English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Finis

Finis traducir turco

46 traducción paralela
E finalmente, "Finis origine pendet"
Ve son olarak, " Finis origine pendet.'"
Pelos céus, Finis, o que vamos fazer?
Tanrım, ne yapacağız, Finis?
Finis, vem imediatamente para a cama.
Finis, hemen yatağa gel.
Finis, quem convidou esta gente?
Finis, bu insanları kim davet etti?
Finis!
Finis.
Acabei.
C'est finis.
Em direcção à Finis Terra...
Hitam Toprak'a doğru...
É o fim do mundo. Finis Terra.
Burası bu dünyanın sonu...
A clavis desapareceu no fundo da Finis Terra.
Miftah artık Hitam Toprak'ın yolunda.
Finis Terra!
Hitam Toprak!
"Finis est praesens, attingere."
"Finis est praesens, attingere."
E depois usarei o teu sangue para escrever "Finis".
Sonra senin kanını kullanarak "bitti" yazacağım.
Escrever "finis" em negrito... E seguir em frente.
Kalın harflerle "Son" yazıp yoluma devam etmek.
Finis omnium nunc est.
Finis omnium nunc est.
- Finis omnium nunc est.
Finis omnium nunc est.
Vai ser muito renhido.
Yakın bir finiş olacak, kesinlikle çok yakın.
Só posso dizer que não caia no último obstáculo, com a meta à vista.
Son engele gelmişken sakın düşme. Finiş görünüyor.
Sim, estamos a 18 km da linha de chegada ao cume de Alpe d'Huez.
Evet, I'Alpe d'Huez'deki finiş çizgisinden 20 kilometre uzaktayız.
Por isso, quando os dois saem da última curva, o que vem atrás pode sair do cone de aspiração, catapultar-se para a frente do outro e cortar a meta.
Her iki araç son dönüşte hızlarını azaltırlar. Arkada kalan araç hava akımından kurtulmaya çalışır. Öndeki aracı bir sapan gibi kenara fırlatır, finiş çizgisinde tokatlar.
Os carros aproximam-se da meta. O vencedor é Cole Trickle!
Finiş çizgisi yaklaşıyor, Cole Trickle kazanıyor!
- Desde que não percamos... - Mãos nos remos.
Finiş çizgisine gecikmediğimiz sürece.
O Carmichael está na meta.
Hayır. Carmichael finiş çizgisinde.
Estou certo que ele vai querer fazer uma aparição espectacular.
- Bana soracak olursan, dramatik finiş istiyor.
A nao ser que o consigamos impedir de passar a meta em primeiro.
Eğer finiş çizgisini geçmesini engelleyemezsek.
Que final!
Ne finiş!
Tambem disse que o Warrick nao teria argumentos, mas esteve muito próximo de terminar esta corrida.
Ayrıca Warrick'in mücadeleye dahil olamayacağını söylemenize rağmen finiş çizgisine çok yaklaşmıştı.
Na meta, Bahama Mama,
Finiş çizgisinde Bahama Mama
Espero que estejam prontos.
Hazır mısınız çocuklar? Finiş çizgisinde görüşürüz.
Sim!
- Ve finiş! - Evet!
Uma foto de chegada.
Foto-Finiş.
Perto da meta, King aproxima-se de Broke.
Finiş düzlüğünde, King ve Broke kaldı.
Isso é que é disputa renhida!
Bu gerçek bir foto finiş.
A corrida pode ser até à morte como até à meta.
Sadece finiş çizgisine kadar değil, ölümüne yarışabiliriz.
Bem, assim que correspondermos o teu ADN àquela pastilha, é como se isso fosse a bandeira em xadrez para nós.
Araçta bulduğumuz sakızı karşılaştırdığımızda finiş bayrağı gibi bize el salladı.
Uma corrida tanto pode ser até à morte como até à meta.
Sadece finiş çizgisine kadar değil, ölümüne yarışabiliriz.
O fim.
Finiş.
- E é um final espectacular.
-... muhteşem bir finiş...
Se cortares a meta, passas a ser um piloto.
Finiş çizgisini geç yeter. O zaman gerçek yarışçı olursun.
Sim! Que grande final!
Muhteşem bir finiş!
Vai começar a confiar em outra pessoa, e se isso acontecer, alguém vai atravessar a linha de chegada, com o nosso cavalo.
Başka birisine güvenmeye başlayacak. Atımız finiş çizgisini geçtiğinde üstünde başka biri olacak yani.
Para mim, passar inteira a linha de chegada já é um milagre.
- Anladığım kadarıyla finiş çizgisini geçmem bile hepten bir mucizeydi.
Muitos ricaços vão estar aqui para a finalização.
Finiş için bir alay ağır top gelecek buraya.
Lá à frente, é a linha de chegada. Menos de 1,5 km.
Finiş çizgisi önümüzde uzanıyor bir kilometre bile kalmadı.
Finis omnium...
Mm. Finis omnium...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]