Translate.vc / portugués → turco / Gaspar
Gaspar traducir turco
77 traducción paralela
Gaspar, o grego.
Gaspar, YunanIi.
O único documento que restou da desaparecida expedição... é o diário do frei Gaspar de Carvajal.
Bu kayıp seferden günümüze ulaşan tek belge keşiş Gaspar de Carvajal'ın günlüğüdür.
Para essa missão, nomeio o frei Gaspar de Carvajal.
Bundan ötürü, Kardeş Gaspar de Carvajal'ı bu göreve aday gösteriyorum.
Que se lixem o Gaspar Gomez e os irmãos Diaz!
Gaspar Gomez'i de salak Diaz kardeşleri de boşver şimdi!
Se ele não é o fantasma Gaspar, então marca-o!
Adam sevimli hayalet Casper değil ya! Tut onu!
É melhor não mencionarmos onde o bebé está, para o caso de o Gaspar ainda cá estar.
Casper'ın etrafta olma ihtimaline karşılık bebeğin nerede olduğunu söylememeliyiz.
O maior ladrão de todos os tempos foi, sem dúvida Gaspar LeMarc, que ou morreu em Portugal, em 1988 ou em Hong Kong, em 1996, ou que ainda está vivo.
Tüm zamanların en büyük hırsızı şüphesiz 1988'de Portekiz'de ya da 1996'da Hong Kong'da ölen ya da hala hayatta olan Gaspar LeMarc'tı.
Gaspar LeMarc?
Gaspar LeMarc mı?
Salvou-nos a vida, Gaspar.
Hayatımızı kurtardın, Gaspar.
- Gaspar.
- Gaspar. Gaspar.
Sim, eu, Gaspar Voorsboch.
Evet, ben. Gaspar Voorsboch.
- Gaspar? !
- Gaspar?
Não tem de matar ninguém, Gaspar.
Kimseyi öldürmen gerekmiyor, Gaspar.
Gaspar!
Gaspar!
Gaspar tornou-se finalmente prostituto.
Gaspar sonunda erkek-fahişe oldu.
- Gaspar.
- Hayalet.
Tenta, Gaspar.
Dene bakalım Gaspar.
Sabes, Gaspar, é por isso que seguimos a estrela.
Anladın mı Gaspar işte bu yüzden yıldızı takip ediyoruz.
Diz-me, Gaspar, quantos dias passaram desde que partimos?
Söylesene, Gaspar yola çıkmamızın üzerinden kaç gün geçti?
Melchior, Gaspar.
Melchior, Gaspar.
Estou no barco do Gaspar.
Gaspar'ın teknesindeyim.
Quem é o Gaspar?
Gaspar da kim?
- Gaspar.
- Gaspar.
Escuta, Gaspar. Os obstáculos são feitos para serem ultrapassados.
- Olmaz Jose, engelleri aşman gerek.
- Pugilista? - Bem...
Gaspar, bu benim erkek arkadasim Dean.
És general? De momento, sou uma rapariga que precisa de se maquilhar, e deixo-te nas mãos competentes do Monsieur Gaspar. Não.
O memnuniyet bana ait.
- Chamo-me Gaspar.
- Benim adım, Casper.
- Como vamos prender isto, Gaspar?
Bunları nasıl birbirine bağlayacağız, Casper?
Ena, Gaspar, és mesmo rápido!
Casper, ne kadar da hızlısın.
- Eu vou buscar o tesouro, Gaspar.
- Hazineyi ben alırım, Casper.
Gaspar.
Gaspar!
Gaspar, agarra-a.
Gaspar, kızı tut.
- Hansen, é o Gaspar.
- Hansen, ben Gaspar.
O Gaspar e eu tomamos conta do negócio.
Gaspar ve ben işi devralacağız.
O nome dele é Devon Gaspar.
İsmi Devon Gaspar.
Devon Gaspar é um fantasma.
Devon Gaspar bir hayalet.
Escondes-te informações neles, para o Devon Gaspar e o resto do teu bando.
Devon Gaspar'la ve neşeli ekip arkadaşlarınla ilgili bilgileri... gizledin.
Já comecei a reparar no trabalho feito nas partes mais detalhadas.
Gaspar'ın kirli sakalı... mesela... çok tuhaf. İnce detaylarda yanlış olan... bazı şeyleri fark ediyorum bile.
O Devon Gaspar está em linha.
Devon Gaspar telefonda.
Talvez seja para onde Gaspar e a equipa - É suposto levarem-na.
Belki de burası Gaspar ve ekibinin... onu götüreceği yerdir.
Suspeito que a comunicação entre a Moriarty e o Gaspar foi nos dois sentidos.
Moriarty ve Gaspar arasındaki iletişimin çift yönlü... olduğundan şüpheleniyorum.
O Gaspar colocou a Kayden Fuller ao telefone?
Gaspar telefonu Kayden Fuller'e verdiğinde gördün mü?
Eu tinha acabado de descobrir que ela enviou uma mensagem - ao Gaspar pelos retratos.
Sadece Gaspar'a resimler aracılığıyla bir mesaj gönderdiğinden eminim.
Dean, este é o Gaspar, um velho amigo.
Hayir, zaten kulüplerde daha çok, ses olur.
Desfrute do serão.
Bridget! Gaspar!
O que foi?
Dean, bu Gaspar, eski bir arkadasim.
Eu já venho. Dean! Não!
Seni Mösyö Gaspar'in yetenekli ellerine birakabilirim.
Olá, Gaspar!
Merhaba, Casper.
Tradução e Legendagem Susana Gaspar / Crosswords AVT
Çeviri : nazo82 Ruthless
Tradução e Legendagem Susana Gaspar / Crosswords AVT
Çeviri : nazo82
O arranjo na barba do Gaspar, por exemplo, é bem peculiar.
Çizgilerin uzunluğu aradaki... mesafeler... bir şekil çiziyor. Daha da yakından... bakınca öyle.