English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Lj

Lj traducir turco

183 traducción paralela
- LJ, estás-te a esquecer de algumas coisas!
L.J., unutmuş gözüktüğün bazı şeyler var.
Isso, vai, LJ! Vai!
Evet, bastır LJ!
LJ, ora, ora.
L.J., haydi ama.
L.J., estás com fome?
LJ, acıktın mı?
Tens fome?
LJ, acıktın mı?
Então eu inventei algo para aliviar a ansiedade do L. J. durante a amamentação.
Ben de yemek saatlerinde LJ'in yaşadığı... sıkıntıyı hafifletecek bir şey icat ettim.
Assim o pequeno J não fica confuso quanto ao mamilo.
LJ meme karmaşası yaşamayacak.
Bem. O negócio é este, L. J.. Eu vou dar-te uns minutos de atenção.
Pekala, işte anlaşma LJ, sana biraz ilgi göstereceğim ama...
Estás a usar o meu seio, o pequeno Jack está beber,
Mememi takmışsın, LJ içki içiyor,
Às vezes acho que és as única pessoa com quem posso conversar, L. J..
Bazen tek konuşabildiğim insanın sen olduğunu düşünüyorum, LJ.
Vai para casa, LJ.
Evet git L.J.
Executar-me-ão, LJ.
Beni ölüm cezasına çarptırdılar, L.J.
Já alguma vez estiveste num hotel de luxo, LJ?
Hiç havalı bir otelde kaldın mı, LJ?
Só uma nota do LJ dizendo que está com ela.
LJ'den bir not geldi.
Vai ligar o motor do carro, LJ.
Arabayı çalıştır, LJ. Hadi.
Vai lá para cima, LJ, já.
Yukarı çık LJ, hemen.
Vai para casa, LJ.
Eve git, LJ.
- LJ, espera.
- LJ, dur.
Não tem piada, LJ.
Komik değil, LJ.
Porquê isto, LJ?
Neden böyle oldu, LJ?
- Eles vão executar-me, LJ.
- Beni öldürecekler, LJ.
LJ?
LJ?
Sabes, eu tenho uma ideia de como te sentes, LJ.
Neler hissettiğini anlıyor sayılırım LJ.
" É o LJ.
Ben LJ.
Devemos sempre tomar o pequeno-almoço, LJ.
Her sabah kahvaltı etmelisin, LJ.
Lincoln Jr.
Lincoln Jr. LJ.
LJ. - Sim.
- Evet.
O LJ e o pai.
LJ ve babası.
- LJ, chegámos.
- LJ, biz geldik.
LJ estás aqui?
LJ, burada mısın?
LJ sai daqui.
LJ, kaç.
Acho que não é boa ideia, LJ, com as tuas impressões digitais na arma.
Bence bu pek iyi bir fikir değil, LJ, hele cinayet silahında parmak izlerin varken.
Podemos ajudar-te, LJ.
Sana yardım edebiliriz, LJ.
O LJ precisa de ajuda.
LJ'in başı dertte.
É melhor pensares bem, porque não podes ajudar o LJ se estiveres morto.
Biraz kafanı çalıştır. Ölürsen, LJ'e yardım edemezsin.
- LJ.
- LJ.
Estás a perceber, LJ?
Beni anlıyor musun, LJ?
O LJ, o filho do Lincoln, acabou de me deixar uma mensagem.
Lincoln'ın oğlu LJ mesaj bırakmış.
- LJ ouve-me.
- LJ, beni dinle.
É O LJ ESTOU COM A VERONICA
BEN LJ VERONICA'YLA BERABERİM
Então deves saber que o Michael está em Fox River e que o LJ está a apodrecer na prisão.
Michael'ın Fox River'da olduğunu ve LJ'in bir hapishanede çürüdüğünü biliyorsundur.
- Não podes ir, LJ.
- Gidemezsin, LJ.
Eu fico aqui com o LJ.
Ben burada LJ ile kalacağım.
- Quantas vezes fizeste isto para o LJ?
- LJ'e bunlardan pişirir miydin?
Não pude trazer o LJ.
LJ'i getiremedim.
- Vamos, LJ.
- Hadi, LJ.
- Eu sei do que és capaz, LJ Burrows.
Neye muktedir olduğunu biliyorum L.G. Burrows.
Perdão, LJ.
- Hayır, golf için.
Não tem graça, LJ.
Rekor peşinde misin?
- O LJ?
- LJ?
Tens de ter fé, LJ.
İnancını kaybetme, LJ.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]