English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Haley

Haley traducir turco

2,490 traducción paralela
Haley, onde está o Jack?
- Haley, Jack nerede?
Haley, por favor.
Haley, lütfen.
Haley, desculpa.
Üzgünüm Haley.
Haley, tu és forte.
Haley, sen güçlüsün.
Eu prometi à Haley que nós vamos apanhá-lo, a verdade é, se ele parar de matar, não temos como localizá-lo.
Haley'e söz verdim. Ama işin aslı, eğer öldürmeyi keserse onu bulmamızın bir yolu yok.
A Haley?
Haley?
A Haley fez uma data de chamadas para a mãe.
Haley birkaç kere annesini aramış.
Vai lá, Haley.
Hadi, Haley.
Olá, Haley.
Merhaba, Haley.
Haley, querida, não te esqueças que o teu instrutor de condução vai buscar-te à escola.
Haley, tatlım bugün seni sürücü öğretmeninin... -... okuldan alacağını unutma.
A Haley teve agora a sua licença de aprendizagem.
Haley geçici ehliyetini yeni aldı.
Isto não é um filme, Haley.
Haley filmde değiliz!
Haley, a tua mãe está preocupada em ficares com o coração despedaçado quando Dylan for para a universidade, para o ano. - Ele não vai para a universidade.
Annen, önümüzdeki sene Dylan üniversiteye gittiğinde kalbinin kırılmasından korkuyor.
Tem piada, a primeira vez que vi a Haley, sabia que gostava dela.
Haley'i ilk gördüğümde ondan hoşlandığımı biliyordum.
Quero dizer, ela é linda e isso tudo, mas não é só isso.
Aslında bu bayağı ilginç. Tamam, Haley çok güzel falan ama asıl hoşlandığım o değildi.
Pessoal, a Haley diz que o Dylan é um músico, e ele escreve óptimas músicas. - Sim.
Haley, Dylan'ın müzisyen olduğunu ve çok güzel şarkılar bestelediğini söylemişti.
Esta é uma música que escrevi para a Haley.
Hepimize güzel bir şarkı iyi gelecektir. Bu şarkıyı Haley için yazmıştım.
É o Dylan, o namorado da Haley.
Evet. O Dylan. Haley'in erkek arkadaşı.
A Haley odeia.
Haley nefret ediyor.
- Haley, larga o telefone.
Telefonu kapat.
E a Haley é...
Haley'e gelirsek...
A Haley é tão gira.
Haley çok güzel.
Haley, pára de fazer de ti um alvo tão fácil.
Haley, kendini bu kadar kolay lokma yapma.
Há alguns anos, a minha neta, a Haley, correu 5 km, portanto, mandei fazer umas quantas destas.
Bir kaç yıl önce torunum Haley 5 km koşmuştu. Ben de bunlardan bir iki tane yaptırdım.
- A Haley vem?
Haley hala geliyor değil mi?
- Olá, Haley.
- Selam, hoş geldin Haley.
Veste o pijama, Haley!
Haley pijamalarınızı giyin.
Muito bem, Haley.
- Aferin Haley.
A Haley não estava a fazer nada que eu não tivesse visto já na mãe dela e mais um pouco.
Haley, annesinin yaptıklarından farklı bir şey yapmıyordu.
- Porque tratas a Haley assim?
Neden Haley'e böyle davranıyorsun?
Quando eu tinha a idade da Haley, adorava o meu avô, mas queria ir a festas e estar com rapazes.
Ben Haley'in yaşındayken büyükbabamı çok seviyordum ama hala erkeklerle partilere gitmek istiyordum.
Estás aqui para levar a Haley à festa, não é?
Haley'i partiye götürmek için buradasın, değil mi?
Não te zangues, Haley.
Çok uğraşma Haley.
Não tires essa camisola feia!
- Haley, çirkin kazağı çıkarma.
Haley, já não vais ter um carro.
- Haley arabanı alamayacaksın.
- Não interessa. Depois de tu confessares, eu e a Haley confessamos o mesmo.
Yapman önemli değil, sen itiraf edince sonra Haley ile ben de itiraf edeceğiz.
O Jack e a Haley estão seguros?
Jack ve Haley güvende mi?
Ele sabe onde está o Jack e a Haley?
Jack ve Haley'nin yerini biliyor mu?
Sam, o Foyet sabe onde estão o Jack e a Haley?
Sam, Foyet Jack ve Haley'nin yerini biliyor mu?
Olá, Haley?
Alo, Haley?
Olá, a Haley está?
Haley orada mı?
Olá, a Haley está?
Alo, Haley orada mı?
Haley.
Haley.
Contactámos os U.S. Marshals.
Mareşal Servisi ile konuştuk. Haley'nin kayıp olduğunu söylediler.
Disseram que a Haley estava à solta. Largou o telemóvel, e por isso não havia forma de a localizar.
Cep telefonunu attığı için onu bulmanın yolu yoktu.
O Foyet telefonou à Haley a partir do telemóvel do Kassmeyer.
Foyet, Haley'i Kassmeyer'ın telefonundan aradı.
O Foyet agiu como um Marshal, usando um número que a Haley reconhecesse.
Foyet mareşal rolü yaptı ve Haley'i tanıdık bir numaradan aradı.
Não sabia onde é que a Haley estava, e fez com que ela viesse ter consigo.
Haley'nin yerini bilmiyordun, - o yüzden sana gelmesini sağladın.
A Haley fica muito bem com cabelo escuro.
Haley koyu saçla çok güzel görünüyor.
Olá, Haley.
Selam Haley.
- Haley?
- Ne?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]