Translate.vc / portugués → turco / Guardiã
Guardiã traducir turco
353 traducción paralela
Quase uma guardiã.
Daha fazla muhafız ister.
Sou, digamos, uma supervisora-guardiã.
İşi bilen biriyim diyelim.
Mary, a mãe de Cristo... a "Dadora da Vida" e a "Guardiã da Morte".
İsa Mesih'in annesi Meryem. Yaşamın yaratıcısı, ölümün bekçisi.
Convencerei os dois camareiros de Duncan com tanto vinho e brindes que a memória, a guardiã do cérebro, se esfumará.
Duncan'ın kahyalarına öyle bir şarap alemi düzenlerim ki beynin gardiyanı bellek buhar olur.
Carmela, a guardiã desta espelunca.
Bir akrabam. Carmela, evin komutanı.
- Guardiã.
- Khadin.
Sou a guardiã do harém do sheik Hakim.
Şeyhin harem sorumlusuyum.
Guardiã está doando sua liberdade.
Onu serbest bırak.
Guardiã?
Khadin?
Não se pode ocultar, guardiã.
Dışarıdan bakınca belli olmamalı.
Eu juro, guardiã.
Yemin ederim ki doğru söylüyorum.
Esta é Isla, minha guardiã.
Bu da Ilsa, kahyamız olur.
Veio como você queria, guardiã. Sim acorrentado.
O sadece izin verildiğinde konuşan biri.
Primeiro, a guardiã deve preparar-te com cuidados especiais.
Khadin seni hazırladığı zaman. Çok dikkatli olmalıyız.
Fez bem seu trabalho, guardiã.
İyi iş çıkardın.
Que decidiu, guardiã?
Onlara ne diyeceksin?
- Sim, guardiã. E, Velvet, controla o harém até eu voltar.
Velvet, sen de ben dönene kadar haremde kal.
Pare, guardiã.
Dur.
- Ali, guardiã.
Şurada.
Sim, guardiã?
Emredersin, Khadin.
Chamo-me Elizia, guardiã da colónia penal de Entra.
Ben Elizia, Elna'daki sürgün kolonisinin yöneticisiyim.
A sua avó, a senhora Nii, era a sua guardiã.
Bakıcısı ve koruyucusu büyükannesi bayan Nii idi.
Não. Ninguém questionou os seus direitos a Zelig... era a sua meia-irmã e guardiã.
Kimse onun yasal olarak Zelig üzerindeki haklarını sorgulamıyordu.
Lembra-te que a Fundação Phoenix é a guardiã oficial e de que vamos cá deixar pessoas para ajudarem a gerir as coisas. Mas, pela parte que nos toca, a Jade Dragon Shipping é toda tua.
Luke unutma resmi vekil Phoenix Örgütü ve bir süre işleri halletmen için sana birilerini göndereceğiz ama bize sorarsan Yeşil Ejder Nakliyat senindir.
A guardiã que insistiu que eu mandasse vir de Yorkshire.
Kasvetli Yorkshire'dan çağırmamda ısrar ettiğiniz koruyucu rahibem.
Esta igreja é tua guardiã. Deves cumprir os teus deveres.
Tanrı seni bu kilisenin vesayeti altına soktu... ve sen bu nimeti hak etmelisin.
Sou a filha da Quinta Casa, Guardiã do Cálice de Ri "xx", Herdeira dos Anéis de Betazed.
Senin karşında Beşinci Hanenin kızı, Ri "xx"'in kutsal kasesinin koruyucusu ve Betazyan Halkasının mirasçısı var.
Ela é a guardiã do Ikari?
Kim o? Ikari'nin velisi.
Ele tem uma brasa daquelas como guardiã?
! Ikari'nin böyle taş gibi bir velisi mi var?
Prostra-te perante a Guardiã Imortal!
Ölümsüz Kapı kulunun karşısında diz çök.
"Elise Elliot, a guardiã da cripta."
Elise Eliot, mezar bakıcısı. Vav!
Chama-se'Seja a Guardiã do Seu Vento'.
Adı "Kendi Rüzgar Bekçin Ol".
Eu poderia ser nomeada guardiã e, deixa-lo abrir a pequena loja.
- Eğer evlenirsek, zamanla vasi durumuna geleceğim ve küçük atölyesini açmasına izin verebileceğim.
- Eu sou a Guardiã da urna.
— Ben vazonun koruyucusuyum.
Qualquer um que a roube, acaba por ser morto... vítima da Guardiã que protege a urna.
Onu çalan herkes ölüyor, onu vazonun gardiyanı koruyormuş.
Eu sou a Guardiã da urna.
Vazonun gardiyanı.
Sim, mas aquela coisa, s Guardiã, ela nem sequer é...
Evet, fakat o şey, Gardiyan, o şey bile değildi...
A Guardiã pune a ganância.
Gardiyan açgözlüleri cezalandırıyor.
Era a guardiã da vida da família.
Aile hayatının bekçisiydi.
Acabou por se refugiar numa vida individual e, curiosamente, foi-lhe permitido tornar-se a guardiã do decoro virginal.
Sonunda da tek başına yaşamaya başladı. Ve ilginçtir ki..... bakire iffetinin bekçisi haline geldi.
Por isso a mulher é a guardiã do sexo.
Kadınların, seksin bekçisi olması hiç de harika değil.
Este é Nenya, o Anel de Adamant. E sou eu a sua guardiã.
Bu Nenya, suyun yüzüğü, ben de onun koruyucusuyum.
O estado nomeou-me sua guardiã, quem tem de assinar a alta sou eu.
dolayısıyla serbest bırakılmasını imzalamak zorundayım.
Não consigo fazer-te ir a escola... não serei considerada adequada para ser tua guardiã.
Okula gitmeni sağlayamazsam sana vesayet etmek için yeterli olmadığıma karar verecek.
- Sim, guardiã?
- Emredin efendim.
Sim, guardiã.
Hemen!
Eu encontrei, guardiã.
Ben buldum.
Guardiã.
Khadin!
É linda, guardiã.
Çok güzelsiniz.
Guardiã!
Oh, Khadin...
Onde está a guardiã?
Khadin nerede?