English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Isabella

Isabella traducir turco

920 traducción paralela
Traga água quente, Isabella, e faça algumas ligaduras.
Sıcak su getir İsabella, ve sargı bezi de.
Não se ganha nada por apenas se parecer bonita como a Isabella.
Isabella gibi sadece güzel görnünmede hiç bir yarar yok.
- O brandy, Senhorita Isabella.
- Brendi, Bayan Isabella.
Por Isabella, ela mostrava grande afeição... e dirigia a Granja Thrushcross... com uma suave dignidade.
Isabella için çok büyük bir sevgi gösterdi... Thrushcross Grange'a mütevazi bir... ağırbaşlılıkla başkanlık etti.
Não me parece que consigamos casar a Isabella na próxima década ou duas.
Bir on yıl daha İsabella'yı kocaya veremeyeceğiz gibi görünüyor.
Pobre Isabella.
Zavallı İsabella.
Eu comportei-me de forma correcta, assim como a Cathy, Isabella.
Kusursuzca davrandım İsabella, Cathy de öyle.
- Poderei ter o prazer, Isabella?
- Bu zevki lüfeder misiniz İsabella?
- Isabella, quero falar contigo.
- Seninle konuşmak istiyorum
Isabella, portaste-te indecentemente esta noite.
- Bu gece utanç verici davrandın.
Isabella, não vês o que é que ele está a fazer?
Onun ne yaptığını görmüyor musun?
- Boa noite, Isabella. - Boa noite.
İyi geceler.
Que pediste à Isabella para casar contigo.
- İsabella'ya evlenme teklif ettiğin?
Pensarás em mim como o marido da Isabella... e ficarás contente pela minha felicidade... assim como eu pela tua.
İsabella'nın kocası olarak düşünecek ve... mutluluğumdan memnuniyet duyacaksın... benim seninki için duyduğum gibi.
Isabella e Heathcliff?
İsabella ve Heathcliff?
E então, Heathcliff e Isabella casaram.
Ve böylece Heathcliff ve Isabella evlendiler.
Isabella, trouxe-te para este mundo... mas é um mundo de que não vais beneficiar muito mais se ficares aqui.
Seni dünyaya getirdim ama eğer burada kalmaya... devam edersen bu dünyayı uzun süre şereflendiremeyeceksin.
Quero falar com a Senhora Isabella.
Bayan Isabella ile konuşmak istiyorum.
Ele precisa de si lá, Senhora Isabella.
Size ihtiyacı var Bayan İsabella.
O Sr. Edgar quer que venha para casa imediatamente, Senhora Isabella.
Bay Edgar hemen eve gelmenizi istiyor Bayan Isabella.
O novo amigo de Pandora, Hendrich Van der Zee... tinha-se mudado para uma vivenda nos jardins do Hotel Isabela... e era aceite sem reservas no círculo que rodeava Pandora.
Pandora'nın yeni arkadaşı Hendrik van der Zee Otel Isabella'nın bahçesindeki bir sayfiyeye yerleşti. Pandora'nın dâhil olduğu bir ortamda yer almayı sorgusuz sualsiz kabul etmişti.
Que tomou a forma de uma festa nos jardins do bungalow de Stephen... no Hotel Isabella.
Ki bu zafer Otel Isabella'nın bahçesinde yer alan Stephen'ın sayfiyesinde partiye dönüştü.
Van der Zee regressava depois da meia noite... ao seu apartamento no Hotel Isabella.
Van der Zee gece yarısından sonra Otel Isabella'daki sayfiyesine dönüyordu.
- O quê está vendo, Isabella?
- Ne görüyorsun, Isabella?
Por que veio aqui? A Isabella pode ver-nos.
Isabella bizi görebilir...
Não seja assim, Franco.
Böyle yapma, Franco. Isabella'ya sordun mu?
Isabella, o teu cachecol.
Isabella, şalın!
Como é hábito, a Isabella está outra vez atrasada.
Her zamanki gibi, Isabella yine geç kaldı. Onun nesi var?
Isabella!
Isabella!
Você conhecia a Isabella?
Isabella'yı tanır mıydın?
Toda a gente sabe quem era o amante da Isabella.
Isabella'nın aşık olduğunu herkes biliyor.
Que tipo de relação tinha com a Isabella?
Isabella ile ne tür bir ilişkiniz vardı?
Foi encontrado na casa da sua amiga Isabella.
Arkadaşın Isabella'nın evinde bulundu.
Na casa da Isabella?
Isabella'nın evinde mi?
- Isto era para a pobre Isabella. - Sim...
Bu zavallı Isabella içindi.
Era da Isabella.
Isabella almıştı.
- O diário da Isabella.
- İsabella'nın günlüğü.
A garantia pelo empréstimo de vários milhões de dólares à Isabella... que não pôde pagar!
Isabella'nın 7 milyon lira ödünç aldığını gösteren... Yani ödeyemezdin.
Esse era um belo motivo para matar a Isabella.
Isabella'yı öldürmek için çok iyi bir sebep.
Eu te contei que a Nicole encontrou o diário da Isabella.
Sana söylemiştim Isabella'nın günlüğünü Nicole buldu.
Não pense que... - Eu deixei a Isabella pela Nicole.
- Düşündüğün gibi de...
E... quanto às raparigas que, digamos, lhe fazem companhia, ou tentam que perca o vício, como a Isabella, ou tomam-nas consigo, como esta, por exemplo.
Ve... ve seninle flört eden kızların, kim olduğunu söyleyebiliriz Isabelle gibi bağımlılığınla savaşan, ya da uyuşturucu alanları, mesela bu kız gibi...
Elas viviam contigo. A Isabella foi assassinada, e a Peggy...
Isabella öldürüldü, sonra Peggy...
Ouve... A Isabella e a Nicole estavam envolvidas em algo escuro que não nos diz respeito.
Bak bana, Isabella ve Nicole bizi ilgilendirmeyen bir şeye karışmış.
- Isabella.
- Isabella.
Que disparate Isabella.
Saçma.
Isabella... Não podes.
İsabella, yapamazsın.
- Não fique zangado. E agora, a menina Isabella.
- Sıra lsabella'da.
Olhem o que encontrei! A Isabella tinha um diário.
Bakın ne buldum!
- Um diário?
- İsabella'nın mı?
- Quem mais tinha as suas chaves?
- İsabella'yı Nicole için bıraktım. - Başka kimin anahtarları vardı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]