English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Imperial

Imperial traducir turco

1,012 traducción paralela
Uma mensagem urgente de Vossa Majestade Imperial.
Yüce Majestelerinden acil bir mesaj var.
Anunciando Sua Graça Imperial, o Grão-duque.
Soylu dük huzurlarınızda.
Oh, ele representa a Companhia Imperial de Gado do Canadá.
Oh, Emperyal Kanada Sığır Şirketini temsil ediyor.
Sabe que está dentro de uma área proibida a todos... que não sirvam as forças da sua majestade imperial...
- Oraya yüzdüm. İmparator majesteleri İkinci Kaiser Wilhelm'in orduları hariç herkese yasak bir bölgede olduğunuzu biliyor musunuz?
Vossa Alteza Imperial, vossa, vossa Eminência, Vossa Excelência, vossa Real Majestade, a Rainha de Copas!
Ma-majesteleri, haz-hazretleri ekselansları, haşmetmaapları, Kupa Kraliçesi.
Nos quatro anos seguintes, os nossos submarinos afundaram 6 milhões de toneladas de embarcações japonesas incluindo alguns dos mais orgulhosos navios da Marinha Imperial.
Bunu takip eden dört yıl içinde, denizaltı gemilerimiz içlerinde Emperyal Donanmasının gurur kaynağı sayılan gemiler de olmak üzere, toplam 6 milyon ton ağırlığında Japon gemisi batırdı.
Estou em missão imperial, obedeço apenas a Tibério, não a Pilatos.
İmparator yetkim var. Pilatus'a değil, Tiberyus'a hesap veririm.
- Um mandato imperial.
- İmparatorun yetkisi.
Um mandato imperial vigora até ser revogado pelo imperador.
İmparatorun verdiği yetki ancak imparator tarafından geri alınır. Her kim imparatorsa.
Não acredito que os deixassem levar do palácio um preso imperial.
İmparatorun esirinin saraydan kaçırılmasına nasıl izin verdiniz?
O Palácio Imperial, outrora chamado Castelo Chiyoda, foi construído há 500 anos pelo lorde Dokan Ota.
İmparatorluk Sarayı, eski adıyla Chiyoda Kalesi İmparator Dokan Ota tarafından yaklaşık 500 yıl önce inşa ettirilmiştir.
Ajudante de sua majestade imperial Maximiliano, imperador do México.
Meksika İmparatoru, Majesteleri Büyük Maximilien'in sağ kolu.
Com selo Imperial?
Hofburg'dan mı?
Diga ao guarda Imperial para não me perseguir mais. - Com certeza.
Polis şefiyle konuşur musunuz, beni yine takip etmesin.
Em nome de Sua Majestade Imperial dou-vos as boas-vindas.
Majesteleri adına size hoşgeldiniz diyorum.
A Shell Oil, o tabaco Imperial, o chá Lipton!
Hepsi peşimizdeler. Shell Oil, Imperial Tobacco,
Finalmente há um ser humano genuíno na Casa Imperial.
Nihayet İmparatorluk Sarayında gerçek bir insan var diyebiliriz.
É o meu dever dizer a verdade a Sua Alteza Imperial.
Arşidüşes Hazretlerine gerçeği söylemek görevimdir.
"Caro Comandante, Frota Imperial do Japão, que se saiba que a 31 de Julho de 1943, o USS Nerka, sob o comando do Capitão PJ Richardson, afundou um contratorpedeiro japonês."
" Japon imparatorluk donanmasına ; 31 Temmuz 1943'te,... Kaptan PJ Richardson komutasındaki, USS Nerka, bir Japon destroyerini batırmıştır.
No 7º ano do reinado de César Augusto um decreto imperial ordenou a todo o povo judeu para regressar à terra natal para aí ser contado e colectado.
Sezar'ın krallığının yedinci yılında imparatorluk emriyle Yahudiyeliler sayılmak ve vergi vermek üzere doğdukları yere döneceklerdi.
CHANCELARIA IMPERIAL
İMPARATORLUK KANÇILARYASI
Nós somos dezenas de milhares, eles que venham. A Imperatriz acredita que onde o exército imperial fracassou, as espadas dos rebeldes serão bem sucedidas?
Kraliçe, kraliyet ordusunun yenildiğine ve ayak takımının başarılı olduğuna mı inanıyor?
E o exército imperial não mexe um dedo para os deter.
Kraliyet ordusu hiçbir şey yapmıyor.
Sua Alteza Imperial... o Príncipe Tuan.
Emperyal Majesteleri, Prince Tuan.
É muito bem-vindo, Sua Alteza Imperial.
Hoş geldiniz majesteleri.
- Com certeza, Vossa Alteza Imperial.
- Şüphesiz, ekselansları.
Uma mensagem urgente de Sua Alteza Imperial.
Kraliçelerinden acil bir mesaj.
