Healey traducir turco

Às 8 e 7, entra com o Clive Healy.

8.07'de Clive Healey'le sen sunacaksın.

- M.G.T.F. Roadster. - Austin-Healey.

- Austin Healey.

Acredita que a Jeanie vai safar o Major Healey de sarilhos.

- Bir işim var Jeannie'nin Binbaşı Healy'yi kurtaracağını farz et.

Os três restantes foram o Dr. Singh, o Dr. Healy, e o seu colega, o Dr. Brent Langham.

Geriye kalan üç kişi, Dr Singh, Dr Healey,... ve şu Dr Brent Langham'dı.

Entao, o projecto foi encerrado e o Dr. Healy e o Dr. Singh foram transferidos para o projecto X-303.

Sonunda, proje kapatıldı. Dr Healey ve Dr Singh X-303 projesine transfer edildiler.

Dr. Healey, a prova do êxito da experiência não está na linguagem complicada dos cálculos.

Deneyin başarısı hesaplamalardaki karışık ifadelerde değil.

Dr. Healey a minha mãe e eu sonhámos com Harvard praticamente toda a minha vida.

Doktor Healey... ben ve annem tüm hayatımız boyunca Harvard'ı hayal ettik.

Chama o Capitão Healey.

Baş komiser Healey'i ara.

Healey disse-me que era...

Healey bana demişti ki...

Dá isto ao Healey.

Bunu Healey'e ver.

Sou o Capitão Healey da Polícia Estatal, Homicídios.

Komiser Healey, Eyalet Emniyeti, Cinayet Masası Amiri.

Soube que o Capitão Healey foi ao seu gabinete ontem à noite.

Komiser Healey dün akşam senin ofise uğramış.

Capitão Healey.

Komiser Healey.

Disse ao Hasty Hathaway que o Capitão Healey, esteve no meu gabinete há uns dias?

Komiser Healey'nin geçen gün ofisime geldiğini... Hasty Hathaway'e sen mi söyledin?

O Healey tem provas de que o Joe estava na cena do crime.

Healey, Joe'nun olay yerinde olduğuna dair kanıt buldu.

Sim, aquele tipo, Healey, acha que há alguma coisa especial em Homestead que está a ajudar os híbridos a prosperarem.

Evet, şu Healy denen herif Homestead'in farklı olduğunu söyledi, hibritleri geliştirecek bir fark olduğunu.

É o Healey.

Ben Healy.

Healey?

Healy mi?

Contaste à Mariel o que o Healey disse?

Mariel'e Healy'nin dediğini söyledin mi?

O Healey quer me ver pessoalmente.

Healy ile görüşmeye.

Não. Eu acabei de voltar do Healey.

— Hayır, az önce Healy'den ayrıldım.

- Russell, eu nem sei quem esse Healey é.

Russell bu Healy denen herifi tanımıyorum bile.

O quadro foi uma recompensa por me obter um Austin Healey de 2 lugares, de 1960.

O tablo, bana, 1960 model, iki kişilik Austin Healey bulduğu için söz verdiğim bir ödüldü.

Experimente Terrence Hill ou Shane Healey.

Terrence hill veya Shane Healy i deneyin.

Temos um Shane Healey, do condado de Concord, e foi há 20 anos.

Shane Healy Concord ta.

Healey, em Everett, Washington.

1262 Healey Bulvarı. Everett, Washington.

1262 Av. Healey, Everett.

1262 Healey Bulvarı, Everett.

Senhor Healey, como vai?

Bay Healey, nasılsınız?

Claro, Sr. Healey.

Hatırlıyorum tabii, Bay Healey.

O Sr. Healey conseguiu outra escola.

- Bay Healey seni başka bir okula yazdırdı.

Nash-Healey, 1953?

Nash-Healey. 1953?

Sr. Gallagher, acabei de sair do escritório do Sr. Healey.

Bay Gallagher, Bay Healey'nin ofisinden dönüyorum.

Mas, o Healey acha que o Lip devia inscrever-se.

Healey'ye göre Lip oraya basvurmaliymis.

Muito, muito obrigado, Sr. Healy.

Çok teşekkür ederim, Bay Healey.

Sim, foi uma faca Healey de três polegadas para pescador. Ainda temos algumas delas. Vou-lhe mostrar.

Evet.. bay Carry ordaydı

Faca de pescador Healey de três polegadas. Aqui está.

İşte burda

O programa de reconhecimento facial identificou-os como Eric Healey e Robert Bly.

Yüz taraması onları Eric Healey ve Robert Bly olarak belirledi.

... Conrad começou a percorrer a estrada da redenção com o simples gesto de deixar de fumar, de recuperar o Austin-Healey do seu pai do penhor, e numa tarde de Primavera, enquanto o Dylan estava fora,

... Conrad ; sigarayı güzel bir jest ile bırakmakla başladı Sonra babasının Austin Healey marka arabasını rehinden kurtardı, ve Dylan'in evde olmadığı bir bahar öğleden sonrasında,

A Abigail Healey tem algo que me encantou totalmente desde o momento em que te vi.

Abigail Healey'de, ilk gördüğüm andan itiraben beni tam anlamıyla büyüleyen bir şey var.

O Brock Healy, o mergulhador que morreu há nove meses atrás.

Brock Healey, dokuz ay önce ölen dalgıç.

- Brock Healey, o mergulhador que morreu à procura do "The Empress", - ele tinha heterocromia.

İmparatoriçe'yi ararken ölen dalgıç Brock Healey heterokromisi varmış.

Sou o Martin Healey.

- Evet.

O capitão Healey está no seu gabinete.

Yüzbaşı Healey odanda Skipper.