Translate.vc / portugués → turco / Hala
Hala traducir turco
76,963 traducción paralela
Sim, continuo aqui.
Evet, hala buradayım.
Porque é que ainda estás aqui?
Neden hala burada?
Algum sinal dele?
- Hala ondan iz yok mu?
Agora, se não te importas, ainda tenho um fugitivo para apanhar.
Eğer sakıncası yoksa hala yakalamam gereken bir kanun kaçağı var.
- Ainda usam disquetes.
Yani hala disket kullanıyorlar.
Tens a certeza que não queres espreitar o futuro e ver o que mudou?
Hala geleceğe bakıp nelerin değiştiğini görmek istemediğine emin misin?
Sabemos que o Savitar consegue sair de onde está, mas, no momento, ele ainda está preso.
Biliyoruz ki Savitar her neredeyse oradan çıkacak. Ama şimdilik hala orada sıkışmış halde.
Ainda estás aqui, falso?
Sen hala burada mısın taklitçi?
Ainda andas a querer encontrar o teu lugar?
Hala yerini mi bulmaya çalışıyorsun?
Ainda estás preso, onde quer que seja, e não sei como irás escapar.
Her neredeysen hala tutsak haldesin. Nasıl kaçacağını da bilmiyorum.
Ainda temos um pedaço da pedra.
Taşın bir parçası hala bizde.
Nem tudo, nós temos um pedaço da Pedra Filosofal.
Her şeye değil, taşın bir parçası hala bizde.
O teu ombro está ferido.
Omzun hala iyileşmedi.
Vai embora, Barry. Enquanto ainda podes.
Hala gidebiliyorken git.
Uma por uma.
- Biri hariç hiçbiri. - "KILLER FROST HALA SERBEST"
Ele não confia em mim depois que lhe menti sobre apanhar um pedaço da Pedra Filosofal.
Felsefe Taşı'nın parçasını aldığımı söylemediğim için bana hala güvenmiyor.
Ainda andas atrás de vingança, pelos vistos.
Demek hala intikam peşindesin.
Não estou a acender velas para ele, mas ele significou alguma coisa para mim.
Hala adamın yasını tutmuyorum ama benim için değerli biriydi.
- Continuo aqui?
Hala buradayım.
As minhas mãos ainda funcionam.
Avuç taramam hala işe yarıyor.
Não consigo usar os meus poderes, mas ainda entendo de tecnologia.
Güçlerimi kullanamıyor olabilirim ama hala teknolojiden anlıyorum.
Aquele tipo ainda tinha vontade de lutar.
O adamda hala iş vardı.
Fizeste-me perceber que mesmo com o Savitar ao largo, continuo a deixá-lo ganhar.
Savitar gitmiş olsa bile hala kazanmasına izin verdiğimi fark etmemi sağladınız.
Ainda preciso de melhorar o meu tempo em 30s. - Tu?
Hala süreyi yarım dakika kısaltmam gerekiyor.
No futuro, ainda vou ser obcecada com um polímata de 500 anos?
Gelecekte de hala 500 yıl önce yaşamış İtalyan bir bilgeye mi takıntılıyım yani?
Deu um tiro no próprio peito, o Thawne ainda está solto.
Kendini göğsünden vurdu ama Thawne hala ortalıkta geziyor.
Ainda será o Barry que conhecem e amam, ele só não conseguirá reter informações novas.
Hala tanıdığınız ve sevdiğiniz Barry olacak ama yeni bilgiler kazanamayacak.
Ainda sei como o fazer, posso ensiná-lo.
Hala her şeyi biliyorum. Ona ben öğretebiliriim.
Mas ainda há muitos vilões na cidade e nenhum Flash para a proteger.
Ama hala şehirde bir sürü kötü var. Ve koruyacak bir Flash da yok.
- Ainda estou aqui.
- Hala buradayım.
Não acredito que tenho estes poderes.
Pekala! Hala böyle güçlerim olduğuna inanasım gelmiyor.
- Ainda não me lembro.
Hala hatırlamıyorum.
532 ) } Então porque é que não a vimos? 528 ) } ou a tentar matar-nos a todos.
O zaman neden hala onu görmedik? Şimdiye kadar millete karışır, emirler yağdırır... veya bizi öldürmeye çalışır diye düşünmüştüm.
portanto... 522 ) } eu posso julgar-te.
Senin dosyaların hala bende, bu yüzden... Hayatının geri kalanında seni bize karşı sorumlu tutmak için buradayım.
O Dorian e eu vamos procurar uma alternativa se esta não funcionar. isso significa que o Inferno ainda existe.
Dorian ve Ben onunla savaşmanın başka bir yolunu bulmaya çalışacağız. Eğer Katherine geri döndüyse, cehennem hala var demektir.
Katherine. significa que o inferno ainda existe.
Katherine. Eğer Katherine döndüyse, demek ki cehennem hala var demektir.
Preciso saber se ele ainda está vivo.
Hala hayatta mı bilmem gerekiyor.
Ishim, como é que ela ainda está viva?
Ishim o nasıl hala hayatta?
Sim, mas de algum modo ainda anda por aqui a dar tareias. Não.
Evet ama bir şekilde hala kıçımızı tekmeleyebiliyor.
Não sabemos para onde ela foi ou se ainda está viva.
Kaçtı mı yoksa hala hayatta mı değil mi bilmiyoruz.
E B, ainda te consigo dar uma sova.
İkincisi hala kıçına tekmeyi basabilirim.
- Ainda estás bêbado?
Hala sarhoş musun?
Espero que ainda estejas bêbado.
Umarım hala sarhoşsundur.
Por isso, se ele já está morto, porque é que tu não és... Tu?
Eğer zaten ölüyse neden hala kendinde değilsin?
Bom, ainda não acredito que estejas a trabalhar com os "Dukes de Hazard".
Hala o Plansız Dükler ile çalıştığına inanamıyorum.
Então a Kelly Kline desapareceu.
Kelly Kline hala kayıp.
Não sabemos quando nasce o filho do Lucifer, se já não nasceu.
Lucifer'in çocuğu ne zaman doğacak bilmiyoruz, eğer hala doğmadıysa.
Crowley, ainda não estás a ajudar.
Crowley hala yardımcı olmuyorsun.
O que quer que apanhou a Hayden ainda anda ali por fora.
Hayden'i ne öldürdüyse hala dışarıda.
Eles ainda te guardam muito rancor lá em cima.
Yukarıda hala kin besleyenler var.
Os comunicadores estão desligados.
Bağlantı hala yok. Peki ya keşif büyüsü?