Translate.vc / portugués → turco / Ferry
Ferry traducir turco
537 traducción paralela
O peguei no edifício Ferry.
Onu Ferry Building'den aldım.
Do edifício Ferry até o oceano Pacífico.
Ferry Building'den dosdoğru okyanusa.
O ferry vai partir e um dos homens não apareceu.
Feribot kalkıyor, adamlarımdan biri ortalıkta yok.
Decide-te, o ferry não espera.
Kararını ver, feribot beklemez.
Serão pagos quando sairmos do ferry.
Feribota bindiğimizde paranızı alacaksınız.
Vou a Lévis amanhã de manhã, no ferry das nove.
Yarın sabah Lévis'e gidiyorum..... 9 : 00 vapurunda.
E seguiu-a do ferry ao número 22 da Grande AIlée?
Kadını vapurdan 22 Grande Allée'ye kadar takip mi ettin?
Viram-me no ferry, esta manhã, com o Michael Logan.
Bu sabah Michael Logan'la vapurda görüldüm.
Encontrou-se e falou com o Padre Logan, no ferry das nove.
Sabah 9 vapurunda Peder Logan'la buluşup konuştunuz.
Tínhamos perdido o último ferry para voltar da ilha.
Adadan son vapuru kaçırmıştık.
- Depois, tomei o ferry para Folkestone.
oradan da feribotla kanalı geçip Folkestone vardım.
O ferry nem sequerfunciona!
Feribot bile çalışmıyor!
Mas o ferry não está a funcionar.
Ama feribot çalışmıyor.
- No ferry.
- Feribot.
Não tenho carro, e tive de apanhar o ferry.
Arabam olmadığı için feribotla gitmem gerekti.
Não parece que apanhas o ferry com muita frequência.
Feribota sık sık biniyormuşa benzemiyorsun.
Para fugirem da Cavalaria, dirigiram-se para o ferry, em Yellow River.
Süvarilerden kaçmak için, Sarı Nehir'deki iskeleye gitmeye karar verdiler.
Outros Apaches já tinham queimado o ferry.
Başka Apaçiler de iskeleyi yakmıştı.
Combateu com o Cotton e o Barr, de Harpers Ferry a Shiloh.
O bölgede savaşan oydu. Cotton ve Barr ile birlikte.
South Ferry 1-0-5, há uma quebra no circuito atrás de si que está a causar isso.
O iş için arkanda devre kesici mevcut, South Ferry 1-05.
Os rádios dos carros, homens em todas as saídas... para cada segundo do comboio.
42. Cadde'den South Ferry'e kadar tüm çıkışlarda telsiz ve adamım var.
Você obteve esse cavalo no celeiro - Perto de onde o ferry chega?
Şu at, feribotun oradaki ahırdan mı aldın?
Obrigado perdeu o último ferry.
Teşekkürler, evlat, son gemiyi kaçırdık.
Poderíamos corrigir reboque Thomas antes Voltar para o ferry e escapar deste pesadelo para sempre,
Thomas'ın aracını onarıp feribotla geri döndük... ve bu kabustan sağlimen çıktık.
E se nos apoderarmos do ferry para o Burundi?
Oradan Burundi'ye feribot var.
Se o senhor estivesse nesta estação e quisesse sair do país, podia ir até Holyhead, ou Liverpool, ou Glasgow e apanhar o ferry para a Irlanda.
Efendim, eğer bu istasyondaysanız ve ülke dışına çıkması isteniyorsa, Holyhead veya Liverpool yada Glasgow üzerinden çıkardınız ve İrlanda'da kayıkta yakalardınız.
Há o Tom, que toma conta do farol e o ferry vem de 15 em 15 dias à 2ª. feira com os mantimentos.
Hımm, Tom var deniz fenerine bakar ve pazartesi hariç hergün bizim malları taşır.
É um'ferry'inter-ilhas.
Adalar arası sefer yapan bir feribot.
Estamos no Staten Island Ferry.
Biz Staten Island Feribotundayız.
Não, Grand Central para Dobbs Ferry.
Grand Central'dan Dobbs Ferry'ye.
Dobbs Ferry. Próxima estação, Dobbs Ferry.
Dobbs Ferry, bir sonraki durak Dobbs Ferry.
Dobbs Ferry.
Dobbs Ferry.
Próxima estação, Dobbs Ferry.
Bir sonraki durak Dobbs Ferry. Dobbs Ferry.
Apanhei o ferry para ir para Friedingen e de repente lá estava ela, à beira da estrada...
Friedingen'e giderken feribota bindim ve o yine oradaydı. Yolun kenarında duruyordu.
Apanha o ferry de Bari a Bar e depois vai à Bosnia..
Bari-Bosna-Bari feribotuna bin!
- Sim, viemos no ferry ontem à noite.
- Evet dün gece feribotla geldik.
Nós viemos no mesmo ferry.
Aynı feribotta gelmiş olmalıyız.
O condutor do ferry e a sua mulher comiam aqui todas as manhãs.
Feribot kaptanı ve karısı, her sabah burada yerdi.
O condutor do ferry era um gozão ; não tinha mulheres. E os peixes discordavam dele.
Kaptan ibneydi ve balık bu konuda ona katılmadı.
Apanhei o ferry da noite.
Gece feribotuna bindim.
Tenho de apanhar o último ferry.
Son vapura yetişmeliyim.
Vou perder o ferry.
Oh! Vapuru kaçıracağım.
- O horário do ferry? É a única maneira de lá chegar, a menos que vocês tenham um barco. Não sei.
Eğer kendi tekneniz yoksa oraya gitmenin tek yolu.
Uma vez andei no Ferry de Staten Island com os meus pais...
Ben hayatımda bir tekneye bile binmedim.
Chegaste cedo. Esses tótós só chegam no ferry das 6 : 00...
Bu baltalar 6 : 00 teknesinden önce gelmeyecekler.
Larry. Este ferry não está a partir.
Larry bu tekne gitmiyor.
Chegaste cedo. Esses dois tótós só chegam no ferry das 6 : 00...
Bu baltalar 6 : 00 teknesinden önce gelmeyecekler.
Nós estávamos no ferry das 6 : 00.
Biz 6 : 00 teknesine bindik.
Ferry, vagão...!
Yataklı vagon, arabalı vapur!
Aqui é South Ferry 1-0-5.
Markizde mi değil mi diye bir baksın. Burası South Ferry 1-05.
Em Jules Ferry.
Ya sen? Jules Ferry'de.