... e, portanto, considerando a agressão gratuita pelas forças armadas da Grã-Bretanha, Alemanha, Rússia, França, Estados Unidos, Japão, Itália e Austria, sob o comando do Almirante Harold Sydney, o Governo Imperial Chinês exige a rendição imediata e incondicional das forças armadas destas nações, em Pequim. E a entrega de todas as suas armas.
Sonuç olarak Çin hükümeti, Amiral Sydney komutasındaki İngiliz, Alman Rus, Fransız, Amerikan, Japon, İtalyan ve Avusturya silahlı güçler birliğinin derhal ve şartsız olarak silahlarıyla birlikte çok acil olarak Pekin'den ayrılmalarını talep ediyor.
Acredita que se cantarmos vitória, podemos provocar a queda das muralhas da cidade imperial, como as muralhas de Jericó.
Trompetlerimizi çalarsak Pekin duvarlarının düşeceğini sanıyor.
Todo o exército imperial?
Kraliyet ordusuna mı?
Os chineses têm um arsenal muito bem guardado não muito longe da cidade imperial.
Kraliyet şehri yakınlarında Çinlilerin mühimmat deposu var.
"A menos que essas tropas se retirem imediatamente, o Governo Chinês considerá-lo-á um acto de guerra e comandará as forcas do exército imperial."
Oradan püskürtülmedikçe bunu savaş taktiği olarak görür ve Çin hükümeti ordusunu kumanda ederim.
Um Plymouth, depois um camião Ford... um volkswagen, um Chrysler.
Plymouth Station en önde. Onun arkasında kamyon, Volkswagen üçüncü sırada onların arkasından da Chrysler Imperial geliyor.
- É imperial.
Krallara layık.
Mas o Hotel Imperial pertence à classe média superior.
Ama Otel lmperial, Üst-orta sınıfa hitap eder
Um rádio vai contra as ordens do Exército Imperial.
İmparatorluk Ordusunun emirlerine karşı gelindi.
Nós, o imperador, ordenámos ao Governo Imperial para notificar os Estados Unidos, a Grã-Bretanha, a China e a União Soviética de que aceitamos a declaração conjunta deles.
Biz, Japon İmparatoru, İmparatorluk Hükümetimizden, Amerika'ya İngiltere'ye, Çin'e ve Rusya'ya ortak bildirilerini kabul ettiğimizi bildirmesini istedik.
É um oficial reformado da Marinha Imperial.
İmparatorluk Donanması'ndan emekli bir subay.
" Sua Majestade imperial, o Kaiser, ordena que um oficial alemão ganhe a corrida aérea Londres-Paris.
"İmparatorluk Majestesi Kayzer emrediyor ki... " Londra-Paris hava yarışını bir Alman subayı... kazansın.
A Sua Majestade Imperial a Rainha de CG Gordon
C.G. Gordon'dan Büyük İmparatorluk Majesteleri Kıraliçe hazretlerine
Caius Bonus estava impaciente para obter a receita de uma poção mágica que o tornaria invencível e lhe abria o caminho para o trono imperial.
Sezar, Bonus Belonus bizim sihirli iksirimize sahip olup... yenilmez ve İmparator olmak istiyor..
Em nome da imperial Marinha Japonesa... exijo sua obediência como prisioneiro de guerra.
Japon İmparatorluğu Deniz Kuvvetleri adına bir savaş esiri gibi, kayıtsız şartsız itaat etmeni emrediyorum. Anladın mı!
Substituirá a Roma Imperial, mas acontecerá no séc.
Bu onların 20'nci Yüzyılında Roma İmparatorluğunun yerini alacak.
Tenente Franz Von Klemme do Exército Imperial Alemão.
Ben Alman Kraliyet Ordusundan Teğmen Franz Von Klemme.
Sou o Comandante Frederick Mohr do Exército imperial alemão.
Ben Alman İmparatorluğu Ordusu'ndan Kumandan Frederick Mohr.
O tribunal federal decretou que a El Du Pont de Nemours and Company, a Remington Arms Company e a Imperial Chemical Industries Limited da Grã-Bretanha conspiraram para dividir as munições...
Federal Mahkemenin kararına göre El Du Pont de Nemours, Remington Arms ve İngiliz Imperial Chemical Industries firmaları savaş malzemesi satışını bölüşmek üzere fesat kurmuşlar.
É o último espectáculo do Ballet Imperial Russo.
Rus Kraliyet Balesi'nin son gösterisi.
Me chamo Nikolai Rogozhin, diretor geral do Ballet Imperial Russo.
Ben Nikolai Rogozhin, Rus İmparatorluk Balesi'nin Genel Yönetmeni.
Estou a falar-lhe como ministro imperial russo, em Pequim, mas...
Rus bakan Pekinde olduğuna göre...
Vossa Alteza Imperial,
Yüce emperyalleri, ekselansları, bayanlar ve baylar!
Sem a águia imperial.
Peki Picasso'nun göndereceği kumru nerede?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]