Translate.vc / portugués → turco / Kur
Kur traducir turco
1,983 traducción paralela
Mas se o médico está a tentar conquistá-la enquanto está casada... Porque acha que ele não faria o mesmo com outra pessoa?
Ama, tatlım, doktor senin evli olduğunu bile bile sana kur yapıyorsa bunu başkalarına da yapmayacağını nasıl düşünebilirsin?
Mas vais flertar a valer com todos os outros.
Ama herkese kıçını salla, kur yap.
Coronado, contate o Centro de Comando.
Coronado, komuta merkeziyle kontakt kur.
Está a tentar seduzir-me?
Bana kur mu yapıyorsun sen?
Ela atirou-se a ti?
Sana da kur yapti mi?
Miúdos como abelhas numa colmeia a estudar o alcorão.
Kovanda bal yapan arılar gibi Kur'an okuyan çocuklar.
Miúdos a estudarem o corão.
Kur'an okuyan çocuklar.
Achei que te podia encantar com o alfabeto.
Sanırım harfler yazarak sana kur yapmaya çalışıyordum.
É a versão do House de galanteio.
Bu House'un kur yapma şekli.
- É a mulher perfeita para ele.
Yıllardır bana kur yapıyormuş. Bu kadın onun için mükemmel kadın.
Sim, reserva-me já uma sala de edição, e começa a contactar com Nova Iorque.
Evet, bana hemen bir düzenleme odası ayarla. Ve hemen New York'la bağlantı kur.
Monta as armadilhas ao saíres.
Yolun üzerine tuzak kur.
As armadilhas.
Tuzak kur.
O alarme tocará daqui a 8 horas.
Alarmı 8 e kur.
Busque aquela raiva, te dará força, aqui...
Pekâla, o öfkeyle bağlantı kur. Sana güç verecektir.
Ainda assim, as suas técnicas de cortejamento são muito parecidas com as usadas na água pelos tritões.
Bununla birlikte, kur yapma yöntemleri... su kelerlerinin kullandıklarına çok benzemektedir.
As serpentes também têm de encontrar uma forma de evitar que a corte se torne letal.
Yılanlar, kur yapmanın da ölümcül olmamasını sağlamanın bir yolunu bulmalıdır.
Não deve ser fácil galantear alguém com o rabo despido na cara dela.
Çıplak poponu karşıdakinin yüzüne doğru sokarken, birine kur yapmak kolay olamaz.
Ele acha que está a cortejar a sua alma gémea que é uma estranha.
Ruh eşine kur yaptığını sanıyor ama aslında kadın onu tanımıyor bile.
Arrume isso e faça isso rápido!
Çabucak kur şu oyunu!
Liberta os pés, J.D, liberta os pés.
Ayağını kur, J.D, ayağını kur.
Arranja um ginásio escolar para mim.
Bana bir spor salonu kur.
Muito bem Wilson, estás na equipa.
Tamam Wilson, takımı kur.
KITT, restaura as ligações de voz.
Kitt, konuşma hattını tekrardan kur!
Depois do dinheiro da primeira mulher se ter acabado, o Ethan não perdeu tempo até encontrar outra mulher abastada para conquistar, casar e atirar borda fora.
"İlk eşinin parası bitince Ethan'ın kur yapıp evlenecek..." "... yeni bir zengin bulması ve onu da denize atması fazla uzun sürmedi. "
Então? Tu propões sexo a todos os homens com quem falas?
Konuştuğun her erkeğe kur mu yaparsın?
- Andei a pesquisar na Internet e parece que as primatas fêmeas, como macacos, chimpanzés, tu acham o parceiro mais desejável quando é cortejado por outra fêmea.
İnternetten bir araştırma yapıyorum ve görünüşe göre, dişi primatlar bildiğin gibi, maymunlar, şempanzeler, sizler. Başka bir dişi kur yaptığında eşlerini daha çekici buluyorlar.
Jordan, contacta a polícia de Loretto e arranja-nos um convite para sermos consultores do caso da Kaylee Robinson.
Jordan, Loretto polisi ile temas kur ve bize Kaylee Robinson vakası için danışmanlık daveti al.
Posicione-o atrás de protecções.
Perdenin arkasından onunla tuzak kur.
É O Alcorão.
Kur'an'dan.
Muito bem, façam uma pequena prevenção. Façam a cidade saber que estamos cá.
Ufak bir takım kur, şehir burada olduğumuzu bilsin,...
É uma ligação, certo?
Bağlantı kur, tamam mı?
Segue as mesmas regras de sempre : conexão, respeito... Proteger.
Bağlantı kur, ilgili ol koru.
- Portanto, hoje vamos cortejar, Bailey.
- O yüzden bugün kur yapacağız Dr. Bailey.
- Posso cortejar com os melhores.
- En iyilerine de kur yapabilirim.
Para não mencionar o fracasso a cortejar.
Kur yapmaktaki başarısızlığımızı saymıyorum bile.
- Fará outra coisa.
Başkasını kur o zaman.
"... não aja como o hipócrita, que crê que pode esconder suas maldades citando o Corão em voz alta... "
Olmayın riyakârlık edenlerden, Bir yanda yüksek sesle Kur'an'ı dillendirirken Öte yanda ahlaksızlığını sakladığını zannedenlerden.
É uma desonra para o sagrado livro que carrega.
Uğurunda yaşadığın Kur'an-ı Kerim'e gölge düşürüyorsun.
Tive que engatar 20 delas antes de encontrar uma que dissesse sim.
Evet diyecek birini bulana kadar yirmisine kur yapmak zorunda kaldım.
Ele meteu-se com ela.
Ona kur yapmıştı.
Senão, vai acampar na casa-de-banho dos homens ou na das mulheres, o que quiseres, mas preciso de uma amostra.
Yoksa, erkekler ya da kadınlar tuvaletinde kamp kur ama ona ihtiyacım var.
Vai procurar outro lugar para a tua. Sou um artista.
Git nereye kuruyorsan kur medeniyetini.
Funda uma civilização com ela... e eu serei o cérebro da tua civilização, de acordo?
Bak bir dakika, sen şimdi kızla medeniyeti kur ben de o medeniyetin arkasındaki beyin olayım.
Rápido, ajusta a cápsula de controlo e voltemos para o nosso tempo.
- Çabuk, altlığı kur ve bizi geri götür.
Acho que pode dizer-se que ando a fazer-lhe a corte.
Sanırım kur yaptığım söylenebilir.
- Vim cortejar.
- Kur yapmaya geldim.
- Cortejar?
- Kur yapmak?
Acho que me está a engatar.
- Bana kur yaptigini düsünüyorum.
Neste centro de criação perto de Xuancheng,
Xuancheng yakınlarındaki bu timsah besleme çiftliğinde Çin timsahları sıra dışı kur merasimlerini icra etmek için toplanıyorlar.
Coloque o Mike em linha.
Mike ile bağlantı kur.