Translate.vc / portugués → turco / Link
Link traducir turco
736 traducción paralela
- Olá, Link.
- Selam Link.
Link, quero falar consigo sobre uma coisa importante.
Link, önemli bir konu hakkında görüşmek istiyorum.
O Link e eu temos uma coisa para falar, primeiro.
Link'le bir şey konuşmam gerekiyor.
Whitey, tenho medo de pedir ao Link.
Whitey, Link'ten istemeye korkuyorum.
O Link nunca me deu tanto dinheiro.
Link o kadar para vermez.
O Link ia descobrir.
Link öğrenir.
Não gosto de jóqueis mortos, Link.
Ölü jokeylerden hoşlanmam Link.
Não vou por um fim-de-semana, Link.
Hafta sonu için gitmiyorum Link.
Não faz mal, Link.
Sorun değil Link.
Link, cuidado. Ele vai enganar-te.
Link, seni tuzağa düşürmek istiyor.
- Link Jones.
- Link Jones.
- Link Jones?
- Link Jones mu?
Olá, Link.
Merhaba, Link.
Mostra ao Link Jones que género de homem és tu.
Link Jones'a, nasıl bir adam olduğunu göster.
Coaley, mostra ao Link.
Coaley, Link'e sen göster.
Bem, Link, que se vai passar connosco?
Pekâlâ, Link, bize ne olacak?
- É a tua mulher, Link?
- Senin kadının mı, Link?
Contaste-lhe isso, Link?
Ona anlatmış mıydın, Link?
- Que tens feito, Link?
- Neler yapıyorsun, Link?
O que achas de Lassoo, Link?
Lassoo hakkında sen ne düşünüyorsun, Link?
Link!
Link!
- Entra, Link, Chegaste na hora certa.
- Tam zamanında geldi.
Que se passa com a tua rapariga, Link?
Kadınının nesi var, Link?
Eu continuo a mandar, Link.
Bu gösteriyi hâlâ ben yürütüyorum, Link.
Eu quero-te de volta, Link, mas quero da mesma forma que era antes.
Seni geri istiyorum, Link ama eski günlerdeki gibi istiyorum.
Podes dormir no celeiro, Link.
Ahırda uyuyabilirsin, Link.
Link, aqui estão alguns cobertores.
Link, burada battaniyeler var.
Link!
Hey, Link!
Link?
Link?
Não é, Link?
Doğru değil mi, Link?
Está bem, Link.
Tamam, Link.
Link.
Link.
Cumprimenta o teu primo Link.
Kuzenin Link'e merhaba de.
Bem acho que agora esta é a tua casa, Link.
Sanırım artık evin burası, Link.
Link está de volta e fica connosco.
Link geri döndü ve bizimle kalacak.
Tu e o Link guiam-nos até Lassoo.
Sen ve Link bizi Lassoo'ya sokacaksınız.
Vem, Link!
Haydi, Link!
Não é, Link?
Öyle değil mi, Link?
Link, isso é uma coisa que faz o sangue de um velho ferver.
Link, yaptığın ihtiyar bir adamın kanını kaynattı.
Vou-te matar, Link.
Seni geberteceğim, Link.
Não vais conseguir, Link.
Bunu başaramayacaksın, Link.
Porquê tu, Link?
Neden sen, Link?
Sabes, é curioso, Link.
Biliyor musun, bu çok komik, Link.
Não é, Link?
Tutabilir miyim, Link?
Não é assim, Link?
Öyle değil mi, Link?
Ficas muito bem aí em cima, Link.
Atın üstünde iyi görünüyorsun, Link.
Não lhe vai acontecer nada, Link.
Hiç bir şey olmayacak, Link.
Vamos matar-te, Link!
Seni geberteceğiz, Link!
Tens de vir ao meu encontro, Link!
Senin gelmen gerekiyor, Link!
Vens, Link?
Geliyor musun, Link?
Link?
Pekâlâ, Link.