Laughing traducir turco

O Laughing Boy na das 16 : 00.

Saat 16 : 00'da Komik Çocuk var.

O Laughing Boy na das 16 : 00. Sete para um.

Komik Çocuk, saat 16 : 00'da.

O Laughing Boy ganhou, era sete para um.

Komik Çocuk bire yedi kazandı.

Conhece um lugar chamado Laughing Lotus?

Odanızdan gülme sesleri geliyordu.

- Rua 213. O Laughing Lotus.

3213 yolu.

Não me demoro. - O Laughing Lotus é aqui?

Ben ayrılıyorum... o içeride mi?

Aparentemente, temos uma situação para o Laughing Clown ( palhaço risonho ), o carro número 26.

Görünüşe göre, 26 numaralı Gülen Soytarı arabasında bir durum var.

Quer dizer, trazer um corpo para casa é loucura.

Yani cesedi eve getirip arka bahçeye koydum, bu çılgınca. [laughing]

# Don't be unhappy Can't remember when I # # Last saw you laughing #

* Ama kızma * * eğer hatırlayamıyorsam * * son kez ne zaman güldüğünü *

A rir a dormir a despertar sozinho

Laughing asleep Waking alone

I thought that I heard you laughing.

Gülümsemeni duyar gibi oldum

"Agora os meus amigos riem-se de mim"

♪ now laughing friends deride ♪

- Como vamos chamar isto?

- Buna ne ad takalım peki? - LOL ( Laughing Out Loud / sesli güldüm )?

♪ When you're laughing ♪

# Güldüğünde #

Os Laughing Skull, os Blackrock.

Laughing Skull, Blackrock.

Encontramo-nos no Laughing Lotus na rua 213 ". Cerveja.

Bira ister misin.

De que merda estás a rir?

Hi. What the fuck are you laughing about?