Hayes traducir turco

Mãe, como a primeira dama do teatro americano, Helen Hayes, disse uma vez :

Biliyor musun anne, Amerikan tiyatrosunun first lady'si Helen Heye bir keresinde ne söylemiş :

Acabei de ouvir um comunicado do almirante Hayes.

Amiral Hayes'in açıklamasını dinledim.

Buchanan, Lincoln, Johnson, Grant, Hayes, Garfield, Arthur, Cleveland, Harrison,

... Buchanan, Lincoln, Johnson, Grant, Hayes, Garfield, Arthur, Cleveland...

Gavin Park e o sr. Hayes.

Ben Gavin Park ve iş ortağım Bay Hayes.

A Audrey Hayes foi estrangulada na cave e a outra no parque.

Audrey Hayes bodrumunda boğulmuştu. Öteki de parkta bulundu.

Tenho o cabelo que encontraram esta manhã e estou a tentar compará-lo com o que encontrámos no crime da semana passada, o da Hayes.

Bu sabah bulduğunuz saçı, geçen haftaki cinayette bulduğumuz saçla karşılaştırmaya çalışıyorum. Hayes isimli kurban?

Acreditamos que Bradley Mac Walden não só matou a mulher como matou Audrey Hayes, Eileen Snow e Tracy Berg.

Bradley Mac Walden'ın sadece karısını değil, Audrey Hayes,.. ... Eileen Snow ve Tracy Berg'ü de öldürdüğüne inanıyoruz.

E eu com a Audrey Hayes, mas digo-lhes já, as fibras que estavam na garganta da Snow não vão dar nada.

- Audrey Hayes bende. Ama şimdiden söyleyeyim Eileen Snow'un boğazındaki ipliklerden bir şey çıkmayacak.

Fui ao apartamento da Audrey Hayes.

Audrey Hayes'in evine gittim.

Preferia ficar fechado num elevador com o Nathan Lane, o Gilbert Gottfried, o Carrot Top, o Sean Hayes...

Kusura bakma ama Ajdar ile aynı asansörde kalsam daha iyi. Ya da Mustafa Topaloğlu, Arto...

Se procuram alguém com dentes feios, aposto neste tipo, Joe Hayes.

Dişleri çarpık bir adamı arıyorsanız bence bu adamdır ; Joe Hayes.

Joe Hayes?

Joe Hayes?

Senhoras e senhores, apresento-vos o Jack Hayes, o Deus da Foda.

Bayanlar ve Baylar, Size Jack Hayes'i taktim ediyorum... Herkesi beceren adam.

O teu filho, Hayes?

Oğlun nerde, Hayes?

Este é o Jack Hayes, o Deus da Foda.

O Jack Hayes, herkesi beceren adam.

Da próxima vez guarda-o nas calças, campeão! Não partas isso também.

Gelecek sefere sikini pantolonunun içinde tut, Hayes... yoksa onu da kırarız

Jack, estás acordado.

Ooh, Jack Hayes, uyanmışsın.

Jake Hayes, Bilhetes Big Time.

Jake Hayes, Big Time Tickets.

Bilhetes Big Time, Jake Hayes.

Big Time Tickets, Jack Hayes.

Jake Hayes, Bilhetes Big Time.

Jack Hayes. Big Time Tickets.

Sr. Hayes?

Bay Hayes?

Mas precisamos da sua ajuda, Sr. Hayes.

Yardımına ihtiyacımız var Bay Hayes.

Toca a levantar, Sr. Hayes.

Uyanın Bay Hayes.

Posso dizer uma coisa, Sr. Hayes?

Bir şey diyebilir miyim Bay Hayes?

Bom dia, Sr. Hayes.

Günaydın Bay Hayes.

Sr. Hayes, onde está?

Neredesin Bay Hayes?

Boa sorte, Sr. Hayes.

İyi şanslar Bay Hayes.

Saiu-se bem, Sr. Hayes.

Çok iyiydin Bay Hayes.

Que horas são, Sr. Hayes?

Saat kaç Bay Hayes?

Tenha fé, Sr. Hayes.

Biraz inançlı ol Bay Hayes.

Eles nunca ouviram falar do Jake Hayes.

Jake Hayes'in adını duymadılar!

Eles fizeram "xeque".

Çünkü bizi şah ettiler, Bay Hayes.

Estamos, sim, Sr. Hayes.

Hala buradayız, Bay Hayes.

- Estamos, sim, Sr. Hayes.

Silahlarımız var Bay Hayes.

Atenda, Sr. Hayes.

Telefona bakın Bay Hayes.

Ou prefere que lhe chame Jake, Sr. Hayes?

Yoksa Jake mi demeliyim Bay Hayes?

Não está em posição de fazer exigências. Mas se isso lhe dá prazer...

Benden bir şey isteme konumunda değilsin, Bay Hayes.

Perdemos o contacto áudio com o Hayes.

Hayes'le bağlantımız koptu.

Está por sua conta, Sr. Hayes.

Artık tek başınasın Bay Hayes.

Voltei a ter sinal do Hayes!

Hayes'den bir sinyal alıyorum!

Abra a porcaria dos olhos!

O lanet gözlerini aç Bay Hayes.

Repito, Jake Hayes foi abatido.

Tekrar ediyorum, Jake Hayes öldü.

O Sr. Hayes desarmou a bomba.

- Bay Hayes etkisiz hale getirdi.

Adeus, Sr. Hayes.

Hoşçakal Bay Hayes.

- Parabéns, Sr. Hayes.

Tebrikler Bay Hayes.

Fala Hayes.

- Ben Hayes.

Alan Hayes, Serviço Secreto.

Alan Hayes, Gizli Servis.

Diana Hayes, dezenove anos, feridas de arma branca em pescoço e tórax.

Diana Hayes. 19 yaşında. Sağ boyun ve göğüsten birkaç kez bıçaklanmış.

A tripulante Hayes diz que o viu quando ia para a doca de lançamento, mas não falaram.

Hayes onu iletişim bölümüne kadar geçirdiğini söyledi... ama konuşmamışlar.

Sr. Jacob Hayes?

Jacob Hayes?

Aqui é o Hayes.

Pekala, ben Hayes.