Translate.vc / portugués → turco / It
It traducir turco
5,448 traducción paralela
É o single, It's Raining Tits. Estás pronto?
Meme Yağıyorsingle'ımdan söyleyeceğiz.
Tens de aguentar.
It's gonna be no more.
Em nome de Forrest e Charlotte Lucas e de toda a família da Lucas Oil, é uma honra entregar-te a taça Lucas Oil.
On behalf of Forrest and Charlotte Lucas and the entire Lucas Oil family, It's my honor to hand you the Lucas Oil cup.
É "Oh Johnny, Oh!" Perfeito.
IT'S "Oh Johnny Oh." Tam isabet!
Abre a puta da porta, seu cabrão miserável.
Kapıyı açsana lan it!
"It shine"
"Parlamasına izin vermen lazım"
"Like it's the Fourth of July"
"Aynı 4 Temmuz gibi"
Empurrem, empurrem, empurrem!
İt, it, it!
Suck it, sugá-lo.
Yut, yut.
- Há um rafeiro por aqui.
- Burada bir it var.
Não houve problemas com rafeiros no nosso território em anos.
Yıllardır bölgemizde it sorunu yaşamamıştık.
Um rafeiro aleatório chega e mata no nosso território.
Bir it gelip bizim bölgemizde birini öldürüyor.
Uma miúda foi morta por um rafeiro em Bear Valley.
Bear Valley'de bir it bir kızı öldürdü.
Se este rafeiro fizer algo que indique a nossa existência, não teremos por muito mais tempo estas nossas vidas.
Bu it varlığımızı ortaya çıkaracak bir şey yaparsa, artık bu hayatlarımıza daha fazla devam edemeyiz.
- Qual rafeiro matou a rapariga?
- Kızı hangi it öldürmüş?
Caçadores ávidos e um rafeiro assassino.
Hevesli avcılar ve katil bir it. Bu iş gereğinden uzun sürecek.
Vamos para casa, resolvemos este problema do rafeiro voltamos de novo para as nossas vidas cá.
Eve gidelim, bu it sorununu çözelim ve sonrada buraya hayatlarımıza dönelim.
Um Rafeiro matou-o.
Bir it onu öldürdü.
Que o meu irmão de Alcateia foi morto por um Rafeiro?
Sürüden kardeşimi bir it öldürdü mü?
Colocar um cadáver na nossa propriedade, matar o Pete, e não um, mas dois Rafeiros novos.
Bahçemize bir ceset bırakmak, Pete'i öldürmek. Ve bir değil iki yeni it.
Os velhos dias de caça aos Rafeiros, quando começavamos com o inferior da cadeia alimentar dos Rafeiros e trilhávamos o nosso caminho até acima.
Eski it avı günlerinde itlerin en düşüğünden başlayıp yavaş yavaş zirvelerine gelmiştik.
Uma caçada total aos Rafeiros.
Yeni bir it avı.
Se a actividade dos Rafeiros estiver só dirigida a Stonehaven, isso significa que me querem depôr.
Eğer bu it olayı sadece Stonehaven'daysa beni yerimden etmek içindir.
Entretanto temos que lidar com dois Rafeiros.
Bu arada bizim de ilgilenmemiz gereken iki it var.
Pensamos que a ameaça tinha acabado com a morte do primeiro Rafeiro.
İlk it öldüğünde sorunun çözüldüğünü sandık.
Esse Rafeiro está mesmo a mexer nas coisas.
Bu it işleri gerçekten karıştırdı.
Eis outro erro estúpido de Rafeiro novo.
İşte başka bir aptal it hatası.
Primeiro o Rafeiro na rave e agora isto.
Önce partideki it ve şimdi de bu.
Aquele tipo deve ser o novo Rafeiro.
O adam yeni it olmalı.
- Isso foi quando pensávamos que estávamos a lidar só com um Rafeiro.
- O tek bir it ile uğraştığımızı düşündüğümüz zamandı.
Irias entender a mente de um Rafeiro melhor do que eu, certo?
Sen bir it nasıl düşündüğünü benden daha iyi anlarsın, değil mi?
Podes pensar em mim como um Rafeiro mas antes de vocês chegarem eu era um Alcateia puro.
Beni bir it olarak görebilirsin ama sen gelmeden önce ben safkandım.
Porque porra está ele a ladrar?
Neye havlıyor bu it?
Isso n � o � engra � ado, idiota.
- Bu hiç komik değil, it herif.
"chama-se'Christmas Is a Special Time For Me and It's a Special Time For You'."
Şarkının adı da Noel hem benim hem de sizin için özel bir zaman.
Se ele me oferecesse boleia a mim, eu aceitaria.
Bana sorsa kesin kabul ederdim, kızım. - İt herifin teki.
Mas aquele porco não quer nada comigo, ele quer papar-te a ti.
Ama o it benimle hiçbir şey yapmaz, çünkü senin kıçını koklamak istiyor.
Empurre o mais que conseguir. Empurre.
Elinden geldiğince kuvvetli it.
Podes dizer qualquer merda, seu cabrão.
Kendin bir şeyler söyleyebilirsin seni it herif.
Shout it out loud.
İster misin karıştırmak. " " Yüksek sesle bağır. "
This is the real deal it's like the type of thrill that I wanna be about.
"Kalbimi değirmen gibi çarpıyor. Bu ciddi bir şey." "Bu tıpkı benim yaşamak istediğim türden bir heyecan."
Wanna shout it out loud. Shout it, shout it out loud.
Yüksek sesle bağırmak istediğim. "
- "Push, push the sky away".
- İt, it...
Ei, apenas um pouco Push the sky away.
Küçük bir şey var. İt gökyüzünü uzağa...
Deve haver alguém que saiba mais sobre esse Rafeiro do que nós.
İt söylentilerini bizden daha iyi bilen biri var.
Começamos a derramar sangue de Rafeiros?
İt kanı dökmeye mi başlayacağız.
No meio do nada.
- İt ürümez kervan yürümez bir yer.
Estou a olhar para ele.
Böyle bir dil it gerekt... su an kendisine bakiyorum.
Empurre.
İt.
Wake up in it, now mash up with it. Walk up in it, gotta get it, get it.
"Uyan, şimdi karıştır."
Cala-te.
- "İtığn." Kes be.