Translate.vc / portugués → turco / Gauntlet
Gauntlet traducir turco
38 traducción paralela
O maior é o Gauntlet.
En büyüğü Gauntlet.
Querido, desci o Gauntlet... quando tinha 18 anos com dois outros guias.
Tatlım, Gauntlet'ten geçtiğimde 18 yaşımdaydım ve yanımda iki rehber vardı.
A propósito, Gail... terás outra oportunidade de descer o Gauntlet.
Bu arada Gail, Gauntlet'a bir kez daha gitme fırsatını yakaladın.
Frank... e o Gauntlet.
Frank ve Gauntlet.
O Frank é que vos ia levar pelo Gauntlet, não era?
Sizi Gauntlet'e Frank götürecekti, öyle değil mi?
Então qual é o problema com o Gauntlet?
Gauntlet'le ilgili sorun nedir peki?
O Gauntlet é... não é só a quantidade de água.
Gauntlet sadece, sadece azgın bir nehir değil.
É a última saída antes do Gauntlet.
Burası Gauntlet'ten önceki kontrol noktası.
O Gauntlet é maior do que tudo o que alguma vez viste.
Orası çok vahşi. Bugüne kadar gördüğün tüm nehirlerden daha vahşi.
Matam-nos à mesma, mesmo atravessando o Gauntlet.
Gauntlet'e ulaşsak bile bizi nasıl olsa öldürecekler.
Estava a pensar em... Pequena Niagara. É uma queda grande a mais de três quilómetros acima do Gauntlet.
Düşündüm de ben- - Küçük Niagara, Gauntlet'e 3 km uzaklıkta küçük bir şelale.
Aposto que o Frank pensou em deitar-vos à água... e atravessar o Gauntlet com um belo barco leve.
Bence, Frank yol üzerinde bir yerde sizden kurtulacaktı. Ve Gauntlet'i hafif bir botla geçecekti.
- Tenho de procurar a entrada.
Gauntlet'e girişe bakmam gerek.
Para dizer a verdade... sempre quis descer outra vez o Gauntlet.
İşin doğrusunu söylemek gerekirse her zaman Gauntlet'i yeniden geçmek istemiştim.
Eu mesmo... gostaria de tentar o Gauntlet, mas já não é permitido.
Ben de Gauntlet'i geçmeyi çok istiyorum ama bu artık yasak.
Disse que queria tentar o Gauntlet.
Gauntlet'ten geçmek istediğini söylemişti.
Era o Gauntlet!
Gauntlet'i geçtik!
E trouxe-te sozinha pelo Gauntlet?
Sizi Gauntlet'dan tek başına mı geçirdi?
Preparem o Gauntlet.
Zırhı hazırlayın.
- O Gauntlet.
- Zırh.
Decidi que estes dois homens morrem a correr pelo Gauntlet.
Bu adamların zırhın içinde ölmelerine karar verdim.
- O Gauntlet!
- Zırh!
Gauntlet.
Zırh.
Tu e o francês preparem o gauntlet.
Fransız ile birlikte zırhı hazırlayın.
O treino é chamado de "O Gauntlet". É uma corrida de 8km pela mata, e armadilhas de areia, cordas, obstáculos, barras e um labirinto.
Beş mil boyunca, sık ormanlardan geçersin..,... kum kapanlarından, ip duvarlardan, engelli yarışlardan denge krişlerinden ve bir labirentten.
Chamamos-lhe o "gauntlet".
Biz buna "uzun eldiven" diyoruz.
- Gauntlet -
baritonverdi SG-TÜRK
É mais fácil andar pelo Gauntlet do que nesta festa.
Eldiven, bu kutlamada dolaşmaktan daha kolay.
Ouvi-a durante o Gauntlet e esta noite.
Eldiven sırasında duydum ve bu akşam da tekrar duydum.
Não devia ter corrido no Gauntlet!
Eldiven'de hiç yarışmamalıydım.
Nunca a devia ter treinado para a Gauntlet.
- Onu Eldiven için hiç eğitmemeliydim.
Correste a Gauntlet para tentares encontrar rumo na vida, e o destino encontrou um para ti.
Sen hayattaki yerini bulmak için Eldiven'de yarıştın ancak kader hayattaki yerini senin için buldu zaten.
Mas nada diz que as mulheres não podem correr no Gauntlet.
Ama bir kadın Eldiven'de yarışamaz diye bir kanun yok.
O Ezra e o Kanan vão conduzir a Gauntlet.
Benim için değil. Ezra ve Kanan Zırh Eldiveni'ni alacak.
Não é treta.
Gauntlet konusunda yalan söylemiyorum.
- Quem é o dono do Infinity Gauntlet?
- Sonsuzluk eldivenin sahibi kimdir? - Thanos.
É contra as regras, uma mulher correr no Gauntlet?
Bir kız Eldiven'de yarışamaz diye bir kural mı var?
O Gauntlet é perigoso, Amberle.
Eldiven tehlikelidir Amberle.