Translate.vc / portugués → turco / Génio
Génio traducir turco
6,110 traducción paralela
Se ainda ninguém lhe disse que é um génio e uma artista, deixe-me ser o primeiro.
Bir dahi ve bir sanatçı olduğunuzu söyleyen olmadıysa ben ilk olayım.
O génio é mágico e não material.
Deha sihirlidir, maddi değildir.
Quando foi a última vez que alguém lhe disse que é um génio?
En son ne zaman biri sana dahi olduğunu söyledi?
É um investigador clínico, não é um génio criminoso.
Sadece bir araştırma uzmanı, suç işleyecek biri değil.
Não sou génio apenas na cama.
Sadece yatakta dahi değilim.
Vamos lá, ele é um génio subvalorizado.
Hadi, değeri bilinmemiş bir dahi.
O génio aqui quer apanhar um pássaro com um saco de lixo e carne seca.
Dahimiz çöp poşeti ve atıştırmalıkla kuş yakalamaya çalışıyor.
Lamento dar-te más notícias, mas o teu filho é um génio.
Kötü haber vermek istemezdim ama oğlun bir dâhi.
Eu não sou um génio.
Ben bir dâhi değilim.
- Disseste que tinhas um génio.
- Elimde bir dahi var dedim.
Esta miúda é practicamente um génio do crime.
Bu kız suçlu bir deha.
Mas como sei bem demais, ser um génio deixa-te muito ocupado.
Fakat bunu çok iyi bildiğimden bir dâhi olmak seni oldukça meşgul kılıyor.
- Um génio? Bem, então, o que és?
Tamam o zaman nesin sen?
Ela é normal e traduz-nos o mundo enquanto a ajudamos a entender o seu filho génio.
O normal biri ve biz ona daha iyi anlayabilmesi için dahi oğlunu tercüme ederken o da bize dünyayı tercüme ediyor.
Aprendi a jogar com o meu pai, o génio diabólico.
Ne olmuş? Ben de şeytani bir dahi olan babamdan öğrendim.
Então, eu sou a sua teoria unificada, é isso, génio?
Yani ben senin birleşik teorinim, öyle mi, çokbilmiş?
Toby é o nosso génio de comportamento.
Toby bizim davranış bilimcimiz.
O Philip era um génio mas sacrificámos tudo por isto.
Philip bir dahiydi, ancak her şeyi bunun için feda ettik.
Ela é normal e traduz-nos o mundo enquanto a ajudamos a entender o seu filho génio.
Biz ona daha iyi anlayabilmesi için dahi oğlunu tercüme ederken o da bize dünyayı tercüme ediyor.
Sem ofensa, mas claramente não és um génio.
Alınma ama dâhi olmadığın belli.
Eu não tenho mau génio.
Ben öfkeme yenilmem.
Este homem é um génio.
Bu adam bir dahi.
Ele é um génio.
O bir dahi.
Eu não sou o homem certo para este trabalho. Oferecer para remodelar o quarto da Charlotte é um verdadeiro golpe de génio.
Charlotte'un yatak odasini yenileme fikri resmen dahiceydi..
Parece que o Oscar tinha mau génio.
- Oscar'ın öfke kontrolü sorunu var gibi duruyor.
Sebastian, és um génio.
Sebastian, sen bir dâhisin.
Jake Peralta é um incrível detective / génio.
Jake Peralta muhteşem bir detektif ve dâhidir.
Não vale a pena todo o trabalho, só para me chamar de capitão incrível / génio. E dar-me uma semana de horas extras.
Senin bana muhteşem Başkomiser ve dâhi demene ve bir haftalık işerimi yapmana değecek bir iş değil.
Capitão Raymond Holt, você é um incrível capitão / génio.
Başkomiser Raymond Holt. Siz muhteşem bir Başkomiser ve dâhisiniz.
Sou um génio, não sou o super-homem.
Ben bir dâhiyim, Süpermen değil.
Então és um génio?
- Demek sen bir dâhisin?
Tenta mãe solteira que trabalhou 60 horas de salto por gorjetas para criar a criança-génio que estás a ver.
Ben orada gördüğün dahi çocuğu yetiştirebilmek için ekstra bahşiş alabilmek adına 15 cm topukla haftada 60 saat çalışmış anneyim.
Foi um menino génio.
Çocukken dahiydi.
Ele era brilhante, mas génio é exagero.
Yani zeki biriydi ama... deha biraz fazla gibi.
Ele foi um génio precoce.
Zamanın dahi çocuğuydu.
És um génio.
Dahi çocuk.
Acho que a palavra de que estás à procura é "génio".
- Sanırım "dahice" demek istedin.
Muito bem, génio, mais alguma revelação?
- Baska fikrin var mi dahi? - Var.
Naquele dia, um jovem génio chamado Jake Peralta usou o seu último bagel para criar o primeiro evento Jimmy Jab.
İşte o günde, Jake Peralta adındaki genç dahi elindeki son simidi kullanarak ilk Jimmy Jab oyununu başlattı.
Sabes o que temos aqui, Jim? Temos um génio do crime.
Şu an ne ile uğraşıyoruz biliyor musun Jim?
Diz-nos, génio, senão arranco-to à pancada. Espere!
Anlat bakalım sivri zekâ, yoksa seni döve döve konuştururum.
- Sobrevivemos ao ataque da HYDRA, salvámos o autocarro e eu sou um génio da mecânica.
- Hydra saldırısından sağ çıktık ve Otobüs'ü kurtardık. Makine mühendisliğinde bir dâhi olduğum ortaya çıktı.
Vais pôr o génio do Gary na garrafa?
Gary'nin cinini şişeye geri mi sokacaksın yani?
Torres é um génio.
Dr. Torres tam bir dahidir.
Era um génio.
Tam bir dahiydi.
- E tu és um génio.
Doğru ve sen bir dâhisin.
- Hodges, és um génio.
- Hodges, sen bir dahisin.
Muito bem, génio.
Tamam, akıl küpü.
Faz sobressair o génio.
Bu içindeki dâhiyi ortaya çıkarır.
És um génio.
Sen bir dahisin.
Ele é mesmo um génio.
- O çok zeki.