Translate.vc / portugués → turco / Georges
Georges traducir turco
402 traducción paralela
Eu tinha um amigo, o Georges, que era um tipo divertido.
Bir zamanlar, genellikle neşeli bir tip olan Georges isimli bir arkadaşım vardı.
E o que é mais estranho, sabem, é que o George morreu na véspera de ano novo passada.
İşin garip tarafı ise Georges'in galiba geçen yılbaşı gecesi ölmesi.
Os tapetes já estão postos em St George's, Hanover Square.
Kızım, St. Georges meydanına halı çoktan serildi.
O Georges está?
- George nerede?
Georges?
George'u mu? Seni arıyorlar.
Georges, Paul, Albert, Gaston!
Herkes kadehini yukarı kaldırsın.
- Georges!
- Georges!
- Henri Baurel!
Georges Mattieu.
- Georges, meu velho, como vais?
Georges, dostum. Nasılsın?
Hei, Georges, um café!
Hey, Georges, kahve koysana! - Tamamdır!
Georges, pedes à Therese para pôr isto no meu quarto? Estou com pressa.
- Therese bunları odama koysun.
- Georges, um brandy. - Já vai, já vai.
Brendi ver, Georges.
Georges, um pouco de sherry.
Sherry versene, Georges.
Georges, outro brandy.
Bir brendi daha.
Apresento-vos o meu amigo George, Jo para as damas.
Size arkadaşım Georges'i takdim edeyim.
- George Manda.
Manda, Georges.
Cuidado, Georges!
Dikkat et, Georges.
- Toma, pobre Georges.
İç, benim zavallı George'um.
O que se passa, Georges?
Ne oldu George?
Tem cuidado, Georges.
Mantıklı ol, Georges.
Pobre Georges!
Zavallı Georges'um.
Não é a cruz do Georges?
Bu George'un haçı.
E isso sem contar a do Georges.
George'unki de dahil değil bunlara.
- Georges Bonnard.
- Georges Bonnard.
E em Paris, o verdadeiro génio que foi Georges Méliès... transformou-o num filme, de 35 milímetros... tal como este que assistem agora.
Ve Paris'te gerçek bir dahi olan Georges Méliès aynı şu anda izlediğiniz gibi 35 milimetre ile kitabın filmini çekmişti.
Georges Delerue escreveu a música
Müziği George Delerue yazdı.
Produzido por Georges de Beauregard e Carlo Ponti.
Georges de Beauregard ve Carlo Ponti Rome-Paris Films,
Depoimento de Georges Duval, jardineiro.
Georges Duval, bahçıvanın ifadesi...
- Bom dia, Georges.
Günaydın, Georges.
Vamos lá, Georges. O que quer?
Hadi, Georges, ne istiyorsun?
A Maria matou o jardineiro Georges.
Maria Gambrelli bahçıvanı öldürdü.
Quem matou o Miguel matou o Georges para encobrir o primeiro crime.
Miguel'i kim öldürdüyse Georges'u da o öldürdü. Ve bunu da ilk suçunu örtbas etmek için yaptı.
- E tu e o Georges?
- Peki ya sen ve Georges?
Por que mataria Georges?
- O delirmiş neden Georges'u öldüreyim ki?
- Não é possivel. O Georges viu o M. Ballon descer da janela de Maria depois dos tiros.
Georges bana Ballon'u silah sesinden sonra Maria'nın penceresinden çıkarken gördüğünü söyledi.
O comandante Georges. é isto.
Albay Georges.
The "Bon Accueil" in Fresnes?
Georges. Tamam. Merhaba.
por favor.
Ben Georges. Yani ben Georges değilim.
sou eu.
Çok heyecanlı. Hey, Georges, gidiyoruz!
Georges. Está bem. Estou.
Hoşçakalın bayan.
- "Nuits Saint George 49", não é?
- Nuits-St-Georges 49, kalmamış değil mi?
Liguem ao Richemond, para que o Georges me espere no aeroporto.
Georges Richemond'a, randevu ayarla.
Quinta, Georges, Richemond. Anotado.
Perşembe günü Georges Richemond.
Georges.
Georges.
Não se aproxime!
Yaklaşma, Georges!
Edgar, estou aguardando o meu advogado, Georges Hautecourt.
Edgar, Avukatım Georges Hautecourt'u bekliyorum.
Precisamos ficar bem bonitas para o Georges.
George geldiğinde ikimiz de çok güzel olmalıyız.
Anunciando monsieur... Georges Hautecourt.
Efendim Bay Georges Hautecourt.
Georges, dois cafés.
İki kahve, Georges.
Deve ser... onde o Georges foi ferido. Continua.
George'un yarasının oralarda birşey.
A do Georges custou 250 francos!
George'unki 250 franktı.