Translate.vc / portugués → turco / Kiwi
Kiwi traducir turco
88 traducción paralela
A Kiwi Jonestown, é claro, é mesmo isso.
Kiwi Jonestown, tabii ki ; doğru ya.
Come um Kiwi, Frank.
Bir kivi al Frank.
Kiwi-Cereja.
Kivili ve kirazlı.
Talvez um sorvete ou um kiwi.
Belki bir dondurma veya kividen sonra.
Se eles fizerem isso, devem colocá-los em um ninho que seja realmente seguro, oculto, por exemplo, em uma cova profunda como o kiwi faz.
Böyle yaparlarsa, kivinin yaptığı gibi gerçekten güvenli, gizli derin bir oyukta yumurtlamalılar.
Ele sabe que tu sabes o que se passou com o Kiwi Bob.
- Sen ve Kiwi Bob'u biliyor.
Vi a miúda do Kiwi Bob e ela quer dar-te uma medalha.
Demin Kiwi Bob'un yanındaydım. Kadın sana madalya vermek istiyor.
Deste das boas ao Kiwi Bob. Sim.
Kiwi Bob'u iyi benzetmişsin.
O Kiwi Bob não é pêra doce.
Kiwi Bob da hafif adam değildir.
uma corda de roupa, um kiwi e uma junção com fuga.
bir manda, bir kiwi, ve bir musluk vanası.
Uma vez antes da corrida a minha mulher comprou uns kiwis.
Bir keresinde yarıştan hemen önce karım kiwi aldı.
Eu pedi Kiwi Cooler.
Soğuk Kiwi ısmarladım.
Que tal um kiwi?
Kiviye ne dersiniz?
- "endívias, pêssegos, kiwi."
- "hindiba, şeftali, kivi."
Devia fazer gelado de kiwi.
Bazen kivili dondurma yapmalıyım.
"O Nick entra num jardim de arvores de kiwi e diz, 'Este mundo e parecido com o Paraíso', e morde um kiwi".
"Nick bir kivi bahçesine girer ve der ki'Cennet nasılsa bu dünya da öyle', ve boyanmış bir kiviyi ısırır."
Pensei que quisesses um kiwi para comeres no metro.
Metroda giderken bir kivi istersin diye düşündüm.
"O Nick entra num jardim de árvores de kiwi e diz, 'Este mundo é parecido com o Paraíso', e morde um kiwi".
"Nick bir kivi bahçesine girer ve der ki'Cennet nasılsa bu dünya da öyle', ve boyanmış bir kiviyi ısırır."
Trouxe kiwi...
Al, bak, biraz kivi.
- Não o deixes incomodar-te, kiwi.
- Evet, seni etkilemesine müsade etme.
Sou alérgico a frutos do mar, carne vermelha, melão, nozes e kiwi... por isso não tragam essas coisas para aqui.
Süt ürünleri, istiridye, et, kavun, fındık ve kiwiye allefjim var. Sakın buraya getirmeyin.
"Surprise" de Kiwi e Melancia.
Kivi Karpuz Sürprizi.
É um rapaz que é muito simpatico e o seu nome é Kiwie e está apaixonado por ti.
Bir çocuk var. Çok hos biri vede ismi kiwi... Oda seni begeniyor bizde kendi aramizda sordukki...
Kiwie é um nome esquisito.
Kiwi aptalca bir isim.
Como é que é isso do kiwi?
Oh! buna ne dersin? Kivi bir nedir?
Sabia que devia ter falado do kiwi.
Kivi ile ilgili konuşmalıydım!
Mostre-lhes do que somos capazes.
- Onlara Kiwi'nin uçabileceğini göster, tamam mı?
É bom, comilão.
Güzel bir Kiwi kuşu.
Está bem, meu bom amigo da terra do kiwi.
Tamam Kiwi ülkesinin iyi insanı.
A terra das grandes nuvens brancas. Aotearoa. A terra do pássaro kiwi.
Uçsuz bucaksız ve beyaz Aotearoa bulutunun ülkesi.
- Burt Munro, da terra do kiwi.
- Burt Mundo, Kiwi ülkesinden.
Sei que não gostas de kiwi mas acho que precisas de voltar a experimentar.
Kivi sevmediğini biliyorum. Bence ikinci bir şans tanımalısın.
Trouxe de kiwi e manga.
Kivi ve mangolu var.
O filho da mãe da mercearia Não me vende uma maçã, nem um kiwi
# The mother... ucker runs a racist... ucking grocery # # The mother... ucker won't sell an apple to a Kiwi #
Preciso da minha maçã Diz-me que o meu dinheiro não presta
I need my Red Delicious # # Tells me that as a Kiwi that my money isn't valid #
O quê?
Ne? - Güzel, Kiwi.
- Qual é o problema, Kiwi?
- Sorun ne?
Kiwi, segura no leme um bocado.
Kiwi, bir dakikalığına dümeni tut.
Ouve, Kiwi. Faz um favor a ti mesmo... e não transforme isto numa competição para ver quem tem a maior pila... porque perdes.
Dinle Kiwi, bu işi "kimin çükü daha büyük" yarışı haline getirme,..... çünkü kaybeden sen olursun.
Ouve, Kiwi... faz um favor a ti mesmo e vai para o camarote, está bem?
Dinle Kiwi,.. .. kendine bir iyilik yap ve üşütmeden önce biraz yürüyüş yap.
Torta de morango com kiwi há moda de casa.
Çilekli-kivili dondurma.
- Não queremos kiwi! - Kiwi parece-me óptimo.
- Hayır, kivi istemiyorum!
- Adoro kiwi.
- Kivi severim.
Kiwi e morango.
Kivi-çilek.
Kiwi?
Kivi?
- Kiwi.
- Kiwi sevmem.
- Eu não gosto de kiwi.
Senin için geldi.
Um kiwi!
Kivi!
Sabe a kiwi.
Tadı kivi ye benziyor.
Tens a minha aprovação.
Kiwi de onu onayliyor.
Um kiwi?
Kivi?