Translate.vc / portugués → turco / Honda
Honda traducir turco
278 traducción paralela
Honda, reuna alguns e atire.
Honda, seç bir kaçını ve gebert.
Passando por Honda, Sugarland e para o Rio Grande.
Honda, Sugarland sonra da Rio Grande'ye gideceğiz.
O Dusty veio para me proteger, para não ser atropelado por um Honda.
Dusty bir Honda tarafından ezilmemem için elimden tutmaya geldi.
- Devíamos ter trazido o Honda.
- Honda'yı almalıydık.
É o Heihachi Honda, um dos mais bravos generais de Tokugawa!
Bu Heihachi Honda, Tokugawa'nın en cesur komutanlarından biri.
Que moto é que tens? Uma Honda?
Ne çeşit bisikletin var?
Uma Suzuki?
Honda? Suzuki?
Olha, Toyotas, Datsuns, Hondas.
Şuraya bak, Toyota, Datsun, Honda.
A Honda 750 Super-Charge!
Süper hızlı bir Honda 750 motosiklet.
Não é um Honda.
O bir Honda değil.
Bom, vi-a beber a água da bateria do seu Honda.
İyi, ama baba, onu senin Honda'nın aküsünü içerken gördüm.
O touro de topo da companhia de rodeios diamante.
Honda Diamond S Rodeo şirketinin bir numaralı boğası!
Esse modelo parece a Honda das cruzes bizantinas.
Bu model Bizans haçlarının Honda'sına benziyor.
Encontro você no estacionamento. Estarei em um Honda grafite.
Gri bir Honda'yla seni park yerinden alacağım.
- Meu Honda grafite?
- Benim Honda mı?
Vim pelo Honda Civic.
Arabamı almaya geldim, markası Civic.
Não tem uma Honda Civic 1989?
89 model Civic'iniz yok mu?
- Terminaram os teus cinco minutos!
- Beş dakikan doldu! - Honda! Gitmeliyiz ahbap.
És o Edmund Honda, o lutador de sumo do Havai.
Edmund Honda, Hawaii'li sumocusun sen.
ZANG, HONDA, BALROG NAS MÃOS DAS FORÇAS DE BISON
ZANG, HONDA, BALROG BISON KUVVETLERİNCE YAKALANDI
Eu conduzo a merda de um Honda que a minha irmã me vendeu.
Kız kardeşimin sattığı bir Honda'ya biniyorum.
Uma merda de um pequeno Honda Civic branco!
Beyaz, küçük bir Honda.
Esse "eu" morreu quando pus os olhos no Honda Accord de 1979.
Gözlerimi 1979 Honda Accord'a denk getirdiğim anda o adam öldü.
Só assim é que se sabe que é um Honda!
İnsanlar Honda'yı öyle tanır!
De que serve ter um Honda se não se puder exibi-lo?
Gösteriş yapamayacaksan Honda almanın anlamı ne?
É o Funda.
Honda.
Funda, vêem aqui
Honda, buraya gel.
Funda, vêem aqui.
Honda, buraya gel.
A Funda não gosta.
Honda seni sevmiyor.
É como se fosse uma corrida, ela um Lamborghini e nós dois Hondas.
Sanki yarış pistindeyiz ve o bir Lamborghini, bizse Honda'yız.
Sendo óptimos carros, somos rápidos e económicos e qualquer pessoa com cérebro prefere o Honda ao Lamborghini.
Harika ve uzun yol yapabilen arabalar biz olduğumuz halde. Biraz aklı olan herkes Lamborghini değil, Honda alır.
Muito bem, eu não sou nenhum Honda.
Ben Honda değilim.
E nem morta me apanhariam, a mim, a conduzir um.
Beni de Honda kullanırken göremezsin.
Como pode ver, não são Honda Civics.
Gördüğün gibi bunlar Honda Civic değil.
Estou, algum génio roubou um Honda uns quarteirões atrás.
Evet, bir iki zeki çocuk birkaç blok ötede bir Honda gaspetmiş.
HONDA Tetsuro
HONDA Tetsuro
Não há danos visíveis Nas fechaduras... Colunas de direcção ou ignições. E Como pode ver, esses não são Honda Civic.
Kilitlerde, direksiyonda ve kontakta görünür bir hasar yok ve gördüğün gibi bunlar Honda Civic'ler değil.
- São de uma motinho Honda 1993.
FBI kayıtlarına baktım, 93 model Honda Scooter'a ait.
É como um Honda.
Bilirsiniz tıpkı Honda gibi.
Olá, jeitoso do Honda.
Selam Honda'daki yakışıklı.
Então, quando me deixas experimentar o teu Honda 2000?
Ne zaman şu senin Honda 2000'e binmeme izin vereceksin?
Três Honda Civic, condução de precisão... e o mesmo brilho verde de néon, debaixo do chassi.
Üç adet Honda Civic, usta şoförler... şasinin altında aynı yeşil neon ışığı.
Eu fui lá e o Hector vai concorrer... com três Honda Civic com motores Spoon.
Demin içeri baktım, Hector Spoon marka motoru olan... üç Honda Civic yarıştıracak.
Este louco vai correr num Honda 2000.
Bu salak Honda 2000 kullanıyor.
Acho que era um Honda.
Honda. Olabilir.
Comum à maioria dos veículos compactos, mas a única marca que os utiliza em todos os modelos é a Honda.
Kısa ve kısaya yakınlara ait. Bir tek üretici standart olarak kullanıyor. Honda.
Andámos à procura de um Honda.
Bir Honda arıyoruz Hector.
- Diga-nos de quem é aquele Honda.
- Honda'nın kime ait olduğunu anlatmak ister misin?
Foi como se tivesse dito : "Acho que vou comprar um Honda. O que acha?"
Sana sanki "Honda almayı düşünüyorum ne dersin?" diye sordum!
- Não, mas é um Honda, ou um Toyota, ou qualquer coisa.
- Hayır, ama bir Honda, - ya da Toyota, ya da onun gibi birşey.
Funda!
Honda!