Translate.vc / portugués → turco / Jeopardy
Jeopardy traducir turco
104 traducción paralela
Faltam 27 minutos para o Jeopardy!
Jeopardy'ye 27 dakika
Faltam praticamente 26 minutos para o Jeopardy!
Jeopardy'ye yaklaşık 26 dakika
Claro, o Jeopardy é às 5 : 00.
Çünkü, saat beşte Jeopardy'i var. Ben jeopardy'i...
- O Jeopardy é às 5 : 00.
- Saat 5'te Jeopardy'im var.
Como se vê na televisão entre All My Children e Jeopardy!
Kanal 7'de pembe diziler ve yarışma programları arasında görürsünüz.
Olá, "Jeopardy People"!
Dikkat dikkat millet!
A Marcie e o Jefferson estão a jogar ao Jeopardy nus?
Marcy ve Jefferson yine çıplak Riziko mu oynuyor?
Há um buraco na estrada á frente do número 9764 de Jeopardy Lane.
Jeopardy yolu 9764 numaranın önünde bir çukur var.
Vão-me telefonar do programa de TV, o Jeopardy.
"Riziko" dan bugün arayacaklar.
- Telefonaram do programa Jeopardy?
- Riziko'dan hala aramadılar mı?
Pega em parte dele e compra um vestido bonito à Glória, para o caso de ela ser chamada para aquele programa Jeopardy.
Biraz para bul ve yarışmaya çıkma ihtimaline karşı, kızına bir elbise al.
O dinheiro aguentava-nos até me ligarem do programa Jeopardy!
O para ben Riziko'ya katılana dek bizi geçindirecekti.
Está na hora do Jeopardy!
İşte Riziko!
E agora o apresentador do Jeopardy, Alex Trebek.
Ve karşınızda, Riziko'nun sunucusu, Alex Trebek.
Nunca pensaste que me chamariam do Jeopardy.
Riziko'dan arayacaklarını sanmıyordun değil mi?
Estou a ver o Jeopardy.
Biraz sessiz olur musunuz?
"Jeopardy", talvez.
Riziko oynarız, belki.
Já reparaste que mudaram a entrevista no Jeopardy?
Riziko'daki röportajları yerini değiştirdiklerini fark ettin mi?
Costumava ser feita durante o Single Jeopardy.
Evet. Tekli Riziko'nun ortasındaydı.
Com o programa Jeopardy! A acompanhar.
Arka fonda Jeopardy vardı.
- O Risco.
- Jeopardy!
Pelo Duplo Risco, tinha acabado.
Çifte Jeopardy'ye sırasında bitmişti.
Pelo Risco Final, já estava a caminho de casa.
Son Jeopardy'de ise evine gidiyordu.
Podia estar em casa agora, a beber sakê e a ver o "Jeopardy."
Şu anda evde olabilirdim. Sake içip "Jeopardy" izliyor olabilirdim.
Ele vê o Jeopardy!
Jeopardy izler.
Ele vê o Jeopardy!
"Jeopardy! ..." dizisini seyreder.
Isso deu no Jeopardy ontem à noite.
Bu dün gece Jeopardy'de soruldu.
Não pensas que és o único tipo na América... que vê o Jeopardy, pensas?
Amerika'da Riziko'yu izleyen tek kişinin sen olduğunu mu sanıyorsun yoksa?
Fazem menos perguntas em "Jeopardy".
Jeopardy de bile böyle sorular yok.
Jeopardy?
Jebediah.
Jeopardy Morningside?
Jebediah Morningside.
Jeopardy.
Jebediah.
Jeopardy Morningside nunca voltará.
Jebediah Morningside asla geri dönmedi.
Se alguma vez jogar na televisão, não me posso esquecer disso!
İlginç bir nokta. Jeopardy'e çıkarsam hatırlamalıyım.
Laney, ficares em casa com o teu pai... enquanto ele vê concursos, em boxers, não é bem "coisas para fazer".
Laney, baban orada yapılacakmış bir işmiş gibi... Jeopardy'ye bakarken sen onun yanında oturuyorsun.
Para lá de esperto.
"Jeopardy" kadar zeki.
Põe Wings, o Jeopardy, o MadAbout You, anúncios.
Bir şey koyun. Reklam koyun, dizi koyun, bir şeyler yapın! Hadi!
Todas as noites vês o Jeopardy, seguido da Roda da Sorte, com uma chávena de chocolate quente.
Her gece Riziko ve sonra Çarkıfelek seyredip sıcak kakao içerek.
Isso saíu num concurso de televisão.
"Jeopardy" yarışmasında sormuşlardı.
- Saiu no Jeopardy.
- Rizik o yarışmasına çıktı.
Vi o "Jeopardy".
Riziko'yu seyrettim.
Sinto que estou no Jeopardy.
Tehlikede hissediyorum kendimi.
Ouve Viv, está a dar o Jeopardy.
Viv, Jeopardy başladı.
Olá a todos e bem-vindos uma vez mais ao Jeopardy!
Herk ese merhaba, Riziko'ya tekrar hoş geldiniz.
E ponha as vidas de Han E Yuanyin em jeopardy?
... ve Han ile Yuanyin'in hayatlarını tehlikeye attığını gördün mü?
Ela só sabe comer Ding Dongs, e ver o Jeopardy!
Onun tek yaptığı çokomel yiyip, Jeopardy seyretmek!
Isto não é o "Jeopardy" ( concurso TV ). Adeus.
Bu Jeopardy değil!
Todos começam com boas intenções... e acabo por ficar sozinha a comer as bolachas... e a responder em voz alta ao Jeopardy.
Herkes iyi niyetlerle başlar. Sonuçta ben sadece ben olarak, bütün kurabiyeleri yiyerek ve Riziko'ya bağırarak katılarak.
Olham para uma caixa. Nem toda a gente, mas confesso ver a ocasional meia hora de Risco.
Herkes değil, yine de Jeopardy'nin yarım saatine takıldığımı itiraf ediyorum.
- É o nome do programa.
- Dizinin adı. Jeopardy.
- Risco?
- Jeopardy mi?