Translate.vc / portugués → turco / Inside
Inside traducir turco
123 traducción paralela
# Nas planícies espanholas dentro das suas bengalas eles escondem as suas espadas vermelhas
# # On the Spanish plains inside their canes they hide their ruddy swords
# # Este brilho tão quente que sinto por dentro
# # This glow that feels so warm inside
# # Este súbita tempestade de verão no interior
# # This sudden summer storm inside
Estás lá dentro... Olhas cá para fora.
Inside ve sizin uişi bitti.
What's goin'on inside of me
* Görmeni, içimden geçenleri *
'S Inside.
Girdi.
# Deep inside of me
# İçimde çok derinde bir yerde
O programa "Inside Crime" falou no Mattie. Disseram como eu tentei ajudá-lo.
O program, "Suçun İçinde" Mattie hakkında pek çok yargı yarattı ben, ona nasıl yardım etmeye çalıştığımı anlattım.
Olá, daqui é a Janice Miller do Inside View.
Merhaba, ben Inside View'den Janice Miller.
Dentro da Amber. A Cavalgada de Amanda.
Inside Amber.
Eu quero que telefone para a Inside Edition, a Rescue 911 e para a Entertainment Tonight.
İç baskıyı, 911 kurtarma ekibini ve Entertainment Tonight'ı aramanı istiyorum.
E o pai entrou
And my daddy stepped inside
Não quero perder "Inside the Actor's Studio".
Aktörlerin Sahne Arkası programını kaçırmak istemiyorum.
Meu, o coiso dele vai esfregar-se na tua roupa!
Ahbap, his piece is gonna be rubbing inside ofyour armor.
$ But first that change must start inside of me
İlk değişim benim içimde gerçekleşmeye başlamalı
Acabei de ver na televisão que não haverá mais soldados desconhecidos por causa do ADN.
Inside Edition'dan DNA sayesinde artık kimliği belirlenemeyen asker kalmayacağını öğrendim.
O mesmo formigueiro que eu sentia dentro de mim
The same old tingle that l feel inside
O teu pai nunca teve um "inside straight", que não gostasse.
Baban hoşlanmadığı bir "eksik kent" le karşılaşmadı hiç.
- O que é um "inside straight"?
- "Eksik kent" ne demek?
- O que é um "inside straight"?
- "eksik kent" ne demek?
Ele também nunca conheceu nenhum "inside straight" que não gostasse.
Aynı zamanda hoşlanmadığı bir "eksik kent" le karşılaşmadı hiç.
Sou produtor no Acesso Infiltrado.
Inside Access'de ufak bir yapımcıyım.
São 7 : 30, é hora do'Acesso Infiltrado'.
Saat 7 : 30, Inside Access başlıyor.
"Inside Paper" ( Notícias do Interior ) Agora está no "interior" do lixo.
- Sektör dergisi sektör olup gitti!
O quê, ela? Está a escrever um artigo sobre mim para a revista "Inside Paper".
Ne, o mu? "Inside Paper" için bir makale yazıyor benimle ilgili.
Se querem saber quem é esta estranha, saibam que está a escrever um artigo sobre mim. É para a "Inside Paper"... - Aonde foste?
Bu yabancı da kim diye merak ediyorsanız "Inside Paper" dergisi için benimle ilgili makale yazacak kişi.
Não me ouviste dizer que ela vai escrever um artigo sobre mim.
- Bunu kaçırdın. Benim hakkımda "Inside Paper" dergisi...
É para a " Inside... Sou motivo de notícia.
Önemli kişi.
Esta é a Helena. Está a escrever um artigo extenso sobre mim para a "Inside Paper". Uma revista sobre este ramo.
Ticaret dergisi olan "Inside Paper" da benim hakkımda büyük bir makale yazıyor.
Bem-vindos ao Inside Actor's Studio.
Oyuncularla Baş Başa programına tekrar hoş geldiniz.
Sou do Inside Access.
Inside Access programından.
Now she's gone love burns inside me
Artık gitti yakıyor aşk içimi.
Now she's gone love burns inside me
Artık gitti, yakıyor aşk içimi.
Now she's gone love burns inside me.
Artık gitti.. yakıyor aşk içimi.
E agora "love you inside out" dos Bee Gees para a Jackie Burkhart do Steven Hyde...
Ve şimdi Bee Gees'den "Seni her halinle seviyorum" Steven Hyde'dan Jackie Burkhart'a gidiyor...
No livro de Jim Marrs, Inside Job, April afirma : "Quando estava no hospital, homens de fato visitaram-na mais de uma vez."
Jim Marrs'ın kitabı "Inside Job" ta, April, hastanedeyken, "birden fazla kez, takım elbiseli adamlar tarafından ziyaret edildiğini" öne sürüyor.
Sim, formei-me no programa "Parents Inside", e trabalhei durante 13 meses nos trailers familiares e 6 no centro de crianças.
Evet, "Ebeveynlik Programı" ndan mezun oldum. Ayrıca 13 ay aile birliğinde, 6 ay da çocuk merkezinde çalıştım.
Entendeste, ouviste-me bem, muchacho. Faz as malas.
# Inside your room, you said you'd never really live #
Não acredito que me convidaram para o Inside the Actors Studio.
"Inside the Actors Studio *" ya çıkmamı istediklerine inanamıyorum.
Vou levar-te ao Inside the Actors Studio.
Seni, "Inside the Actors Studio" ya götürürüm.
A major Samantha Carter teve que abreviar uma aparição no "Inside Access com Julia Donovan", ontem, quando ela repentinamente adoeceu.
Binbaşı Samantha Carter'ın aniden rahatsızlanması üzerine dün Julia Donovan'ın sunduğu Inside Access programının yayını yarıda kesildi.
Come inside.
İçeri gel.
Come inside, take off your coat
* İçeri gel, paltonu çıkart *
Bem vindos a mais uma edição do "Inside Probe".
Kayıp Aranıyor un yeni bölümüne hepiniz hoşgeldiniz.
Esta noite no "Inside Probe", um pequeno bar da vila...
Bu gece Kayıp Aranıyor da : küçük bir kasaba barı,... sevimli bir restoran sahibi...
Após uma breve negociação, que ficou num cheque de 35 euros à ordem do seu advogado, os Hickeys concordaram sentar-se com o "Inside Probe".
Avukatı pazarlık sonucu, bizim yazdığımız $ 35lık bir çekle tuttular. Hickey kardeşler programımıza çıkmayı kabul ettiler.
Waltrip decidiu reviver essa noite com a ajuda dos nossos actores do "Inside Probe".
Waltrip o geceyi bizim için tekrar gözünde canlandırdı. Bizim aktörlerimiz de ona yardımcı oldu.
E o "Inside Probe" esteve lá para a reunião.
Kayıp Aranıyor Hickeylerin sevenlerine kavuştuğu anda ordaydı.
"Inside Paper".
Kağıt sanayi için çıkarılan bir gazete.
Now she's gone love burns inside me.
Artık gitti... yakıyor aşk içimi.
Seria como uma entrevista para a televisão. - Deixa-me... - Quase perfeito.
Evet, bu "Inside the Actor's Studio" programı gibi olacak.