English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Locker

Locker traducir turco

43 traducción paralela
O tipo de Estado de Guerra. É um dos Vingadores.
Hurt Locker'da ve se Avengers'da oynamisti.
Encontrou uns tipos à toa no Foot Locker... e acompanhou-os até ali.
Foot Locker mağazasında tanıştığı çocuklarla. Tanrım!
Estou aqui hoje para vos falar sobre os roubos em lojas e concluir o acordo judicial com o povo de Foot Locker de Beverly Hills.
Bugün size hırsızlık hakkında bir şeyler söylemek için buradayım. Böylece Beverly Hills'teki Foot Locker mağazası çalışanlarıyla pazarlığımı tamamlayacağım.
Tenho que esvaziar o meu locker, Ir a casa.. e vestir-me para o sucesso.
Dolabımı boşaltayım, eve uçayım... ve başarı için üstümü değişeyim.
Sim, eu lembro-me de tentar roubar um perfil em cartão do Evander Holyfield.
Evet.Evet, Ben de Foot Locker'dan Evander Holyfield'ın karton maketini çalmaya çalıştığımı hatırlıyorum.
O meu amigo, o Sr. Foot Locker, aquece-te os pés.
Dostum Bay Foot Locker ayaklarını ısıtır.
Uma versão promocional limitada vendida só no Foot Locker de Fontana, no Verão de 2002.
Sadece 2002 yazında Fontana Foot Locker'da satılan sınırlı bir promosyon ürünü.
Que tal na Foot Locker?
Ya da bir ayakkabıcıda?
Dê-lhe uma falta técnica, idiota, ou volte para a Foot Locker.
Salak, ver şuna bir teknik faul. Ya da tezgahtarlığına dön.
Trabalhaste numa loja de desporto.
Bir ara Foot Locker'de çalışıyordun.
EXPANSÃO LADY LOCKER JUSTIFICA GENOCÍCIDIO
"AVM Büyütme Çalışması"
Eles foram ao Foot Locker, mas o vendedor não os deixou comprar três sapatos.
Foot Locker'a gitmişlerdi, ama satıcı üç tane ayakkabı almalarına izin vermemişti.
E se eu te disser que tem um, "Foot Locker" de um lado e acessórios da Claire do outro?
Bir tarafında Foot Locker diğer tarafında da Claire Takı var desem.
"O seu velho Foot Locker"
Ayakkabı kutusu
O primeiro andar são coisas para homens, e aqui há uma Foot Locker para mulheres.
Birinci kat genellikle erkekler için, şurada da Lady Foot Locker var.
O Buzz sente-se inadequado porque foi despedido do emprego na Foot Locker.
Buzz kendisini yetersiz hissediyor çünkü Foot Locker'daki işini kaybetti.
Trabalha na área de lazer.
Kız, Foot Locker'da çalışıyormuş.
Estou atrasada para o meu turno na Foot Locker.
Foot Locker'daki işime geciktim.
- Olá. Eli Locker.
Merhaba.
Loker, liga-me quando receberes isto.
Locker, bu mesajı aldığında beni ara.
Jeffery e Rhonda Locker viveu aqui 30 anos.
Jeff ve Ronda Locker. Burada en azından 30 yıldır yaşıyorlar.
Locker assinam acordo Privacidade.
Jeff ve Ronda gizlilik anlaşması imzalamak zorunda kalmışlar.
Locker encontrar que o seu sistema de filtragem Não filtro de éter glicol.
Jeff ve Ronda Locker, ters geçişim ünitelerinin glikol eterleri filtrelemediğini öğrendiler.
- Mart -. Como no box após a perfuração perto de sua casa, Lewis Meeks é água contaminada.
Jeff ve Ronda Locker gibi, Louis Minx'in de suyu yakınlardaki bir parçalama işinden sonra kötüleşmiş, gaz gibi kokmaya başlamış.
- Espera aí, só um segundo. - Foot Locker? Estamos a meio da noite.
Dave, şu an ayda yürümemenin bence bir sebebi var.
Eu não lhe tocava. Nem sequer devíamos estar assim tão perto sem fatos protetores.
Bu kadar yakında bile durmamalıyız şu Hurt Locker giysileri olmadan.
Pessoal, Chad Lockerbie acabou de ganhar o primeiro lugar a cozinhar chili.
Acı pişirme yarışmasını Chad Locker kazandı, millet! Tebrikler, Chad.
Porque "Hurt Locker" significa uma espécie de herói de guerra ou algo assim.
Dimi? 'Çünkü "ölümcül yara" savaş kahramanlarını anlatan şu filmin de adı.
Eu ainda acho que era o rapaz da loja de esportes.
Evet, Foot Locker'da çalışan bir çocuk olduğunu düşünüyorum.
- O quê, tipo Hurt Locker?
Hurt Locker filmindeki gibi mi?
Isso pode ser um pouco parecido com "Estado de Guerra".
Bu da birazcık "The Hurt Locker" filmine benziyor.
O tipo de Estado de Guerra. É um dos Vingadores.
Hurt Locker'da ve The Avengers'da oynamıştı.
Dou-te um vale-compras de 300 dólares na Foot Locker.
Elimde senin için 300 dolarlık "Şanslı Ayaklar" hediye kartı var.
- Na Foot Locker.
- Ayakkabı mağazasında.
Não fizeste viagens de negócios na Foot Locker?
Ayakkabıcıda iş gezisine çıkmadın mı hiç?
"Estado de Guerra"!
Hurt Locker!
Talvez voltar àquele Hurt Locker.
Belki Hurt Locker'a gideriz.
Onde estavas? No Hurt Locker.
Hurt Locker.
Os Wockeez vão abençoar um Foot Locker infantil em Queens.
Wockeez, Foot Locker'ın Queens'deki çocuk mağazasını kutsayacak.
O Locker?
- Loker?
Locker?
Loker.
Loker.
Locker.
Locker ameaçam'para atacar a empresa.
Lockers gaz şirketini dava açmakla tehdit etmişler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]