Fridays traducir turco

- Em directo de Los Angeles Basin, - Janice, está no ar! É o Fridays!

LA havzasından yayınlanan "Cumalar" başlıyor.

- Tinha recebido um convite... do TGl Fridays. - l-29.

L-29, L-2-9.

Pois, o empregado da TGI Fridays.

- Bir. - Evet. TGI Friday's'deki garson.

Contaste ao tipo do TGI Fridays?

Sen TGI Friday's'teki çocuğa söylemiş miydin?

- É a verdade. Se fosse tão má actriz como você, ainda trabalharia na TGI Fridays.

- Senin kadar kötü bir oyuncu olsam hâlâ TFI Friday's'te garsonluk yapıyor olurdum.

Não importa se é seu marido de 10 anos... ou algum marinheiro que conheceu na internet há dois meses atrás.

İster kocanız 10 yıllık olsun ister TGI Fridays'te birkaç ay önce karşılaştığınız sıcak denizci olsun.

E ainda melhora, porque iremos ao T.G.I. Friday's!

Daha da iyisi var, çünkü T.G.I. Fridays'e gidiyoruz!

Não percas mais tempo. Leva-nos ao Friday's.

Zaman kaybedeceğine neden bizi Fridays'e götürmüyorsun?

Como se comesses sempre em casa às sextas-feiras e passasses a comer fora?

Çoğunlukla Fridays'te yemek ve sonra artık yememek gibi mi?

T.G.I. Friday's?

T.G.I. Fridays?

O Larry David entrou em "Fridays".

Larry David, Fridays'deydi.

Queres ir ao TGI Fridays?

TGI Fridays'e gitmek ister misin?

O Fridays é uma seca às terças.

Fridays, Salı günleri berbattır.

Eles têm muitos mais TGI Fridays.

Çok daha fazla T.G.I. Fridays var.

Porque não arranjas uma "happy hour" de cocktails com ela num restaurante TGI Fridays?

Neden bir de ona TGI Fridays'den kokteyl almıyorsun?

O restaurante TGI Fridays de lá é bestial.

Orada çok güzel bir TGI Fridays var.

No Fridays.

Fridays.

- Desde o TGI Fridays.

- TGI Fridays'de görmüştüm.

Há quanto tempo trabalhas neste Fridays, filho?

Ne zamandır Cumaları çalışıyorsun evlat?

- l-29.

TGl-Fridays'de öğle vardiyasında iş teklif ettiler...