Lancer traducir turco

Promovido por Lancer, um amaciador de cabelo para homens.

Sizlere sunan Lancer, erkekler için saç güçlendirici..

E cheira bem, além disso. Lancer.

Ayrıca güzel de kokuyor.

Lancer - para dar aquele penteado melhor. Um produto da Farmacêutica K.

Lancer gerçekten bakımlı bir görünüş için.

É o J.T. Lancer?

Siz J.T. Lancer misiniz?

- J.T. Lancer!

- J.T. Lancer!

Os meus putos aprenderam algo com o J.T. Lancer.

Çocuklarım J.T. Lancer'den bir şeyler öğreniyor.

Desculpe, não é o J.T. Lancer?

Affedersiniz, siz J.T. Lancer misiniz?

Estou pronto a esquecer tudo se o sr. Lancer nos mostrar... Seria um prazer.

Her şeyden vazgeçmeye hazırım eğer bay Lancer'i ikna eder de TV'de, arabanın içine nasıl atladığını gösterirse.

Já ouviste falar de um homem com o nome de código Lancer?

Lancer kod adlı bir adamı daha önce duymuş muydun?

Por ordem do Lancer e por uma quantia avultada, criei um explosivo com uma notável estrutura molecular estável.

Lancer'ın isteğiyle yüklü miktar para karşılığında. İnanılmaz durağan moleküllü bir patlayıcı geliştirdim.

Para que o quer o Lancer?

Lancer bununla ne yapmak istiyor?

O Anthony Braddock tem ligações a alguém com o nome de código Lancer.

Anthony Braddock Lancer kod adlı biriyle bağlantıdaymış.

Bem, o que é que esse Lancer faz?

Peki, bu Lancer ne yapıyor?

O Sam diz que pensam que o Lancer está a planear um ataque.

Sam Lacer'ın bir şey planladığını düşünüyor.

Quero as últimas informações que tiver sobre este Lancer.

Şu Lancer denen adamla ilgili son bilgileri istiyorum.

Receio que esteja com o Lancer.

Onu Lancer kaçırdı.

Ele falou-te do Lancer?

Sana Lancer'dan bahsetti mi?

O Lancer vai fazê-lo no funeral.

Bunu Lancer yapacak cenazede.

O Lancer colocou um explosivo.

Lancer bir patlayıcı yerleştirdi.

MacGyver, é o Lancer?

MacGyver bu Lancer mı?

Pareces um tipo de Lives ofa Bengal Lancer.

Bengalli Bir Askerin İki Yaşamı filmindeymiş gibi konuşuyorsun.

- Tu não és "free lancer", está bem?

- Kendi adına çalışmıyorsun, tamam mı?

Tenho a sensação de que é um "free lancer".

Bence bu adam bir kiralık katil.

Brackett é free lancer, ele não é contratado.

Brackett bağımsız. Kanal'da değil.

Equipa de evacuação vai a caminho, Lancer.

Kurtarma ekibi geliyor, Serbest İşçi.

O Talmude, a Bíblia,... e o manual de Contra Insurreições de Lancer tudo na mesma estante.

Talmud, İncil... Ve aynı rafta mızraklı süvari tezgah-isyan çalışma el kitabı bütünüyle.

Touchdown, Lancers!

Gol, Lancer takımı!

E os Lancers ganham o jogo e avançam para o campeonato.

Ve Lancer'lar maçı kazanıp final oynamaya hak kazandı.

O plano de jogo dos Montecito Lancers.

Montecito Lancer'ların oyun planı.

Vão, Lancers!

Bastır Lancer'lar.

E parece que os Lancers pediram um desconto.

Anlaşılan o ki Lancer, mola aldı.

No ano passado perdemos contra os Lancers no prolongamento, no último segundo.

Geçen sene uzatmalarda Lancer'lara kaybettik. Baya bi'koydu.

- Shopper, aqui é o Lancer

- Şahin-1'den, Atmaca'ya!

Lancer, é o Shopper.

Atmaca'dan, Şahin-1'e!

Explica, Lancer.

Durumla ilgili bilgi verin, Şahin-1.

Lancer, é Shopper, escuto.

Atmaca'dan, Şahin-1'e, cevap verin!

Acabou tudo para ti. Toma! Golpe da morte, Miracle lancer?

Mucize Roketi!

Abrandamos para cerca de 24 km hora para que a multidão os possa ver bem.

Hızımızı 25 kilometreye düşüreceğiz böylece kalabalık Lancer'ı iyi görebilecek.

Este é o Lou Avery, da Lancer Fitzgerald.

Bu Dancer Fitzgerald'dan Lou Avery.

O Nero vai ao nosso encontro. O Jimmy está em Lancer.

Nero bizimle Lancer üzerindeki Jimmy'nin Yeri'nde buluşacak.

"Lancer" está a salvo.

Lancer güvende. Tekrar ediyorum.

Repito, "Lancer" está a salvo.

Lancer güvende.

- Lancer.

- Lancer?

Lancer é Shopper, espero em casa.

Atmaca'dan, Şahin-1'e!