English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Liam

Liam traducir turco

2,641 traducción paralela
E Liam ligou-me hoje de manhã.
Ve bu sabah Liam aradı.
Eu sei que coisas jurídicas podem ser complicadas, Liam.
Hukuk dili biraz karışık oluyor biliyorum, Liam.
Mas eu acho que o salário de Liam vai cobrir.
Ama eminim Liam'ın maaşı hepsini karşılayacaktır.
Sim, porque eu gostava dispensar o Liam.
Evet, Liam'ı oyun dışı etmek için yaptım.
Mas isto não é sobre o Liam, é sobre mim.
Bu Liam ile değil benimle alakalı.
Nem sequer estamos há cinco minutos nisto, e já estás a dar uma de Liam Neeson nele.
Beş dakikadır buradayız ama sen neredeyse Liam Neeson gibi adama girişiyordun.
- Emmy, Liam.
- Emmy, Liam.
- Aquele é o Liam.
- O Liam'dı.
Tu não és melhor do que o Liam.
- Liam'dan bir farkın yok.
Não sou o Liam.
- Hey! Ben Liam değilim.
Não sou como o Liam.
Liam ile aramızda dağlar var.
Estarei à porta da estação de controlo quando acordares.
Uyandığında hemen şuradaki gözlem odasında bekliyor, olacağım. Liam, saat daha dört.
Liam, são quatro da tarde, não vou conseguir dormir.
Uyuyabileceğimi sanmıyorum.
- Tudo a postos, Liam?
- İşin bitti mi, Liam?
Tens de fazer o pequeno-almoco do Liam.
- Liam'a kahvaltı hazırlaman gerek!
Os passageiros dormiam, ou liam, ou viam um filme.
, bir film izlerken, uh, veya uyuyor Yolcular ya, ah, okuma
- O Liam?
- Liam gibi mi?
É por causa do Liam?
- Liam yüzünden mi?
Até pensei ter visto o Liam no outro dia no trabalho.
Önceki gün işte Liam'ı bile gördüğümü sandım.
Acho que... Acha que é ele, o Liam?
Sanırım... sizce o muydu?
Mas também pensavas que podias confiar no Liam, certo?
Ama aynı zamanda Liam'a güvenebileceğini sanmıştın değil mi?
Viste algum sinal de que o Liam não era quem dizia ser?
Liam'ı olmadığı kişi gibi davrandığına dair hiç bir belirti gördün mü?
Liam. Tenho fome, meu.
Liam, ben çok acıktım.
- Brandon. O Liam está cá.
- Brandon, Liam da burada.
- O Liam está cá.
- Liam burada!
- Quem é o Liam?
- Liam kim?
Tu sabes o que penso sobre a violência, ou não te lembras de eu ter gritado contigo da última vez em que andaste à porrada com o Liam?
Şiddet hakkında neler düşündüğümü biliyorsun. Ya da Liam ile en son kavga ettiğinizde sana bağırdığımı hatırlamıyor musun?
Mas... Quando vi o Liam, fiquei com tanta raiva, eu... Não aguentei.
Ama Liam'ı görünce çok kızdım ve kendimi durduramadım.
Liam?
Liam'a mı?
Não deve ter sido nada divertido, ver o Liam.
Liam'ı görmen eğlenceli olmuş olamaz herhâlde.
- É o Liam a gritar?
- Arkada bağıran Liam mı?
- Como está ele?
- Liam nasil? - Yasiyor.
Temos de encontrar o Frank ou eles vão ficar com o Liam.
- Frank'i bulmazsak Liam'i evlatlik verecekler.
Carl, tira o Liam de perto da escada.
- Carl, Liam'i merdivenden uzaklastir.
Vou levar o Liam comigo hoje.
Liam'i okula bugün ben götürecegim.
- Liam. Vamos.
- Liam, hadi.
- Com o Liam?
- Okula. - Liam'la mi?
Ia ter com a minha advogada, mas ia levá-lo comigo.
Avukatimla bulusacaktim ama Liam'i yanimda götürecektim.
O meu irmão mais novo.
- Liam. Küçük kardesim.
Olá, Liam.
- Merhaba Liam.
Posso tomar conta do Liam se quiseres. - Enquanto estás nas aulas.
- istersen, dersin falan varsa Liam'a bakabilirim.
Não fui eu quem deixou o Liam apanhar a coca.
Liam'in bir avuç dolusu kokaine el atmasina müsaade eden ben degilim.
Mas o que se passou com o Liam foi horrível.
Ama Liam olayi korkunçtu.
Liam, deve-me 10 dólares.
Liam, bana 10 dolar borçlusun.
Liam?
Liam?
PENSEI TER VISTO O LIAM HOJE.
Bugün Liam'ı gördüğümü sandım.
Ninguém viu o Liam.
Liam'i kimse görmedi.
O Liam está no Hospital.
Liam hastanede.
Bebe o teu sumo, Liam.
iste Tang'in, Liam.
Liam.
- Bu da kim?
Olá Liam, gostas de tangerina?
- Liam, clementine sever misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]