English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Lará

Lará traducir turco

10,206 traducción paralela
Juntava-me a ti, mas fui chamado para jantar com os Mikaelson.
Sana katılırdım, ama Mikaelson'lara yemeğe davet edildim.
Enviaram tropas, não para ajudar o meu povo, que ficara estraçalhado pelas bombas, mas para defender a galante Israel contra um possível contra-ataque.
Askeri birlik gönderdiler ama bombalar tarafından hezimete uğrayan halkıma yardım için değil cesur küçük İsrail'i karşı saldırılara karşı korumak için.
Seja como for, o meu cão correu para aqueles arbustos.
Neyse, köpeğim şu çalılara doğru kaçtı.
E não será como uma dessas Comic Con de brincar onde proíbem as armas verdadeiras.
Ayrıca öyle gerçek silahların yasaklandığı dandik Comic-Con'lara da benzemeyecek.
Achávamos que tínhamos infligido à Insurreição um golpe mortal.
İsyancılara ölümcül bir darbe vurduğumuza inanıyorduk.
Isso é copta.
- Antik Mısırlılara ait o.
A despediçar o meu dinheiro e sanidade com uma série de charlatães?
Paramı ve aklımı dolandırıcılara kaptırmaktan mı bahsediyorsun?
Traduzam essa informação em números e identifiquem os padrões.
Bilgileri sayılara çevirin ve modellerin kimliğini saptayın
O meu tio tomou as minhas terras e jurou lealdade aos dinamarqueses.
Amcam topraklarımı alıp Danimarkalılara bağlılık sözü verdi.
Se queres ir para os dinamarqueses, encontra outro senhor.
Danimarkalılara gitmek istiyorsan git ve yeni bir efendi bul.
- Os ingleses. Se morremos para os dinamarqueses, não temos outra hipótese.
Danimarkalılara göre ölüysek başka seçeneğimiz de yok.
Nortúmbria pertence aos dinamarqueses.
Northumbria Danimarkalılara ait.
Não pertence aos dinamarqueses, foi roubada por eles.
Danimarkalılara ait değil. Onlar tarafından ele geçirildi.
O meu primeiro feito como rei será oferecer a paz aos dinamarqueses.
Kral olarak ilk işim Danimarkalılara barış teklif etmek olacak.
Leva uma mensagem a Guthrum, aos dinamarqueses.
Guthrum'a, Danimarkalılara bir mesaj götüreceksin.
Wessex é saxã, e como tal fica interdita a todos os dinamarqueses.
Wessex'in Saksonluğuna bağlı olarak bütün Danimarkalılara giriş yasak olacak.
Mais nenhum dinamarquês merece o meu respeito.
Diğer Danimarkalılara itibar etmiyorum.
Os artistas locais instalaram pela cidade cartazes antisemitas dos anos 30. JUDEUS BERLIM SÓ PODEM COMPRAR ENTRE AS 16 E 17 HORAS.
Yerel sanatçılar, şehrin dört bir yanına 1930'lara ait "Yahudilere Yasak" yazılı tabelalar asmış...
É uma ideia americana.
Bu fikir Amerikalılara ait.
Mais de uma dezena de homens por todo o Médio Oriente emularam-se para se oporem à corrupção e repressão nos seus países
Orta Doğu'da 10'dan fazla kişi ülkelerindeki yolsuzluk ve baskılara tepki olarak kendilerini ateşe verdi.
As pessoas de Requiavique pensaram que era a melhor forma de enviar uma mensagem aos banqueiros e às pessoas que arruinaram o seu país.
Reykjavik halkı, bunun bankacılara ve ülkelerini mahveden herkese bir mesaj vermek için en iyi yol olduğunu düşündü.
E o procurador especial da Noruega baseou toda a sua investigação e prosecução dos banqueiros no nosso escandalo de poupanças e empréstimos nos anos 80.
