Translate.vc / portugués → turco / Julius
Julius traducir turco
730 traducción paralela
Foi Júlio César quem a edificou, senhor?
Orayı Julius Caesar mı yaptırmıştı, Lordum?
E tal Júlio César foi um homem famoso.
Julius Caesar ünlü bir adamdı.
Meindl, como o Julius?
Julius Meindl'daki gibi mi?
E... para comandar temporariamente a guarnição, na sua ausência,... proponho Caius Julius César.
Ve... onun yokluğunda geçici olarak garnizona... Caius Julius Caesar'ın komuta etmesini öneriyorum.
No Der Stürmer de Julius Streicher.
- Julius Streicher'in Der Stürmer gazetesinde.
Julius Streicher estava sentado na frente.
Julius Streicher öndeki sıralardan birinde oturuyordu.
E eu, Gaius Julius César, Pontifex Maximus etc., etc., agradeço.
Ben de, Gaius Julius Sezar, Pontifex Maximus vesaire, vesaire, teşekkür ederim.
Grande silêncio para Gaius Julius César cônsul do senado do povo de Roma.
Roma halkının senatosunun konsülü Gaius Julius Sezar için sessiz olun.
Durante muitos anos António alimentou-se das migalhas que caíam da mesa de Julius César.
Bunca yıIdır Antony, Julius Sezar'ın masasından dökülen artıklarla beslendi.
Lembras-te de quando Julius César regressou e daqueles meses que ela passou em Roma?
Julius Sezar'ın döndüğü ve Kleopatra'nın Roma'daki günlerini hatırlıyor musun?
Pedi-o a Julius César.
Ben bunu Julius Sezar'dan bile istemiştim.
Os territórios em disputa foram subjugados por Julius César.
Söz konusu ülkeler Julius Sezar tarafından ele geçirilmişti.
Os exércitos de Gaius Julius César estão a avançar, sem oposição, sobre Alexandria.
Gaius Julius Sezar'ın orduları karşıIık olmadan İskenderiye'ye doğru ilerliyor.
Gaius Julius César?
Gaius Julius Sezar mı?
Assinados por Octavian Gaius Julius César Augustus prometendo ao egípcios a paz, se eles se renderem e a destruição, se não o fizerem.
Octavian Gaius Julius Sezar Augustus imzalı Mısır halkına teslim olurlarsa barış teslim olmazlarsa felaket sözü veren yazılar.
Entra, Julius.
İçeri gel Julius.
- Como estás tu hoje, Julius?
- Sen nasılsın Julius?
Eu "tambúlius".
Ben de Julius.
Tu talvez, Julius. Mas, no teu lugar, eu pensaria duas vezes.
Hazır olabilirsin Julius, ama yerinde olsam, bir düşünürdüm.
Bem te disse, Julius.
Sana söylemiştim Julius.
Bem te disse, Julius...
Sana söylemiştim Julius. Sana söylemiştim...
Julius!
Julius!
O Julius vai beber veneno.
Ha, ha, ha, ha, Julius, zehir içiyor!
Fala o Julius.
Benim, Julius.
Julius.
Julius...
É bom ver-te de novo, Julius.
Seni tekrar görmek çok güzel Julius.
Tentaram isso, o ano passado, com o Julius.
Geçen yıl Julius'un üzerinde denediler.
E ainda há aquele outro colosso... originalmente destinado ao monumento funerário do Papa Júlio II... descrito por um biógrafo como um melhor guerreiro do que Papa. O "Moisés".
Julius'un cenazesi için yapılmış olan bir başka devasa heykel olan Musa'yı bir biyograf, "Papa'dan daha iyi bir savaşçı" olarak tanımlamıştır.
" de Júlio II, um soneto.
"II. Julius Papalığı Altındaki Roma'ya Dair Bir Sone"
Ela tem razão. Não poderá regressar a Itália. Não enquanto Júlio viver.
Doğru, Julius hayatta olduğu sürece bir daha İtalya'ya dönemezsin.
O Júlio está em guerra.
Julius savaşta.
Júlio quer-me destruir com esta comissão.
Julius'un niyeti beni yok etmek.
Que Júlio leve a dele avante?
Julius'un istediğinin olması?
Júlio diz que o enforcará.
Julius Michelangelo'yu asacağını söylüyor.
Quando Júlio o encontrar, estará acabado.
Julius onu bulduğunda işi bitecek.
Sem um líder e sem Júlio, não há qualquer aliança.
Önder olmadan, Julius olmadan ittifak olmaz.
Júlio é a aliança, a sua alma e coração.
Julius, ittifakın kendisi, kanı canı.
"Em cinquenta antes de Jesus Cristo," "os nossos antepassados gauleses"
"Iki bin yıl veya daha önce, Julius Sezar geldi gördü ve..."
Avé, Julius Pompilus... vou vê-los.
- Selam Patroleum, şu raporu duyalım!
Bravo, Tullius Octopus.
- Bravo, Julius Octopus, ödül olarak...
Procuramos por todo o lado. Ainda falta o Tullius Octopus.
- Ve Julius Octopus'u da kaybettik.
Júlio César!
- Julius Sezar?
Calado! Tu tens três meses para te aperfeiçoares. Vais construir um magnífico palácio aqui, em Alexandria para Júlio César.
Burada Alexandria'da Julius Sezar için görkemli... bir saray yapmak için üç ayın var.
Quem sois vós e onde está o nossos druida Getafix? Júlio César enviou-nos para capturar o vosso famoso druida.
Ünlü Rahibinizi yakalamak için bizi Julius Sezar gönderdi.
Isto não devia ter acontecido.
Osiris adına, Julius Sezar dürüst oynamıyor.
- Bom-dia, Julius. - Como é que está o nosso doente?
- Günaydın, Julius, hastamız nasıl bugün?
Julius, não, não!
Julius, Yapma, yapma, yapma!
Julius, não lhe faças mal!
Julius, canını yakma.
Julius, tu...
- Julius seni...
Tu é que és o Julius?
- Sen Julius musun?
- De Júlio... César?
Julius Sezar mı?