English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Jule

Jule traducir turco

59 traducción paralela
- Estás bom, Julie?
- Nasılsın Jule?
Jules, verifica estes armazéns.
Jule şuradaki depoyu kontrol et.
Aumente a carga para cinco milijoules.
Darbeyi beş mili jule çıkart.
Ele está a dizer "Jule" ou "Julie."
"Jewel" ya da "Julie".
Ele está a dizer "Jule" ou "Julie." Talvez "Júlia."
"Jewel" ya da "Julie" diyor. "Julia" olabilir.
Jule, que se passa?
Neyin var Jule?
Jule, conheço o Jan há 15 anos.
Jule, ben Jan'ı 15 yıldır tanıyorum.
Espera, Jule.
Dur, Jule.
- Com barco e cais privado... - Merda! Jule!
Yatı ve özel iskelesi de var...
Jule, não sou um profissional.
Jule, ben uzman değilim.
Jule, dá-me isso.
Jule, geri ver onu.
Trouxe isto para a Jule.
Bunu Jule'a aldım.
Deve ser a Jule.
Bu Jule'dur.
Jule, a polícia vem aí.
Polisler geliyor.
São águas passadas, Jule.
Geçmişteki her şey, Jule.
Estou só a brincar.
Jule, şakaydı.
É como quando não cancelou a dívida da Jule.
Jule'un borcunu silmeyişin gibi.
A Jule ligou-me a meio da noite.
Jule gecenin köründe çağırdı.
Não foi a cena da Jule que me magoou. Foi tomares-me por idiota.
Beni üzen Jule olayı değil, beni aptal yerine koyman.
Martha Jule Beck, foi condenada à pena de morte, que será executada imediatamente.
Martha Jule Beck,... suçlu bulundunuz ve derhal gerçekleştirilecek şekilde ölüme mahkum edildiniz.
Carga de 200.
200 jule ayarlandı.
150 joules.
150 jule.
Carreguem o desfibrilador, 200 joules.
Şok aletini 200 jule'e ayarlayın.
- Pára com isso, Jule.
Kes artık, Jule.
Jule.
Jule.
Jule?
Jule?
Jule?
Jule.
Deixem-me só dizer que a Julie nem chega ao segundo encontro.
Jule'un ikinci bir randevuya bile ulaşamadığını hatırlatabilir miyim?
A Julie e o Jason estão aqui.
Jule ve Jase burada.
A Julie e o Jason estão a tentar dizer-nos algo.
Jule ve Jase bize bir şey anlatmaya çalışıyorlar.
- Não tens visto a Julie?
- Jule'la görüşmedin mi?
Julie, podes trazê-lo?
Jule, onu alır mısın?
Julie, não esperes muito.
Bu kötü bir Kegel'di. Jule, çok fazla bekleme.
- Está bem, adeus Julie.
- Tamam. Hoşçakal Jule.
Acho que vou ficar por aqui, vou amanhã com a Julie.
Sanırım ben burada takılacağım, yarın Jule'la birlikte giderim.
Desde que a Julie esteja feliz.
- Evet. Jule mutlu olduğu sürece sorun yok.
Kurt, se as coisas não correm bem entre ti e a Julie, gostaria que soubesses que queremos que venhas viver connosco.
Ve Kurt, eğer Jule'la işler yolunda gitmezse bilmeni isterim ki, bizimle birlikte yaşamanı çok isteriz.
Se pensas que tu e a Julie vão ser os melhores amigos para sempre e que essa mamas McTittenheimer vão ser a grande queca da tua vida e "Meu Deus ela faz snowboard" não te vai matar de tédio, estás completamente enganado!
Jule'un sonsuza dek en iyi arkadaşın olarak kalacağını sanıyorsan ve bu Titty McTittenheimer'ın hayatındaki en harika seks olduğunu, ve'Aman Tanrım, snowboard yapıyor.'hallerinin seni bir gün bunaltmayacağını düşünüyorsan, çok yanılıyorsun.
Julie...
Jule.
Julie, amo-te tanto.
Jule, seni çok seviyorum.
Jule?
Julie?
Solta-a, Jule.
Bırak onu, Jule.
Senta-te, Jule.
Otur, Jule.
- Ele rouba-me, Jule.
Tişörtlerimi çalıyor Jules.
- Aumentar corrente para 50 joules.
- Akımı 50 jule çıkarın. - Akım 50 jule çıkarıldı.
É a Jule.
Benim Jule.
Arrastaste a Jule para isto.
Gittin, Jule'u dahil ettin.
Não, tens razão, Jules.
Hayır. haklısın, Jule.
Desculpa, Jule.
Özür dilerim, Jule.
Vá lá, Julie...
Jule, Jule.
És o amor da minha vida, Julie.
Sen benim doğru kişimsin ve durum bu işte. Sen hayatımın aşkısın Jule.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]