Translate.vc / portugués → turco / Lana
Lana traducir turco
4,539 traducción paralela
Pelo menos até a neblina dissipar.
- En azından sis dağılana kadar.
Depois, há que dizer não muitas vezes. Até o tipo estar fisgado.
Sonra da çok fazla "hayır" dememi söyledi, adam kancaya takılana kadar.
Que leves o meu corpo para a margem do pântano... Agarra-me pela garganta. Enfia-me debaixo de água...
Beni bataklığın kenarına götürmeni sandalla götürüp beni suya daldırmanı istiyorum ta ki ruhum bedenimden ayrılana dek.
Muito bem, calma com a retórica, Lana.
Pekâlâ, retorik lafları geçelim, Lana.
Lamento, Morrie e Lana, acabou o tempo.
Kusura bakmayın, Morrie ve Lana süremizin sonuna geldik.
De Metrópolis, a Editora Chefe do Planeta Diário, Lana Lang.
Metropolis'ten Daily Planet baş editörü, Lana Lang bizimle.
Por favor segurem-se nos corrimões e mantenham-se afastados das portas até o mono carril parar por completo e as portas abrirem.
Lütfen tren tamamen durana ve kapılar açılana kadar trabzanlara tutununuz ve kapılara yaslanmayınız.
Como ela? Gaga, Lana, a diva.
Gaga, Lana, Diva...
Não se ataca uma serpente de frente, Lorenzo.
Bir yılana önünden yaklaşılmaz Lorenzo.
Achei que não era suposto as esposas chatearem os maridos até que tivessem tempo para se fartarem um do outro?
Bir kadının ta ki kocasından sıkılana kadar onun başının etini yemeyeceğini düşünürdüm?
E o xerife mantém o ouro no cofre até resolverem tudo.
Anlaşma yapılana dek şerif altını kasada saklayacak.
Qualquer porto na tempestade?
Denize düşen yılana sarılır?
São todos planos sólidos até a primeira bala ser disparada, depois disso são tão relevantes quanto os resultados obtidos.
İlk kurşun atılana kadar her plan sağlamdır ve sonra dünün yarış formlarından farkı kalmaz.
Ela estava a chutar-me e a arranhar-me, mas aguentei a respiração até ela desmaiar!
Tırmalayıp debeleniyordu ama bayılana kadar nefesimi tutup bekledim!
Eu gosto de ti e, enquanto não fores embora, não gostarei de mais ninguém.
Senden hoşlanıyorum. Sen o okuldan ayrılana kadar da başkasından hoşlanacağımı sanmıyorum.
Ninguém vai a lado nenhum enquanto não levantarmos o cerco.
Kapatma kaldırılana kadar kimse bir yere gidemez.
- Lana Kane.
- Lana Kane.
Por ti, Lana, apanho a estrada que vai directa à zona do peri... Oh meu Deus!
Senin için Lana, ben dümdüz tehlike bölgesine... doğru süreceğ - im aman tanrım!
- Fizemos sim, Lana!
Yaptık, Lana!
Lana?
Ah, Lana? !
Sou um homem crescido, Lana, não fugi de casa!
Ben yetişkin bir adamım, Lana, Evden kaçmadım!
Dizes que foi uma coincidência? Sim, Lana, digo que foi uma coincidência!
Tesadüf diyorsun. Evet, Lana. Tesadüf diyorum!
À vontade?
- Sesimiz kısılana kadar mı?
Até ficarem roucos.
Evet, kısılana kadar.
Se alguém estava a usar métodos manipulativos para subverter o seu sentido de controlo, pode não se aperceber até que esses métodos lhe sejam apontados.
Eğer birileri kontrol hissini ortadan kaldırmak için manipülatif yöntemler kullanıyorsa, bu yöntemleri farketmeyebilirsin, ta ki senin için kullanılana dek.
Se bem conheço a Bo, ela não vai descansar enquanto ele estiver são e salvo.
