurdugu gibi... onun Hugh Clagg'i vurdugu gibi onu vurmaliyim.
Sabes, Fay, o maior erro que cometi antes, foi andar aos tiros por ninharias.
Biliyor musun Fay, daha önce ufak işlerle uğraşmam hataydı.
Ouve Fay... até que tudo tenha passado, quero que fiques longe.
Hepsi bitene kadar uzak kalmanı istiyorum.
Olá menina Fay.
Merhaba Bayan Fay.
- Fay ia saír agora.
- Fay de gidiyordu.
O S.r Fay, por favor.
Bay Fay, lütfen.
O S.r Fay, por favor?
Bay Fay, lütfen.
E pela sua assistente, a menina Minnie Fay. Co's diabos!
- Ve onun çekici yardımcısı, Minnie Fay.
Oh, a minha assistente, a menina Minnie Fay.
Bu yardımcım, Bayan Minnie Fay.
Exijo uma explicação. Já conhecem a Minnie Fay?
- Bayan Minnie Fay'le tanıştınız mı?
O pior que nos pode acontecer será meterem-nos na cadeia,... mas durante toda a nossa vida,... nunca mais esqueceremos a noite em que levámos Irene Molloy e Minnie Fay a jantar nos Harmonia Gardens por menos de um dólar.
Ama yaşadığımız sürece Irene Molloy ve Minnie Fay'le Harmonia Gardens'ta yemek yediğimizi unutmayacağız, hem de bir dolardan az ödeyerek.
- Fay?
- Fay?
Obrigado, Fay.
Teşekkür ederim, Fay.
Oh, eu poderia falar com Fay, por favor?
Ah, Fay ile konuşabilir miyim, lütfen?
" É uma fase da Fay,
" Fay kötü bir dönemden geçiyor.
A Fay entrava no quarto, porque a Fay era namorada dele na altura.
Fay odadan çıkardı. Fay o zamanki kız arkadaşıydı.
Chamava-lhe Fayne, mas nós chamávamos-lhe Fay.
Galiba herkes ona "Fayne" diyor, ama biz "Fay" derdik.
E tomei metade com a Fay.
Hapın yarısını ben, yarısını Fay aldı.
Meu Deus, Wanda Fay, leva uma ventoinha contigo.
Tanrım, amma mızmızsın. Yanına bir yelpaze al.
A quebra na gravidade, os tremores de terra nos Estados Unidos, na falha de Santo André, bem como na Jugoslávia e no Sul da França, causou muitas perdas de vidas e bens.
Birleşik Devletlerde San Andreas Fay hattı boyunca, Yugoslavya ve Güney Fransa'da da büyük depremlere yol açarak, çok ciddi can ve mal kayıplarına yol açtı.
Para Fay Wray e o King Kong.
Fay Wray ve King Kong bitti
Que é feito de Fay Wray?
Her ne olduysa Fay Wray'a
A linha da falha está a mover-se, por isso há terramotos na Califórnia.
Fay kiriliyor, bu da depremlere neden oluyor.
Encontrar o ponto de desgaste óptimo da linha da falha, que, a propósito, é o alvo zero.
Fay hattini harekete geçirip dogru yerden kirilmayi saglayacak... noktayi tutturmak.
E se a linha de fractura for mesmo sob a nossa casa?
Belki de fay hattı tam bizim evin altından geçiyordur. Bu komik olmaz mıydı?
Boa noite, Fay.
İyi akşamlar, Fay.
- Quero chegar aqui.
- Bu fay hattına ulaşmak istiyorum.
A ideia é ir directo para sul, ao longo desta linha, até chegarmos aqui, à extremidade desta linha.
O halde amacımız, bu hat boyunca güneye gidip fay hattının kıyısına ulaşmak.
Esses poços são na falha de Hayward.
O kuyular Hayward fayının üstünde.
É uma mina de prata abandonada perto da falha de San Andreas.
San Andreas fayında terkedilmiş bir gümüş madeni.
Os que tem estado a bombear água do mar para a falha de Hayward.
Hayward fayına deniz suyu pompalamak için kullandığı.
Conduzem directamente a esta secção da falha de San Andreas.
Doğrudan San Andreas fayının bu bölümüne gidiyor.
É pena é terem-na contruído numa falésia.
Burayı fay üzerine kurmuş olmaları çok yazık.
Hey, pessoal Este é o Dean Fay.
Hey, millet. Bu Dean Fay.
Dean "Mr Nipple" Fay no saxofone!
Dean "Mr Nipple" Fay saksafonda!
Fay, está sentada?
Fay, buna hazır mısın?
Fay, tenho de ir, há um outro colega na linha.
Fay, kapamalıyım, başka bir arkadaş telefondaymış.
Este é meu filho Sigmund. E minha esposa Fay E minha filha Anna
Bu oğlum Sigmund, ve eşim Fay, ve kızım Anna.
Sou Fay.
Ben Fay.
Minnie Fay.
- Bence...
Fay?
Fay?
Aguarde um instante na linha, Fay.
Bekle biraz, Fay.
Dizem-lhe que a casa foi construída sob uma falha tectónica... e numa manhã qualquer acordam-na e gritam...
Ona evin bir fay hattı üzerinde olduğunu söylersiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]