Lil traducir turco

Eu e a Lilly estávamos casados há cerca de um mês.

Haklısın. Lil ve ben evleneli bir ay oluyordu.

É a Lil Mainwaring, cunhada de Mr.

Bay Rutland'ın baldızı.

Foi ela que criou a Lil, que vivia com eles e com Mr.

Her neyse, Lil'i o büyütmüş. Hep birlikte, yaşlı Bay Rutland ile Wykwyn'ın dışında yaşıyorlar.

Desconfio que a pequena Lil tenciona lá ficar para sempre.

Küçül Lil'in, orada devamlı kalmak gibi planları olduğunu seziyorum.

Mary, a minha cunhada, Lil.

Mary, bu benim baldızım, Lil Mainwaring.

Tomas o teu com limão, não é, Lil?

Sen çayını limonlu alıyorsun, değil mi Lil?

Sim, limão para a Lil, Mary.

Evet, Lil için limonlu çay, Mary.

Lil, o teu jovem pulso já deve poder servir mais um chá ao meu pai.

Lil, eminim ki sağlıklı genç bileğin babama bir çay doldurabilecek kadar iyileşmiştir.

Tem cuidado contigo, Lil.

Kendine dikkat et, Lil.

Lil, que andaste a tramar?

Tamam, Lil, nereye varmak istiyorsun?

Ela está a gozar contigo.

Seni anlamış, Lil.

Parece que estás a crescer.

Büyüdüğün anlaşılıyor, Lil.

Lil, vais desligar, não vais?

Lil, kapatacaksın, değil mi?

Pronto, Lil.

Tamam, Lil.

Sou a Lil, cunhada do Mark.

- Memnun oldum. - Ben Lil Mainwaring, Mark'ın baldızıyım.

- É obra da Lil.

- Sayılar, Lil'de.

Foi a Lil.

Lil! Lil mi?

Lil, vê se os copos de Mrs. e Mr. Strutt não ficam vazios.

Ve Lil, sen de Bay ve Bayan Strutt'ın kadehlerini dolu tut.

Falaste em quatro anos. A Lil pensou...

Dört yıldır birbirimizi tanıdığımızı söyledin.

Não me ralo nada com o que a Lil pensa.

Lil düşünecek ki... Lil'in ne düşündüğünü ve fikirlerini, zerre kadar önemsemiyorum.

Não te quero cá quando o Strutt chegar, nem quero dar à Lil a satisfação de te ver com medo.

Özelikle Strutt geldiğinde evde olmanı istemiyorum. Ayrıca Lil'in senin korktuğunu görüp tatmin olmasını istemiyorum.

Sim, Lil. O que é?

Evet, Lil, ne oldu?

Um momento, Lil.

Sus, Lil.

- Como estás, Lil?

- Nasılsın Lil?

Lil?

Lil?

Experimente o Tokyo Lil ao fundo do quarteirão, sim?

Neden caddenin sonunda Tokyo Lil'i denemiyorsun?

Se te acontecesse alguma coisa, ficava mais descansado, sabendo que a Lil não tinha preocupações.

Başına bir şey gelse, Allah korusun tabii, Lil'e iyi bakıldığını bilmek beni çok rahatlatır.

Ameaçaram a Lil.

Lil'i tehdit ettiler.

Trazemos a Wanda, a Lil, o Harry Jr.

Sonra Wanda, Lil, Harry Jr.'ı alıp buradan gideriz.

Não estou, Lil.

Artık görmüyorum Lil.

Agora já não, Lil.

Artık yokum, Lil.

* Alhamdu lil-lahi rab-bil Al Ala-meen * el de Arrahman erraheem

* Alemlerin Rabbi Allah'a şükürler olsun. * O esirgeyen ve bağışlayandır.

O nome dela é Lil!

İsmi Lil!

Reparaste que a Lil, tinha uma expressão de pesar.

Lil'in ekşimiş yüzünü hatırlıyor musun?

A Lil estava a marcar passo... quer dizer que vamos ter muito que palmilhar.

Lil oradan oraya yürüyordu... Demek ki büyük ayak oyunları olacak.

O Cole disse que, a Lil era a rapariga da irmã, da mãe d'ele.

Cole Lil'in annesinin kızının kızı olduğunu söyledi.

O Lil Toine vai cagar para um saco?

Lil Toine kakasını torbaya mı yapacak?

Vais cagar para um saco!

Lil Toine, kakanı torbaya yapacaksın.

- Ela veio ver o Toine.

- Lil Toine'i görmeye geldi.

olá, LiI.

Hey, Lil.

- Não preciso de dinheiro.

- Lil, para istemiyorum.

Acho que este é mesmo rápido.

Baksana Lil, bu çok hızlı kayar.

Obrigada, mas desde que me embebedei com tequila, nunca mais lhe toquei. Lil!

- Sağ olun birkaç kere içtim çok sarhoş oldum, artık yok.

A tua nova rapariga está a recusar bebidas.

Hey, Lil! Yeni kızın içkiyi reddediyor.

A tua rapariga de Jersey não está a conseguir acompanhar.

Hey, Lil! Jersey kızı Bize yetişemiyor.

Ei, Lil!

Hey, Lil!

- Adeus.

Bu, Lil Mainwaring.

Até amanhã, Lil.

- Sonra görüşürüz Lil.

- Foi a Lil.

Lil yaptı.

Lil.

Lil!

Não é o meu.

Pek benim sayılmaz, Lil.