Eğer Bo'yu tanıyorsam, o kurtarılana kadar rahat durmayacak.
Deixe-me ver essa cobra.
Şu yılana bir bakayım.
Eu dizia-lhe : "Ruth, podes gritar até perder a voz, não faz grande diferença, porque quando acabares de gritar só estaremos nós dois numa sala."
Ben de ona "Ruth, sesin kısılana kadar bana bağırabilirsin, ama hiçbir şey farketmez, çünkü bağırman bitince, odanın içinde kalan yalnız ikimiz olacağız" derdim.
Ele pegava um pedaço, colocava na salsa mexia e batia, batia até as cebolas saírem... para um lado.
Eline bir cips alıp sosa batırır, içine daldırır döndürür, daldırır, daldırır, döndürür, daldırır, daldırırdı, ta ki tüm soğanlar bir kenara ayrılana dek.
Então pisei a mão dele com a minha bota, até partir todos os seus dedos.
Sonra da tüm kemikleri kırılana kadar botlarımla kafasını ezdim.
Só agarrei num cartão-chave do carrinho da empregada e tentei em todas as portas até alguma abrir.
Kapı anahtarını temizlikçiden yürüttüm ve biri açılana kadar bütün kapıları denedim.
E só quando entrei nesta sala... E me juntei a este clube, é que comecei a acreditar realmente em mim.
Bu bu odaya adım atana ve... bu kulübe katılana kadar... bu böyleydi, sonra gerçekten kendime inanmaya başladım.
O pescoço foi torcido até quebrar.
Boynu kırılana kadar bükülmüş.
mal eu cheguei aqui, e depois perguntou se ela tinha toda a nossa atenção.
ben size katılana kadar bekledi, hatta "tamam" dediğini bile ben duyana kadar... tam buraya gelmiştim ki, tüm dikkatimizi çekip çekmediğimizi sordu.
Bom, Itália foi, até aceitares um trabalho na Holanda.
Aslında, İtalyaydı, taki sen Hollanda'daki o detaya takılana kadar.
O nosso bebé é forte, Lana, é um sobrevivente.
Bebeğimiz güçlü, Lana. Hayatta tutunuyor.
Sou eu, a Lana.
Benim, Lana.
A Lana Banana.
Lana Banana?
Judy Lana bo banna banana fanna Fo fanna fee fi mo mana
â ™ ª Judy â ™ ª â ™ ª Lana.
Chama-se Lana Winters.
- Onun adı Lana Winters.
- Lana Winters?
- Lana Winters?
- Pois é. Mas talvez a Lana possa, de alguma forma.
- Doğru ama belki sen yapabilirsin.
Irmã Jude, é a Lana Winters, a sua amiga, madre Claudia, vai ajudar-me a fugir e disse que foi a irmã que lhe pediu.
Rahibe Jude, ben Lana Winters. Dostunuz Rahibe Claudia beni buradan götürmeye gelmiş ve bunun sizin sayenizde olduğunu söyledi.
Mas a Lana não me diz onde está a gravação!
Ama Lana bana o kasedin nerede olduğunu asla söylemez.
Lana, a Wendy permitiu-nos gerar a vida que cresce no teu útero.
Wendy, karnında büyüyen bebeğin oluşmasına yardım etti.
Mas sabes uma coisa, Lana?
Ama işin aslı ne, biliyor musun Lana?
Não me parece, Lana.
Hiç sanmam Lana.
Bem, mas sem os pepinos! Que merda foi essa, Lana? !
Ve, j'accuse-cumbersız.
Lana
Lana, Lana, bo Bana â ™ ª â ™ ª Banana fanna fo Fana â ™ ª â ™ ª Fee fi mo Mana â ™ ª â ™ ª Lana â ™ ª
Eu tinha razão, Lana.
Haklıydım Lana.
Melhor do que alguma vez almejara.
Beklediğimden daha da iyiydi, Lana.