Translate.vc / portugués → turco / Fryer
Fryer traducir turco
77 traducción paralela
Fryer, zarpamos às seis badaladas.
- 6'da yelken açıyoruz.
- Mr. Fryer, preparar para zarpar.
- Bay Fryer, yelken açın.
- Mr.
- Bay Fryer?
Fryer? - Näo, obrigado.
- Hayır, teşekkürler efendim.
- Que é aquilo, Mr. Fryer?
- Ne orada Bay Fryer?
- Mr. Fryer, alinhe-os.
- Bay Fryer, sancak çek.
Mr. Fryer, oriente tudo em terra.
Bay Fryer kara sorumlusu.
É o que vou fazer, Mr. Fryer.
İsterim Bay Fryer.
Mr. Fryer, tome o leme.
Bay Fryer, dümeni alın.
Chame Mr. Fryer.
Bay Fryer'ı çağırın.
Mr. Fryer.
Bay Fryer.
Bom dia, Mr. Fryer.
Günaydın Bay Fryer.
Mr. Fryer, diz que eu tinha uma baioneta.
Bay Fryer, bende süngü olduğunu söylediniz.
Eles que tratem dela. - Fryer?
Onlar bunu halletsinler.
- Bem, eu digo o seguinte :
- Fryer? - Ben şunu diyorum :
Veja. "'Francis Fryer. "'
Bakın "Francis Fryer".
És Francis Fryer?
Sen Francis Fryer mısın?
Continuando com a política do Golden Garter de se esforçar para trazer a Deadwood o melhor em entretenimento sem olhar a despesas é o meu maior prazer apresentar-lhes agora essa estrela adorável, esse brinde de Nova York, Miss Francis Fryer!
Deadwood'a en iyi eğlenceyi getirmeye çalışan... Altın Jartiyer'in politikasına uygun olarak... neye mal olursa olsun... New York'un en çok alkışlanan sevgili yıldızını...
Sr. Francis Fryer.
Bay Francis Fryer.
Como vai, Sr. Fryer?
Memnun oldum Bay Fryer!
trá-lo comigo.
Peki! Fryer, onu içeri getir!
Viva, Mr. Ronald Fryer.
Merhaba, Bay Ronald Fryer.
Ele é Fryer Tuck, é um papel ridículo.
Aptal bir keşiş. Çirkin bir rol.
- Esse é o Capitão Fryer, chefe da Procuradoria.
Bu yüzbaşı Fryer, içişlerinden?
- É isso que o Fryer quer.
Bu tam da Fryer'in istediği şey.
Ao Capitão Fryer.
Yüzbaşı Fryer'a.
Fryer e a sua equipa da Procuradoria vão ter o deles.
Fryer ve onun içişlerinin de sırası gelecek.
O Capitão Fryer tornou-a como propaganda para a sua guerra contra a corrupção.
Yüzbaşı Fryer, polis yozlaşmasına karşı verdiği savaşta onu vitrine çıkardı.
Capitão Fryer, que raios faz aqui?
Yüzbaşı Fryer, burada ne işiniz var?
Acha que pode vir aqui e fazer confusão com a minha equipa?
Fryer, buraya öylece gelip benim birimime bulaşacağını mı sanıyorsun?
O Fryer disse que ia atrás de toda a Five-0, com os Assuntos Internos se eu não ajudasse.
Fryer, eğer ona yardım etmezsem, tüm Five-0 birimini araştırttıracağını söyledi bana.
Mas percebo que o Fryer me procurou.
- Fryer'in neden beni seçtiğini anlıyorum.
Era o Fryer!
Fryer'di!
O Delano quase afundou o Fryar com ele quando perdeu o distintivo.
Delano, rozetini kaybettiğinde neredeyse Fryer'i de beraberinde götürüyordu.
O Fryer está a usar-te!
Fryer seni kullanıyor!
- O que fizeste, Fryer?
Ne yaptın peki, Fryer? Kono'nun senin adına çalışması için koz olarak neyi kullandın? Söyler misin?
Fryer, quero poder segui-la sempre.
Fryer, onu daima izleyebilmek istiyorum, tamam mı?
Capitão Fryer, o que faz aqui?
Yüzbaşı Fryer burada ne yapıyorsunuz?
Capitão Fryer da polícia.
HPD'den Yüzbaşı Fryer.
Desculpe-me sobre o Capitão Fryer, Kawika.
Yüzbaşı Fryer'ın kusuruna bakma Kawika.
O assassino do Capitão Fryer não explodiu o prédio como uma distracção para fugir de nós.
Captain Fryer'ın katili buradan kaçmak için patlatmadı.
Aqui é Fryer.
Evet, ben Fryer.
Fryer?
Fryer?
O que sei é que o Fryer chamou a central sobre uma morte que ele informou.
Bir şey biliyorum ki ; Fryer, DOA'e yönlendirilmiş.
O Fryer chega aqui e encontra o boneco no chão no meio da rua.
Fryer buraya geliyor. Yolun ortasında yatan, bu şeyi buluyor.
Falta uma bala. O Fryer deu um tiro.
Bir mermisi eksik.
Sou Francis Fryer.
Ben, Francis Fryer'ım.
Fryer.
Fryer.
Fryer.
- Hey, Fryer.
Belo tiro, Fryer.
İyi atış, Fryer.
Perdemos o Chefe Fryer. O assassino está neste prédio.
Amir Fryer öldü.