English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Fidel

Fidel traducir turco

201 traducción paralela
Viva Fidel!
Yaşasın, Fidel!
Viva Fidel!
Yaşasın Fidel!
Éramos 150 membros, incluindo o Príncipe Filipe, o Fidel Castro...
Prens Philip dahil, Fidel Castro...
- O Fidel Castro também?
- Fidel Castro?
Fidel conta contigo.
Fidel seni mutlaka bekliyor.
Viva Fidel!
Yasasın, Fidel!
Viva Fidel!
Yasasın Fidel!
Sabes o que acontecerá, quando o grande DL acordar e não vir uma caixa dos melhores do Fidel?
Yüce D.L. Fidel Purolarının olmadığına uyanınca neler olacak bilmiyor musun?
Seria ideal para uma criança.
Çocuk odası olur. Fidel.
Fidel. É um nome bonito para um rapaz.
Güzel bir erkek ismi.
Fidel, como em Castro.
Fidel, Castro'daki gibi.
Como o Fidel Castro, só que ele está a dirigir um país.
Fidel Castro gibi, tek farkı onun bir ülkeyi yönetiyor olması.
Fazem coisas estranhas... O Domenico está a falar há três dias, parece o Fidel Castro.
Üç gündür konuşmalar yapıyor.
Em Maio de 1 980, Fidel Castro abriu o porto de Mariel, em Cuba, com a aparente intenção de deixar alguns cubanos juntar-se à família, nos Estados Unidos.
1980 mayısında Fidel Castro, Küba'nın Mariel limanını açtı. Görünürdeki amaç, isteyen Kübalıların ABD'deki akrabalarının yanına gitmesine izin vermekti.
No começo, este gajo era cão de fila do Fidel.
Herif ilk başlarda Fidel'in kodamanlarından biriymiş.
Saiú exilado de Cuba... Como muitos outros, para fugir ao duro regime de Fidel Castro.
Castro'dan kurtulmak isteyen... birçok insan gibi Küba'dan sınır dışı edilmiş.
Chama-se Fidel.
Fidel, adı bu.
Para träs, Fidel!
Çekil Fidel!
O Fidel é um desastre para estes trabalhos.
Fidel ise bu işlerden hiç anlamaz.
Olha o Fidel.
Fidel`e bak.
Consegui esse com o próprio Fidel Castro.
Bunu bana bizzat Fidel Castro verdi.
la juntar-me ao Fidel, mas tinha de levar a minha própria arma.
Fidel'e katılacaktım. Ama kendi silahını getirmelisin.
Quero lá saber. Fidel Castro foi a um espectáculo na TV.
Fidel Castro Jack'in sahnesindeydi.
Ponham a lancha a metralhar a parte lateral daquela casa como se ali fosse o último refúgio do Fidel de Castro.
Etrafı kolaçan edin ve Fidel Castro'nun son kalesiymiş gibi evin yan tarafına ateş edin.
Diz-se que é um marxista dedicado e apoiante fanático de Fidel Castro e causas da extrema-esquerda.
Söylendiğine göre ateşli bir Marksist... ve Fidel Castro ile aşırı sol ideolojilerin fanatik bir yandaşıymış.
Que merda é essa agora?
Bu Fidel saçmalığı da ne?
o episódio mexicano deve ter sido para atirar as culpas para o Fidel.
Sanırım Meksika hikayesinin amacı suçu Fidel Castro'ya atmaktı.
Quando os russos levaram os mísseis para a Cuba de Fidel... O Bobby estava lá para ajudar o irmão a superar tudo.
Ruslar Fidel'in avlusuna füzelerini yağdırırken,... Bobby kardeşini asla yalnız bırakmadı.
Na semana passada disseste que ele era o Fidel Castro.
Geçen hafta da bu herifin Fidel Castro olduğunu düşünüyordun.
A Oriana Fallaci entrevistou o Castro em espanhol.
Oriana Fallaci, Fidel Castro'yla İspanyolca röportaj yapmıştı.
Antes de teres a tua entrevista com o Fidel, é melhor comprares um ou dois casacos.
Fidel'le röportaj ayarlamadan önce kendine yeni bir ceket alsan iyi olur. Hatta iki.
Dizem que estão a agir segundo ordens directas de Fidel Castro.
Onlar Fidel Castro'nun emriyle hareket ettiklerini söylüyorlar..
Fidel Castro, vamos apanhar-te!
Fidel Castro, seni istiyoruz!
Bem, Sr. Hunt, os defensores de Fidel têm de ser cuidadosos.
Bay Hunt,... Fidel'in korumaları çok dikkatli olmalı.
A tua mancha de café parece o Fidel Castro.
Hey kahve leken aynı Fidel Castro'ya benzemiş.
O que interessa se consigo pagar ao Fidel um milhão de dólares para ele escrever um diário?
Fidel'in günlüğünü basmak için milyon dolar alacak olmam, kimin umurunda?
O Fidel pôs uma coroa de flores em homenagem ao Abraham Lincoln.
Fidel, Abraham Lincoln için bir çelenk koyuyor.
Olhe o Che Guevara e o Fidel a jogarem golfe. Quem ganhou?
Burada Che Guevara ve Fidel golf oynuyorlar.
O Di Pasquale trabalhou muito e depressa para disfarçar o Presidente de Fidel Castro, ou ZZ Top, como queiram.
Di Pasquale, zorlu bir uğraşla başkanı çabucak, Fidel Castro veya ZZ top çevirdi. Siz ne derseniz artık.
Pensei que eram só os mexicanos. Chega, Jason. Entendeu, Fidel?
Anla artık bu bir hataydı.
Um probleminha que resolveremos. O corretor yuppie entrou no mercado de feijões e Fidel se ofendeu.
Borsacı fasulye hisseleri almış Kolombiyalılar da buna içerledi
Fizemos das tripas coração para agradar aquele desgraçado. Espero que sim, mas o Fidel... É um cara difícil de agradar.
Bende öyle umuyorum ama o çok zor memnun olan birisidir.
Fidel, Jason e Fulvio querem falar sobre outro negócio.
Jason yeni bir yatırım hakkında konuşmak istiyor sizinle.
O Fidel disse que quem se quiser ir embora, pode.
Fidel, ayrılmak isteyen herkesin, ayrılabileceğini, söyledi.
Sabes que a CIA tentou matar o Fidel Castro dando-lhe uma aspirina venenosa?
Bir keresinde CIA'in, Fidel Castro'yu zehirli aspirinle öldürmeye kalkıştığını biliyor muydunuz?
Fidel!
Fidel!
Não te rias, Fidel.
Sen hiç gülme Fidel.
- O Fidel.
- Kim kazanmıştı?
Você conhece o Fidel.
Estovio...
Aquele miserável do Fidel... terá que beijar nossos pés e demonstrar gratidão colombiana.
Sana bir şey söyleyeyim mi, o Kolombiyalı herif...
Nem mesmo gosta do bichinha. Fidel é gay?
O bir homo mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]