Yine İzlanda'daki özel savcı bankacılara karşı yürüttüğü soruşturma ve yargılamada bizim 80'lerdeki'Tasarruf ve Kredi'skandalından ilham almıştı.
Não eram ideias europeias.
Bunlar Avrupalılara ait fikirler değildi.
As pessoas ficaram tão decepcionadas com a falta de acção deles que decidiram indicar a saída a estes políticos.
Harekete geçmemeleri milleti çok hayal kırıklığına uğrattı. Millet politikacılara öfkesini göstermeye karar verdi.
Mas contas coisas a estranhos que nem contei aos meus pais.
Özrün, yabancılara, benim aileme bile henüz anlatmadığım şeyleri neden anlattığını açıklamıyor.
Acreditas em OVNIS?
- Ufo'lara inanıyor musun?
A partir daí ele começou a acreditar.
Bu olaydan sonra da Ufo'lara inanmaya başladı.
Eu quero acreditar em OVNIS.
Ben Ufo'lara inanmak istiyorum.
- Não precisamos de forasteiros.
- Yabancılara ihtiyacımız yok.
Devo-te uma, Akeela. Lara.
- Sana borçlandım, Akeela.
Lara, acho que isto poderá ser muito importante para nós.
Lara, bence bu bizim için çok iyi olacak.
Isto é um jogo, Lara.
Bu bir oyun, Lara.
O mesmo amor que te elevou na vida pode derrubar-te na morte.
Seni hayatta yukarılara çıkartan o sevgi, ölüme kadar aşağı da çekebilir.
Temos que confiar em nós, não em extraterrestres com capas.
Kendimize güvenmeliyiz, cüppeli uzaylılara değil.
Olha para isto, "Big Brother". - Olá, Steve. - Olá, Chin.
Fafatasındaki hasara ve mağara içindeki kalıntılara bakılacak olursa, görünüşe göre korkusuz profesörümüz oldukça kötü düşmüş ve bu, ölümcül kafatası yaralanmasına yol açmış.
Se estiverem lá, já querem ajuda.
Eğer toplantılara geldilerse zaten yardım istiyorlardır
Não podes pensar só em trabalho.
Tüm hayatını karakolda geçiremezsin, Lara.
Lara, isto vai ser importante.
Lara, büyük bir olay olacak.
- Não, Lara.
- Hayır. Hayır. Lara...
Lara Vega, Dashiell Parker.
Lara Vega,
Conduz irresponsavelmente, agride estranhos...
Dikkatsizce araba kullanma, yabancılara saldırma.
Lara.
Lara.
Então, quando ele se injetou e à La Reina e a todos os outros Zeros ali dentro, não era a vacina?
Kendine, La Reina'ya ve içerideki Sıfırcılara enjekte ettiği şey aşı değil miydi?
- Não há quaisquer sinais de crime. E com base nos danos do crânio e da posição dos restos mortais dentro da caverna, parece que o nosso intrépido professor sofreu uma queda muito feia, e um ferimento fatal na cabeça.
Ve kafatasındaki hasara ve mağara içindeki kalıntılara bakılacak olursa, görünüşe göre korkusuz profesörümüz oldukça kötü düşmüş ve ölümcül kafatası yaralanmasına yol açmış.
Quando se fazem as contas, as probabilidades estão com os pilotos.
Sayılara göre baktığınızda sürücü tarafı zorluklarla doludur.
Boa. A seguir, querem as joias.
Şimdi de takılara geldi sıra, iyi mi?
Nós vamos apanhar esse tipo, Lara.
Bak, bu adamı bulacağız, Lara.
- Sou a Lara.
Evet.
Conhecemo-nos na feira.
Ben, Lara, pazardan.
A Detective Lara Vega trabalha em segredo com um Pré-cog.
Dedektif Lara Vega gizlice bir Ön kâhin ile çalışıyor.
E eu estou ansiosa por voltar a vê-la, Lara.
Ve bende seninle tekrar görüşmeyi dört gözle bekliyorum, Lara.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]