English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Kite

Kite traducir turco

37 traducción paralela
Eu não sou como aquele peixinho. - Sim, ele é um peixinho humano... é o que Sakai-San é. - Peixinho?
Ben Balık Kite gibi değilim.
Ele sempre fala muito, mas não diz nada.
- Evet o Balık Kite bir insan olup... Sakai-san'dır. Dudakları devamlı hareket eder fakat sıcak biridir.
De acordo com o relatório do nosso Sr. Peixinho.
Bay Fish Kite öyle söylüyor.
Sou o golfista do PGA Tour, Tom Kite.
- Ben P.G.A'im. Tom Kite profesyonel rehber.
Um suicídio em massa...
Kite intiharı...
- Até lésbicas más vendedoras de "kite". "
Huysuz lezbiyen uçurtma satıcıları bile.
Estes receptores estão sintonizados para a Frente Oriental. Kestrel, Buzzard, Kite.
Doğudan gelenler önde ve Kestrel, Buzzard, Kite olarak ayarlanır.
Lil, vai visitar a procuradora Kite. e descobre o que fazer ao mandado de busca ao rabo do Sr. Rigley.
Lil, sen de git savcı yardımcısı Kite'ı ziyaret et ve Bay Rigley'in kıçı için arama emri çıkarabiliyor muyuz bir sor.
- Não diga isso, Kite.
- Öyle deme, Kite.
- Pára com isso, Kite.
- Kes şunu, Kite.
Kite, com franqueza... isto pode ser uma quebra de acordo.
Kite, gerçekten bununla davayı çözebiliriz.
Kite conseguiu, acenando aquele acordo com Rigley.
Kite bize bir iyilik yapıp Rigley ile anlaşma ayarladı.
Caramba, Kite.
Tanrım, Kite.
Disseste-me que esta senhora era do melhor, Kite.
Bu bayanın en iyi kalite olduğunu söylemiştin bana, Kite.
E o amigo do Kite, Randy Price..
Ve Kite'ın arkadaşı, Randy Price.
Não sei, Kite.
Bilmiyorum, Kite.
Com quem está Kite?
Kite'ın yanındaki kim?
Dobie tem um cadastro do tamanho do "Guerra e Paz", Kite.
Dobie'nin suç dosyası savaş ve barış gibi, Kite.
Claro, se preferires ir lançar papagaios, eu compreendo.
Tabii Kite diye birine koşmak istersen anlayış gösteririm.
- Kite está no tribunal o dia todo.
- Kite bütün gün mahkemedeydi.
Temos três possíveis suspeitos aqui, Kite.
Burada üç muhtemel failimiz var, Kite.
Kite te aborreceu, hmm?
Kite seni kızdırdı, he?
Ou foi alguma outra coisa com Kite que lhe aborreceu?
Ya da Kite'ın seni kızdırmasının sebebi başka bir şey mi?
Fixe, porque eu estava a pensar... talvez nós pudéssemos ir andar de kite surfing.
Harika, çünkü düşünüyordumda, belki uçurtma sörfüne gidebiliriz.
The Kite Runner. Um grande livro.
The Kite Runner ( Uçurtma Avcısı ) Harika bir kitaptır.
Em nome do Sr. Kite vai haver um espectáculo acrobático esta noite
Bay Uçurtma'nın yararına Bu gece bir şov var trambolinde
Se quero ir a uma prova de vinhos em Napa, tu preferes ir até Baja fazer "kite-surfing".
Ya da benim Napa'da şarap tatmaya, senin Baja'da uçan sörf yapmaya gitmek istediğimiz seferki gibi.
É por isso que você precisa ter Kite!
Bu yüzden "Cate" almalısınız.
Você leu o "O caçador pipas" antes de nos pedir um trabalho sobre ele?
Ödevi vermeden önce "Kite Runner" ı okudunuz mu?
Kitesurf em ondas de 2 metros, no Recife de Glover.
Kite-surfing six-foot swells on Glover's Reef.
Mais tarde, vou tentar "kite-surfing".
Sonra, deniz paraşütünü denemeye gideceğim.
Ela disse aos polícias que precisava, pois preparava-se para o Fim dos Tempos.
Polislere, Kıyamet'e hazırlanmakta... olduğu için o kite ihtiyacı olduğunu söyledi.
A Nahoko diz "ikite" ( vive ), em vez de "kite" ( vem ).
Naoko "gel" yerine "yaşa" diyor.
Há um sítio chamado Kite em Ivar. Encontramo-nos lá daqui a 20 minutos.
lvar Caddesi'nde Kite isminde bir mekan var. 20 dakikaya orada ol.
Kite, em Ivar. Vinte minutos.
20 dakikaya lvar'daki Kite'a gel.
Kite!
Uçurtma!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]