Translate.vc / portugués → turco / Fo
Fo traducir turco
207 traducción paralela
Fo o que sempre fiz.
Hayatim boyunca bunu yaptim.
Isto acontece Porque fo ¡ verdade
Bırakın öyle olsun Çünkü bu gerçek
Doenças do fo do foro hepá hepático. "
- "Hepatit ilacı" - Ne ilgisi var bunun?
- Fo...
- Ya...
Para onde ele fo ¡?
Nereye gitti?
Mas talvez ele não sa ¡ ba que ja fo ¡ envontrado!
Belki onun bulunduğunu bilmiyordur.
S ¡ m, fo ¡ uma pena.
Evet nedeni acıma duygusuydu.
- S ¡ nto mu ¡ to. Não t ¡ ve a ¡ ntenção. Fo ¡ um av ¡ dente ¡ nfel ¡ z.
Çok özür dilerim istemeden oldu talihsiz bir kaza işte.
- Fo ¡ mu ¡ to relapso até aqu ¡ Sr. Frodo Bagg ¡ ns. - Nos não vonhevemos.
- Ama biz tanımıyoruz!
Portanto, ele fo ¡ a perd ¡ ção dela. Mas ele era o seu amor também.
Yani Beren onun felaketi olmuş... ama aynı zamanda onun aşkıymış.
Fo ¡ so um fer ¡ mento pequeno.
Yarası büyük değildi.
Fo ¡ uma fava mal ¡ gna que o at ¡ ng ¡ u, Sam.
Ona saplanan lanetli bir bıçaktı Sam.
É a vasa dele. E fo ¡ Elrond que o vurou.
Burası Elrond'un evi seni de bizzat Elrond iyileştirdi.
E, na vlare ¡ ra, uma luz de estrelas fo ¡ v ¡ sta na sombra, v ¡ nt ¡ lando.
"Ormanın açıklığında gölgede " Göz kırpıyordu ışığı yıldızların
Provure pela espada que fo ¡ quebrada.
"Kırılmış olan kılıcı ara."
Aqu ¡ esta a espada de Elend ¡ I de Gondor... que lutou vontra o Senhor do Esvuro e fo ¡ assass ¡ nado.
İşte bu Gondor'lu Elendil'in kılıcı. Çok eskiden Karanlıklar Efendisi ile savaştı ve öldü.
Devemos mandar o Anel para o fogo de onde fo ¡ fe ¡ to :
Yüzüğü içinde dövüldüğü ateşe...
- Ja fo ¡ um grande ¡ mpér ¡ o.
Bir zamanlar ihtişamlı bir yerdi.
O que fo ¡ ¡ sso?
Neydi o?
- Fo ¡ so uma pedra.
- Sadece bir taş.
- Fo ¡ ¡ sso que salvou vovê.
Seni o kurtardı.
- Mas para onde ele fo ¡?
Peki ama nereye gitti?
E ele se fo ¡ de novo. Como o vento no mato.
İşte yine kayboldu... tıpkı otlardaki rüzgar gibi.
- Sr. Frodo, ele se fo ¡.
Bay Frodo o gitmiş.
Ele se fo ¡.
- Gitmiş.
Fe-fi-fo-fum, cheiro o sangue de um inglês.
Fe-fi-fo-fum, Bir İngiliz'in kan kokusunu alıyorum.
Tio Fo, para que é que o meu irmão me quer ver?
Fo Amca, Abimi göreceğim Abin odasında değil.
Bai Fo, mostre-lhes o caminho.
Bai Fo, onları dışarı çıkar peki efendim!
Tio Fo, tenha cuidado.
Fo Amca, dikkatli olun Merak etme
Tio Fo, voltou?
Fo Amca, burdasınız?
Fa fi fo fu. Não comas os meus cereais!
Tahıl gevreğimden yemeyen zavallı aptala acırım!
Fo... ram...
Şuraya gi...
Amanhã às 8 : 00, Vamos para o Hospital Fo Kórház.
Yarın saat 8 : 00'de, Fo Kórház Hastanesi'ne gideceğiz.
Estados Unidos contra Laszlo... numero 89-CM-22-80, procedimentos resumidos... no Fo Kórház em Budapeste, Hungria.
Birleşik Devletler, Laszlo'ya karşı dava numarası : 89-CM-22-80. Dava işlemleri, Macaristan, Budapeşte Fo Kórház Hastanesinde devam ediyor. Dava vekilleri başlayabilir.
Tu queres que o Bobby Peru te fo... como deve ser, te abra como um presente de Natal!
Bobby Peru'nun seni iyice becermesini istiyorsun bebeğim, seni bir hediye paketi açar gibi açmasını!
Sabes, o U FO Digest promete pagar um milhão de dólares a quem tenha provas de visitas de extraterrestres.
Biliyorsun UFO Dergisi uzaylı ziyaretine dair somut kanıt getirenlere bir milyon dolar ödül vaat etti.
Não, tu fo...
- Hayır, sen...
Banana-fana, fo-ferpes Herpes "
"Banana-fana, fo-ferpes Herpes, oh"
Fee, fi, fo, fum.
Fee, fi, fo, fum.
Obrigado. Fo-Fo-Fo-Foi do meu pai.
Tesekkurler.Bu benim babacigimindi.
Não me lixe, sou tarado como o raio!
Benimle uğraşma, ben çılgın bir mo-fo'yum.
"Fo-satchy." F-O-satchy.
"Fo-satchy." F-O- - satchy.
Elliot, "fo-foliote, tão-cheirote".
Hey, Elliot.
Fo...
Bi..
agh. fav-ah. fo-fah...
agh. fav-ah. fo-fah...
- Fo...
- Siktir.
Fo-o-de-me-e-e-e!
Düz beni...
Fi fa fo fum Sinto o cheiro do sangue de um manicómio
Tımarhanenin kan kokusunu alıyorum
Eu cheiro...
Fi, fi, fo, fum, burnuma...
Ai que bom!
Fee, fi, fo, fum!
Jerry, Jerry, bo-berry Fee-fie-fo-ferry, Jerry! - Como é, mano?
Nasıl gidiyor, kardeşim?