Translate.vc / portugués → turco / Heller
Heller traducir turco
469 traducción paralela
Setenta e cinco centavos.
75 heller ( Çek kuruşu ).
Tanto o Sr. Heller como o Sr. Salvino têm gasto quantias escandalosas em campanhas publicitárias vistosas que só demonstraram a sua capacidade de se difamarem um ao outro e esbanjarem doacções eleitorais.
Mr Heller ve Mr Salvino para ile ilgili skandallara karıştığı....kurnazca, reklam kampanyaları ki, şimdiye kadar sadece onların yeteneklerini gösterdi. .. Birbirlerine iftira atarak ve reklam yardımlarını çarçur etmek
É que votar no Salvino ou no Heller é tão parvo como a candidatura deles ao cargo.
Salvino yada Heller'e oy vermek te en az onların aday olması kadar aptalca.
"O Heller e o Salvino não passam ambos de um casal de ratazanas gordas."
"Heller ve Salvino ikisi de bir çift aşırı gelişmiş iskele sıçanıdır."
Essa é muito boa, Heller. Muito boa.
Bu çok iyi, Heller.Çok iyi.
Cada pedaço de papel é contra-assinado, são regras da casa, por Louis Palo, o gerente actual... e pelo homem da caixa, Marxie Heller.
Üstüne onay alan senetler - ki kuraldır - o Louis Paul, yardımcı müdür. Fişleri veren de, Marxie Heller.
Então, onde estão o Louis e o Heller?
Peki, Louis ve Heller nerede?
O Heller está foragido em L.A...
Heller, Los Angeles'da.
Então, a primeira coisa a fazer... é encontrar o Marxie Heller.
Yani, yapılması gereken ilk iş Marxie Heller'ı bulmak.
Sem dúvida o Heller matou-o. Então, mate o Heller.
Heller onu temizlemediyse sıra Heller'da.
Onde está a sua esposa, Sr. Heller?
Karınız nerede Bay Heller?
O Marxie não está aqui, Srª. Heller.
Marxie evde değil, Bayan Heller.
És a esposa do Marxie Heller?
Marxie Heller'ın karısı.
Casaste com o Marxie Heller?
Sen Marxie Heller'la evlisin.
Srª. Heller?
Bayan Heller?
Em todos estes anos que eu conheci o Marxie Heller... ele nunca gritou comigo ou me bateu... ou roubou o meu dinheiro.
Marxie Heller'la birlikte olduğum sürece bana hiç bağırmadı, beni hiç dövmedi. Paramı da çalmadı.
Recuperei 360.000 dólares.
Heller öldü. 360 bin dolar geri getirdim.
Falei com o Heller, não me disse nada.
Heller'a sordum, bana bir şey söylemedi.
Ela deu-me o dinheiro que achava que estava lá... porque ele trouxe uma mala quando voltou.
Heller geldiğinde elindeki çantayı görmüş. Paranın onda olduğunu düşünerek çantayı bana verdi.
Se o Marxie Heller é tão esperto... porque está tão morto?
Marxie Heller bu kadar zekiyse neden o şekilde öldü peki?
Lembra-te das palavras do falecido, grande Marxie Heller.
Büyük Marxie Heller'ın sözlerini hatırlasana.
Os U $ 540 que deu ao Don. Mais os U $ 360 que eu trouxe do Marxie Heller.
Baba için sana verdiği 540 bir de Marxie Heller'ı hallettiğim için olan 360.
E este é o meu chefe de segurança, o Coronel Heller.
Ve bu bay güvenlik bölümü başkanım Albay Heller.
Eu vi-a no escritório do Heller.
Seni Heller'in ofisinde gördüm.
- E quanto a si e ao Heller?
- Bunun sen ve Heller'le ne ilgisi var?
- O Felix deu-me uma carta concedendo imunidade ao Heller se ele recuperasse os Stingers.
- Felix düğünde mektup verdi. Stingerleri geri çekerse, Heller'e dokunulmazlık verilecek.
E aí você falhou o Sanchez e o Heller disse que já não havia acordo e que eu morria se me voltasse a ver.
Sonra sen Sanchez'i ıskaladın ve Heller paniğe kapıldı ve anlaşmayı bozdu. Beni tekrar görürse öldürecek.
- Vá ajudar o Heller.
- Git Heller'e yardım et.
- Eu disse para ir ajudar o Heller.
- Git Heller'e yardım et dedim.
- Onde está o Heller?
- Heller nerede?
É a última vez que vai ver o Heller e os seus Stingers.
Bu Heller'i ve Stingerleri son görüşündü.
É o Heller.
Bu Heller. - Evet.
Telefono ao Lee Heller.
Lee Heller'i ara.
Ligue para o Lee Heller.
- Güzel. - Bana Lee Heller'i bul.
Lee Heller.
Lee Heller.
Sr. Heller : Sam Bowden da Broadbent Denneyer.
Bay Heller, Broadbent ve Denmeyer'den Sam Bowden.
As partes acordaram ser o Sr. Sanders o primeiro a falar, e a ser interrogado pelo Sr. Heller.
Taraflar, ilk önce Bay Sanders'ın konuşması... ve Bay Heller'ın sorularını yanıtlaması konusunda anlaştılar.
Sr. Heller?
Bay Heller?
Lauren Heller, 21 anos.
Adı Loren Heller, 21 yaşında.
Doutor A. Heller Desenhador de Armas
Doktor Heller. Silah tasarımcısı, yenilikçi, mucit, dünya değiştirici.
" Dr. A. Heller.
" Dr. A. Heller.
Dr. Heller, estamos numa missão.
Doktor. Heller, bir görevimiz var.
Dr. Heller, talvez nos tenha dado a vantagem que precisamos.
Doktor Heller, sen bize ihtiyacımız olan her şeyi verdin.
Chama-se Laurie Heller.
Adı Laurie Heller.
Uma operação não vai lhe fazer grande diferença.
Ameliyatın Bayan Heller'a pek bir yararı olmasa da.
Estava a pensar que o corpo dela já passou por muito.
Bayan Heller'ın vücudunun yeterince acı çektiğini düşünüyordum.
Dorothy e Bill Heller, o meu mais recente pintor, Jackson Pollock.
Bu yeni ressamım, Jackson Pollock. James Johnson'u tanıyorsun.
E Haley Heller, um gênio em ciências.
Sonra Haley Heller. On ikinci sınıf bilim dahisi.
Mary Heller.
Mary Heller mi?
O Yitzchak Heller tem estado à vossa espera.
Bay Heller de sizi bekliyordu.
Sou eu, Clayton Heller.
Aç şunu, Tom.